Üye Ol
Giriş
Hoş geldiniz
Misafir
Son ziyaretiniz:
14:17, 1 Dakika Önce
MsXLabs Üye Girişi
Beni hatırla
Şifremi unuttum?
Giriş Yap
Ana Sayfa
Forumlar
Soru-Cevap
Tüm Sorular
Cevaplanmışlar
Yeni Soru Sor
Günlükler
Son Mesajlar
Kısayollar
Üye Listesi
Üye Arama
Üye Albümleri
Bugünün Mesajları
Forum BB Kodları
Your browser can not hear *giggles*...
Your browser can not hear *giggles*...
Sayfaya Git...
Çarşamba, 10 Aralık 2025 - 14:19
Arama
MaviKaranlık Forum
San Remo Konferansı
-
Tek Mesaj #1
GusinapsE
Ziyaretçi
1 Haziran 2006
Mesaj
#1
Ziyaretçi
San Remo Konferansı
Birinci Dünya Savaşı
ndan sonra, 19-26 Nisan 1920’de, Osmanlı topraklarının paylaşılması ve Türkiye ile yapılacak olan
Sevr Antlaşması
'nın şartlarını hazırlamak için, İtalya’nın San Remo şehrinde toplanan milletlerarası konferans.
İngiltere başbakanı, Fransa başbakanı, İtalya başbakanı ile Japonya, Yunanistan ve Belçika temsilcilerinin katıldığı konferansta, Birinci Dünya Savaşından mağlup olarak çıkan
Osmanlı Devleti
topraklarının ve Ortadoğu petrollerinin paylaşılması görüşüldü ve Sevr (Sévres) Antlaşmasının son biçimi tespit edildi.
San-Remo Konferansında, Osmanlı Devletinin Asya ve Kuzey Afrika’da bulunan Arap toprakları üzerindeki bütün haklarından vazgeçmesi, bağımsız bir Ermenistan’la Özerk bir Kürdistan’ın kurulması kararlaştırıldı. Ayrıca, Osmanlı Devletinin eski Suriye topraklarında iki “A tipi manda” teşkil edilerek Suriye ve Lübnan’ın Fransa,
Filistin
’in ise İngiltere’nin idaresine bırakılması, Irak topraklarının da İngiltere’nin mandasına girmesi kararlaştırıldı. Teşkil edilen A tipi manda idaresi, söz konusu ülkelerin bağımsız sayılmasını, kendini idare edebilecek siyasî olgunluğa erişinceye kadar manda otoritesi altında kalmasını öngörüyordu.
Konferansta, ayrıca, İngiltere ile Fransa arasında bir petrol anlaşması imzalandı. Bu anlaşmayla Musul’un, İngiltere’nin Irak manda bölgesine dahil edilmesi, Fransa’ya Irak petrollerinden % 25 hisse verilmesi ve petrol taşıma kolaylıkları tanınması sağlandı.
Almanya ile Fransa arasındaki meselelerin de ele alındığı konferansta, Almanya ordusunun büyütülmemesi gerektiği kararlaştırıldı.
San-Remo Konferansından sonra, 10 Ağustos 1920’de, Osmanlı hükümetine zorla imzalatılan Sevr (Sévrés) Antlaşması, Sultan
Beşinci Mehmed Vahideddin
tarafından tasdik edilmediği gibi, Ankara’daki Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından da kabul edilmedi. Batılı devletler arasında da, Yunanistan’dan başka onaylayan çıkmadı. Böylece, antlaşma hukukî geçerlilik kazanmadı ve yürürlüğe girmedi.
San-Remo Konferansı, bugün Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu iç ve dış meselelere kaynaklık etmesi bakımından önem arz etmektedir. Bu konferansta kararlaştırılan, daha sonraki antlaşmalarla kurulması sağlanan bağımsız Ermenistan Devleti, Türkiye için dış tehdit unsuru teşkil etmektedir.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bölünmesine yönelik terör hareketlerinin fikrî tohumları San-Remo Konferansında atılmış, art niyetli Avrupa devletlerinin destek, tahrik ve teşvikleriyle bugün, fert, aile, toplum ve devlet hayatını etkileyici hale gelmiştir. Harp Akademileri Komutanlığı yayınlarından "Tarihî ve Coğrafî Açıdan Kafkasya’nın Etnik Yapısı" adlı, Mart 1993 tarihli ve 13 nolu Bilgi Notunda, San Remo Konferansıyla ilgili olarak şu bilgiler verilmektedir: “Âzerbaycan, bugün çok ciddî meselelerle karşı karşıya bulunmaktadır. Bu meselelerin başında da Karabağ gelmektedir. Sahip olduğu konum itibariyle, sadece bölgedeki ülkelerin değil, bölge dışı ülkelerin de ihtiraslarının çarpıştığı, Âzerbaycan’ın sürdürdüğü mücadele sadece
Ermeniler
'e ve Ermenistan’a karşı verilmemektedir. Onların arkasındaki Rusya Federasyonu, İran ve batılı ülkelere karşı verilmektedir. Söz konusu uluslararası bu politikayı, San Remo Konferansında Lord Curzon’un şu sözleri aydınlatmaktadır: 'Yeni bir Panislamizm ve Panturanizm akımı ortaya çıkabilir. Bu ihtimali düşünen
Londra Konferansı
, dünya barışının devamı bakımından, Anadolu Türkleri ile daha doğudakiler arasında, Hıristiyan bir toplumdan oluşan bir set çekmenin, şâyân-ı arzu olduğunu düşünmüştür. Bu da yeni Ermeni Devleti olacaktır'. Dolayısıyla bu politikada, Türk dünyasına karşı mücadele eden her devlet, yer almaktan bugüne kadar kaçınmamıştır
BEĞEN
Paylaş
Paylaş
Cevapla
Kapat
Saat: 14:19
Hoş Geldiniz Ziyaretçi
Ücretsiz
üye olarak sohbete ve
forumlarımıza katılabilirsiniz.
Üye olmak için lütfen
tıklayınız
.
Son Mesajlar
Yenile
Yükleniyor...