Arama

Şiir Nehri -2- [Arşiv] - Tek Mesaj #6789

Nephthys - avatarı
Nephthys
Ziyaretçi
22 Aralık 2008       Mesaj #6789
Nephthys - avatarı
Ziyaretçi
Sen Hiç Başkalarının Biten Aşklarına Ağladın mı?




Sen hiç başkalarının biten aşklarına ağladın mı? Ben ağladım.
Çünkü biliyordum o ne denli bir acıdır...
Nasıl eksiltir insanı, nasıl sızlatır yüreğini kor düşmüşcesine.
Aslında herşeye rağmen hayat devam eder bitenlerin ardından.
Çiçekler hep açar, güneş, ay hep doğar eskisi gibi...
Ama...Eskisinden daha çok acı verir bazen nefes almak.
Hani o çok sevdiğin, belki birçok şeyini feda ettiğin,
geceleri uyku yerine düşünüp hiç yorulmadan hep sevdiğin yoktur artık.
Terkedilmek değil de, ona gözlerine bakarak yeniden sevdiğini
söyleyemeyeceğini bilmek sızlatır yüreğini.
Yaşamak güzeldir, herşeye rağmen ölüm hiç gelmez aklına.
Yaşamak bir şanstır da özlemek biraz yorucu.

Hani çocukken oynadığın beş taşlar, yakan toplar, doktorculuklar...
Hani kaçamak yenen dondurma, şekerlemeler...
Onları özler gibi özlersin de bir de bunu söyleyebilsen!
Aslında söylemek zor değil de terkedilmek var ya bu bağlar dilini.
O sevse seni terketmezdi diye düşünürsün.
Oysa sen onu hala nasıl deli gibi seversin.
Söleyemedikçe büyür o yumak içinde.
Büyür de dur diyemezsin...

Yolda yürümek bazen ne anlamsız gelir insana. Gideceğin bir yer yok...
Ya da... Gitmek istediğin yere gidemeyecek olmak...
Aslında ne olur ki şimdi çıksan, onun evinin önünden geçsen.
Belki camdadır... Belki...
Belkiler öyle çoktur ki. Belkiler aslında içimizdeki umutlar...
Belki o da beni seviyor, belki beni bekliyor, belki yeniden başlar,
belki, belki, belki...
Umut mu, kendini kandırış mı bilinmez ki.
Belki umut belki başka birşey...

Sözler bitti derler ya bazen, çok yanılırlar.
Sözler söylenir ve asla bitmez.
Bir bıçak kesiğinin yarası kapanır da sözlerin yarası asla sarılmaz.
Yıllar geçse de nasıl acıtır canını hala...

Bazılarımızın gözleri hep nemlidir ya, hani en mutlu anlarında bile...
Kimbilir içlerinde sızlayan hangi söz yarası vardır
bilinmez ki...
Bilinmez...
Bilmediğimiz ne çok şey vardır aslında.

Bazı anlar vardır hayatta pek az yaşarsın.
Aslında şanstır da biz farkına varamayız.
Annemiz, babamız, kardeşimiz, hani sizi çok kızdıran komşunuz,
bir de hep zayıf aldığınız matematik yok mu...
Acaba şans mı yaşadıklarımız.
Anneni, babanı görebilmek bir şans mı hiç düşündünüz mü?
Ama onlar beni anlamıyor demeyin.
Belki anlaşılmamak bile bir şans değil mi?
Kaybedince anlarımızı anlıyoruz şanslarımızı ama neden hep geç kalıyoruz...
Halbuki yolda şöyle bir bakınca etrafıma ne telaş içinde
koşuşturuyoruz hayatın içinde.
Ama yine de hep birşeylere geç kalıyoruz.
Sevmeye, yaşamaya, umut etmeye...
Herkes koşuşturuyor ya, gök yüzüne bakan yok hiç.
Yürürken şöyle bir durup baksanıza neler var orada?
O sonsuz boşluk aslında nasıl da dolu umutlarımızla...
Biten bir aşka ağlamak bile aslında ne denli bağlanmak hayata?

Aslında hiç bitmeyecek sandığımız şeyler var ya hepimizin...
O yüreğimi bitişiyle sızlatan aşk da öyleydi benim gözümde.
Onlar hiç ayrılmayacak sanırdım hep...
Ama demek ki herşey bitermiş birbir.
Bitermiş bazen ölümüne denen sevdalar bile.
O zaman acılar da biter! Evet! Evet!
Zaman herşeyi azaltır. Sevgiyi, acıyı, daha neleri neleri...
Ama zaman özlemi azaltır mı?
Ya alışkanlıklar nerede kaldı?

Öyle uzun zaman geçmiş ki aradan hani onunla tanışalı...
Hayatın içinde bir bağdır,
o da koparsa işte birgün o zaman ne olur...
Ne mi olur? Belki iyi, belki kötü. Hem belki...


06.05.2002


Neşe Demirağ