Gebelik ve Astım
Astım toplumumuzda yaklaşık %3-4 oranında görülen bir hastalıktır. Astım 20-65 yaşlar arasında nispeten daha az görülmesi nedeniyle gebelikte yaklaşık %1.5 oranında görülür.
Gebelikte astımın nasıl bir seyir göstereceğini tahmin etmek imkansız olmakla beraber genel olarak astım belirtileri gebelikte %50 anne adayında değişmez, %25 anne adayında ağırlaşır ve %25 anne adayında hafifler.
Alerjik etkene maruz kalınması durumunda bronşlarda daralma, nefes darlığı ve öksürük gibi belirtilerle seyreden astım iyi kontrol edildiğinde gebeliğin seyrini olumsuz etkileyen bir durum olarak kabul edilmez.
Kontrolsüz kaldığında ise astım hastalığı düşük, erken doğum, düşük doğum tartısı ve yeni doğan ölüm riskinde artışa neden olabilmesi nedeniyle gebelikte dikkatle izlenmesi gereken bir durumdur.
Astım hastalığı olan anne adaylarının kendilerinde astım atağına neden olabilecek alerjenlerden, sigaradan, enfeksiyonlardan, ağır egzersizlerden ve aspirin gibi ilaçlardan uzak durmaları önemlidir.
Gebelikte astım tedavisinde branş doktoru gebeliği takip eden doktorla işbirliği içinde bebek üzerinde olumsuz etki yapması beklenmeyen ilaçlar reçete eder.
Özellikle ev içi alerjenlerin (mite’lar, evcil hayvanlar, hamam böcekleri ve küf mantarları) bertaraf edilmesi, evin sık sık havalandırılması, evde kesinlikle sigara içilmemesi, özellikle kış aylarında solunum sisteminin viral ve bakteryel hastalıklarından iyi bir şekilde korunulması, grip aşısı uygulanması son derece önemlidir.
Astım için gerek solunum yoluyla, gerekse tablet ve enjeksiyon şeklinde kullanılan çok çeşitli ilaç mevcuttur ve akciğer hastalıkları uzmanın önerisine göre gerekli durumlarda bu ilaçlar ilk üç aylık dönem dahil, güvenle kullanılabilir. Eğer desansitizasyon tedavisi (“alerji aşısı”) gebelikten önce başlamışsa bu tedavi alerji uzmanının önerisine göre devam ettirilmelidir.