Kaç Yaprakla Geçilir Zaman
görmeden kim anlatabilir
kar toplamış saçların güzelliğini
kim biriktirebilir saydamlığıyla acıtan
camkırığı gözlerin bereketini
kaç yaprakla geçilir zaman
fırtına kaç adımda ulaşır hoşgörüye
insan kolay çınar olmuyor
ömrünüz yaşamı borçlu kılıyor
yüreğimin kapıkomşusu sevgili hocam
sizinle düştü umudumun son rengi
bilmez miyiz direnç yola çıktı mı
dünya daraltıverir kendini
değirmendereli çınarlardan duydum geçende
kıskanıyorlarmış sizi...
Haberim Yok Geç Kaldığımdan
Haberim yok geç kaldığımdan
Oysaki ne kadar erken kalkmıştım
Gün bile ağarmamış, ortalık buz gibiydi
Saatler erken, gözlerim uykuluydu.
Ortalık sesizlik içinde
İn cin kimse yoktu
Bir an rahatladım, evet en erken ben kalkmıştım
Ne güzel en çok yolu ben alacaktım
Birde hızlı yürürsem kimse yetişemeyecekti
Yanıma almadım ne bir hırka ne de bir azık
Koyuldum sabahın köründe yollara
Önce ayaz soğuğu bedenimi buza çevirdi
İliklerime kadar buz gibiydi hayat
Baktım evet en önde ben vardım
Arkamda da kimse yoktu
Öğleye doğru çok acıktım
Ne bir kuru ekmek ne de bir yudum suyum vardı
Ne önemi vardı ki bunların
İşte en önde ben vardım
Akşama doru bir taşın kenarına yığılmışım
Hızla yürüyen birinin ayağından fırlayıp beni
Uyandıran o taşa kadar hala baygındım
Uyandığımda ise önümde yürüyen insanlar
Haberim yoktu bu kadar geç kaldığımdan...
Son düzenleyen Nisyan-ı Bâtın; 20 Ocak 2009 22:28
Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi