Arama

Hikayeler ve Öyküler -2- - Tek Mesaj #1702

Sedef 21 - avatarı
Sedef 21
Ziyaretçi
23 Aralık 2008       Mesaj #1702
Sedef 21 - avatarı
Ziyaretçi
Camdan Kalp / Hülya Emir

camdankalpkw6

Kendime ait birazcik param vardi ,bunun hepsini kendi hayallerim için harcayabilirdim. Babamin bana biraz para verebilecegini umsaydim ya da soylu amcamin tüm mirasini bana birakacagini bilseydim seyahat planimi biraz daha erteleme sansim vardi, böyle bir umudu hiçbir zaman göremedim.

Babam telefonda benden bir gocuk istedi. “Içi yünlü olandan al ki sicak tutsun’’ dedi..
Hangisini yapmaliydim düs seyahatine çikma kararini çoktan vermisken ,
yarin ki gelecek coskulu hayallerin cazibesine kapilmistim bile..

Tüm dünyayi tanimak hayali beni büyülüyor,karsima çikan insanlar ya da çikabileceklerse beni korkutuyordu.Yolda yürürken karsilastigim adam , belkide barda içki içerken tanisip bir sabah yanindan bir daha hiç kalkmak istemeyicegim adam.
Adamlar simdi beni simdi korkutuyor.

Jane Campion’un Isabel Archer’i gibi.Bir tabagin içinde binlerce agiz seni seviyorum sözcükleri söylerken, o sadece düs yolculugunu bitirmek istemisti.Çiktigim bu sesiz yolculukta CAMDAN KALBIM ‘i valizime korkan merhameti ve sevgiyide valize kilitledigim için rahatim.

Onun ziyaret etme karari verdigimde hertaraf günlük güneslik bahardan kalma bir gündü.Bahnofta dillerini bilmedigim insanlarla , markasini hiç tanimadigim plakasinin bas harfi S olan bir arabayla yolculuga çiktim.

Günün geceye dönmeyecegi bir yolculuk olmasi beni rahatlatiyordu.
Bir ara arabanin camini açmak istedim, içerdeki hava beni bunaltmisti nefes alamiyor kan ter içinde kalmistim. Disarda toz firtinasi var, camin arkasina yeniden siginmak zorunda kaldim.

Utanmayla iç içe geçti korkum ,insanlar bana bilmedigim dilde sözcükler söylediginde,diyebilecegim kelimem elimde henüz yoktu. Yolculugum sirasinda mevsimler sürekli degisiyordu ,biraz önce gelincik tarlasindan geçtik her yer kirmiziydi.Tarla kirmiziya hapsetmisti kendini.

Yanimdaki adam elindeki moda dergisine öylesine kaptirmisti ki kendi görme gözünü çoktan kaybetmisti.Simdi bozkirin ortasindan geçiyorduk, her taraf sariya hakimdi.Yavas esen meltem rüzgar hizla siddetlenmisti ,sesi simdi camlara çarpiyordu.Birazdan firtina baslayacakti.Agaçlar serin esen rüzgarla yapraklarini savuruyordu, arabanin silecekleri hizla gidip geliyor.

Sonbaharin renkleri beni hep büyülemistir, ova simdi saridan kirmiziya dogru gökkusagi renginde. Arabada benden baska yanimdaki adam, arabanin sürücüsü ve yanindaki kadin vardi.Sürekli arabayi kullanan adamin agzina bakiyordum, kocaman disleri,siyah kalin dudaklari vardi.

Yanindaki kiza komplimanmi yapiyordu, zannetmiyorum sadece anlatiyordu,dilini bilmiyordum ama anlattiklarinin çöp oldugunu düsünüyorum.

Kiz iki saat sonra inecek ve bir daha adami görmeyecekti ya da birkaç kez görüsüp yemek yiyeceklerdi. Çok samimi davraniyorlardi. Ben hiç samimi olmayi sevmem. Insanlarla aramda kilometrelerce uzakliklar beni rahatlatiyor, koca agizla yapilan sohbetten korkuyorum.

Kirilganim artik,sesizlik ve yanlizlik istiyorum. Mevsim degismisti simdi ,disarisi bembeyaz dona kesmisti her yer. Kar içimi ürpertirken bu yolculugu neden yaptigimi düsünüyorum.

Soguktan çok korkuyordum bir keresinde allerji krizim tutmus nefes alamamistim.Her defasinda ayni sey olacak diye korkuyorum.

Annem bugün telefonda üzgündü
‘’ hastalanmandan korkuyorum oralar soguk diyorlar ‘’dedi.
Hersey yolundaydi derin nefesler alabiliyordum,disarisi soguk olsada simdi içerisi sicak.Kar taneleri arabada sadece benim camima çarpiyordu onlarin düs yolculugunda kar yoktu, ‘’yanimdaki adam elindeki moda dergisine öylesine kaptirmisti ki kendini görme gözünü çoktan kaybetmisti’ düsüncesini hala yanimdaki adama karsi hissediyordum hiç bir sey degismemisti ki.

Karla vedalasmamiz çok sancili olmadi bir daha karsilasacaktik simdi beni sicaga teslim etmislerdi. Artik inmeliydim söför yanindaki kizdan ayrildigindan beri hiç konusmamisti,yanimdaki adam bir saat önce inerken moda dergisini arabada unuttu.Yazik saatlerdir sadece on sayfa bakabilmisti oysaki 100 sayfalik bir koca yaprakli dergi. Adamin dünyasi yarim kaldi.

Söför bir an önce benden kurtulmak istiyordu asil inmem gereken yerin burasi oldugunu söyleyerek beni birakip gitti.Gerçekte burda mi inmeliydim emin degilim. Elimdeki haritaya göre daha bir hayli yürümem gerekiyor. Kasabanin merkez tren istasyonuna gitmeliyim. Nerdeydim benim burda ne isim vardi , söyleyeceklerimi söyleyip gitmek istiyordum.Burasi onun dünyasiydi öyle söylemisti.Buraya yerlesmekten bahsediyordu.Ben burda yasarmiydim,su ana kadar bana ‘’ benimle burda yasarmisin’’ diye sormadi.

Mariana’ya ev tutup beraber yasamak istediginden bahsediyordu en son.Ben onunla yasarmiydim buraya gelene kadar henüz bende kendime bu soruyu sormadim.
Sözcükler artik bana artik agir geliyordu onlari tasiyamiyordum birazda o tasimaliydi ona birakip gitmek istiyordum.

Tren istasyonun arka kapisindaydim simdi burayi bulmak çokda zor olmamisti iki caddesi vardi bu kentin, içindeki uzun koridordan yürüyerek ön kapiya geldim.Koca beton bir avluyla karsilastim.
Iki küçük faise bankda müsteri bekliyordu , kirmizidan mora giden dudaklar,ince topuklu sari renkli ayakkabilar,üzerlerindeki etek minicikti.Etegimi yavasçça çekistirdim.Kirmizi puanli uzun bir etek giymistim , simdi ayaklarima kadar uzanmasini istiyordum.

Etimi sergilemekden onlarin yaninda utandim.Baska bir yerde baska bir zaman bende boynumda inci kolye , mini etegimle dolasabilirdim.Simdi ayaklarimda siyah iskarpinlerim üzerimde yesil bir hirkam vardi.Kadin kimligimi bu kentte göstermek istemiyordum.Saçlarim artik siyah ve kahküllü.Çocuklugumdaki gibi onlari arkadan örmeyi artik hiç ihmal etmiyorum.Babam yabanci yerde yürürken saga sola hiç bakma ve sert yürü derdi.Hep babamin sözünü tuttardim.

Annem çocukken her sabah saçlarimi örerdi,simdi hersey yine eskisi gibi bende artik saçlarimi örüyorum, sürekli etegimi çekistirip durmaktan yoruldum.
Kirmizi puanli etegimi simdi çok seviyorum.Bugünkü beni çok iyi anlatiyor birazda uzun olsaydi.Faiselerle aramda kilometrelerce uzaklik var,benden ürkmesinler diye görünmez olmak istesemde basaramadim,elimdeki valiz küçücük sasirmis olmalilar.

Mesin sari bir çanta bunu seçerken çokmu aramistim diye bana gülüyorlardir.Onlarin gülmesinden rahatsiz olmuyorum. Hava sicak saatlerdir tren istasyonun önünde elimde cam kalbim bekliyorum,telefonum yok gelmezse dönüs yolumu bulabilecekmiyim.
Iste karsidan geliyordu, ‘’beni hiç görmek istemedigini,sadece benim kirilmamam için bu daveti yapmisti’’

Bir an düsüp bayilacaktim elimdeki kalbim yere düsmemesi için ona sikica sarildim,rengini tanimadigim topraklarda ölmek istemiyordum. Valizimi odasina biraktik
‘’çok esya getirmisssin ,uzunmu kalacaksin’’ dedi. Sözcükler agir geliyordu bunlarimi söylüyordu yoksa binlerce kelimenin içinden ben sadece bunlarimi seçip aliyordum,duymak istedigimi aliyordum.

Cebimdeki kelimeler yolda hizla dökülüyordu artik eskiye ait söyleyecek sözcükler hizla azalmisti ani yasayip gitmek itiyordum. Valizi gizliden açip kalbimi yerlestirdim.
Onun görmesini istemiyordum, onla geçirecegim iki gün içinde kalbim çarpsin,kirilsin istemiyordum.

Simdi kirildiginda yerine koyacak hiçbirseyim yok. Uzun bir yürüyüse çiktik tarlalarin arasindan geçtik,topragin kokusu yoktu.Heryer çürümüs ölü lesi kokusundaydi.Küçük bir göle geldik gölün üstü katman katman kapanmisti.Korkmasam,üstünde yürüme cesaretim olsaydi,binlerce rengin içinde kaybolabilirdim.Farkinda degildi yasadigi yerde her sey hizla ölüyordu.

Onu burdan götürmeliydim.Ya mariana ona yasam veren tek sey onu kiskanmak la hiç dogru yapmamisim o simdi sadece onda nefes aliyordu.Kalbim iyi ki yanimda yok yeniden ona sevgi ve merhamet vermek istedim.

Benle gelirmiydi sözcüklerine hiç aldirmadan onu yanimda götürmek istesem, kendi bana dayanabilirmiydi.Beni hiç sevmedigini düsünüyordum , aramizdaki tek tutunma noktasi geçmisteki benim ona yazilan yazgim.Yazgilarda degisiyor artik.

Yazilan yazildigi gibi hiç yasanmadi ki. Saatlerdir yürüyorduk ,bilinmezlik hep beni ürküttsede onun yaninda kendimi ona hapsetmis durumdayim. Ondan korkmuyorum.Kayaliklara gelmistik ‘’bu dagin arkasi deniz , sana onu göstermek istiyorum ‘’ dedi.

Sonunda sakinlige erisecektik ,sesizligin içinde hapsolmayi özlemistim.
Kayalar gittikçe sarp ve diklesiyordu.Kalbim olmadigindan çarpintisini duymuyordum , hiçbir sey hissetmesemde garip bir duygu beni ürkütüyordu.Denizle artik karsi karsiyaydik kayalarin arasindan su sesiyle birlikte ayaklarim suya degmeye baslamisti.Bir kayaya uzanip biraz dinlendik.Konusma zamani gelmisti ‘’söyleyeceklerin vardi,seni dinlemek istiyorum ‘’ dedi..Söyleyeceklerimi çoktan unutmustum ,artik hiçbirsey yoktu.Yarin varmiydi onla ilgili yarin hayali ,son karsilama sözcügünden sonra kalmamisti.

Bunu ona anlatmak onu üzermiydi zannetmiyorum kalbinde merhametin olmadigina inaniyordum.

Ona ‘’merhamet ve sevgiyi sana tanridan hep diliyorum’’dedim.
‘’senle yarin yok,sadece simdi var ,anda seninle dinlenip ara soluk verip gitmek istiyorum’’ dedim.Söylemek istediklerim bunlarmiydi,
camdan kalbi valize koyma fikrinin simdi iyi bir fikir oldugunu düsünüyorum.Sözcüklerim bunlar olmasa bile söyleyecegim yeni sözcüklerlede degisecek bir sey olmayacakti.Sevgiyi çoktan kaybetmisti.
‘’önceki kadinlarinin devamiydim bende onlardan ayni parçalari tasiyordum ,benle kuracagi sadece buzdan bir sato olabilirdi’’ daha söyledigi binlerce sözcügü duymak istemiyordum.Saatlerdir burda konusuyorduk simdi kivrilip ona sarilip uyumak istiyordum kelimeler ve yarin onun olsundu.

Deniz hizla yükselmisti simdi burdan kalkip biraz daha yukari dogru çikmamiz gerekiyordu.Yoksa med-cezir yüzünden sulara gömülebilirdik.Telaslandim su her tarafimizi sarmisti.Geldigimiz yer simdi sular altinda görünmüyordu ,
Geriye ancak saatler sonra geri dönebilirdik.Yan kayaya geçmeliydim ki yukari tirmanabileyim aradaki uçurum beni korkutuyordu.Ikimizde sikismistik.
Uzakdan bir kadin belirdi ve simdi ikiside baska bir kayadalar.Marianay’la simdi tanisacaktim benide yanlarina almalarini istiyormuydum, simdi hayir.
Gelen kadinin bana uzanan eliyle annesi oldugunu görünce rahatladim.
Hersey simdi çok kolaydi , derin yalnizligin içindeki kurtarici.
Uçurumun kenarindaki diger kayayi biz farketmemistik oysaki ne kolaydi hayat yürümeyi ilk ögrendigimiz günde onun elini tutmustum.

Camdan kalbim olsaydi simdi çoktan kirilmisti,biliyorum ki odada bir valizin içinde beni bekliyor. Yalniz ve sadece beni.