Arama


_PaPiLLoN_ - avatarı
_PaPiLLoN_
Ziyaretçi
22 Ocak 2009       Mesaj #48
_PaPiLLoN_ - avatarı
Ziyaretçi

Gürültü ve Ruh Sağlığı

“Ses ve işitme” canlılara verilen en önemli özelliklerden ikisidir. İnsanlarda ses ve işitme temel ihtiyaçlar ötesinde yüceltilmiş bazı görevleri de üstlenmiştir. Güzel sisi duymak haz duygularını okşayan müzik melodilerini dinlemek dinlendirici haz verici şeylerdir. Bunlar sesin olumlu hoşa giden yanları iken birde hoşa gitmeyen türde sesler vardır ki işte o zaman “gürültüden” söz edilir.
Fiziki nitelikleri insanın diğer insanlarla ve çevresiyle olan ilişkileri bozduğunda veya o ses ile ortaya çıkan akustik enerji kişide gereksiz stres oluşturup gerçek fizyolojik yıkıma neden olduğunda ses “gürültü” olur.
Gürültü bugünün teknoloji çağında ferdi alanı tehdit eden hatta bunu ortadan kaldıran unsurların başında gelir. Bu sebeple de sıkıntı verici nahoş hisler uyandırıcı bir stres faktörü olarak ele alınmalıdır. Demek ki gürültü insanın gerek fiziki ve gerekse ruhsal sağlığı için stres yapıcı bir faktördür.
Affeksiyon orientasyon idrak dikkat hafıza zeka düşünce ve korunma melekeleri gibi psikolojik melekelerin birlikte düzenli ahenkli bir şekilde çalışmaları ile insan sağlıklı bir ruh yapısına sahip olur.

Gürültü ruhsal dengemizi etkiler. Gürültü beyin biyokimyasını etkilemekte mediatör maddelerin beynin omurilik sıvısındaki seviyesinde ve beyin dokusundaki miktarlarını ve aaaabolizmalarını değiştirebilir.
Hava kirliliği çevre kirliliği ve gürültü kirliliği de salgın hastalıklar gibi önem kazanmaya başladı. İnsan beyni dışarıdan birtakım tembihler alarak gelişir. Ancak bu tembihlerin onda “haz duygusu” meydana getirecek cinsten tembihler olması gerekir. Güzel bir dünya yerine çirkinliklerle dolu bir dünyayı seyretmek veya kuş cıvıltılarından veya tatlı musiki nağmelerine kadar gönlümüze hoş gelen şeyler yerine kulaklarımızı tahriş eden gürültüler içinde yaşamaya mecbur olmak sadece sinirlerimizi bozmakla kalmaz; meydana getireceği çeşitli kişilik kusurları sonucunda insanı içinde yaşadığı topluma düşman edebilir. Nice saldırganlık halleri gürültüye reaksiyon olarak ortaya çıkmıştır.
Ses tembihi hem de bir musiki gibi ritmik tembihler rahim içi hayatta annemizin kalbinin atışlarını dinlemekle başlar. Sonra hayat boyu kendi kalp seslerimiz duyarız. O halde “sesin” farkına vardığımız ilk elemanı “ritim”dir. Ses çevremizdeki havanın ritmik titreşimleriyle hasıl olur. Bu titreşimlerin frekansı sesin incelik ve kalınlığını perdesini tonunu meydana getirir. Bir sesin bunun gibi belirleyici bir çok elemanı vardır. Bütün bunlar bizim sinir sistemimize ulaştıkları zaman bir zevk duygusun meydana getirecekleri yerde sıkıntıya ve huzursuzluğa sebep olurlarsa onun adına “gürültü” denir. Bu tariften de anlaşılacağı gibi bugün musiki olduğu zannedilen birçok ses de aslında birer gürültü örneğidir.
Sesin İnsan Davranışları Üzerindeki Etkileri
Günümüzde insan teknolojik gelişmeye paralel olarak jet uçakları yer altı trenleri ve pop müzik konserleri gibi çok yüksek düzeyde arka plan gürültülerine alışmak zorunda bırakılmıştır. Bu tür gürültülerden şiddetleri 80 ile 120 desibel arasında olanlar normal konuşmayı imkansız kılar. Şehirlerde taşıtlar makineler gürültünün artmasına sebep olur.

Sesin insan davranışı üzerindeki etkilerini araştırmaya yönelen deneysel çalışmalar başlıca 5 grupta toplanır:
1- Genel olarak sesin davranış üzerindeki etkisi.
2- Sese ilişkin değişmeler karşısında fizyolojik tepkiler (audio - motor ya da duyu kanallarından).
3- Sese bağlı değişmeler karşısında psikolojik tepkiler (frekans ve şiddet değişmeleri karşısında).
4- Sese bağlı haberleşme sorunları (konuşma maskeleme ses kaynağının konumu ile ilgili sorunlar).
5- Sese bağlı olarak iş performansı (zihni işler sese bağlı şartlar ve arka plan müziği).

Sesin m e t a bolizma üzerindeki etkileri
Ses insanın varlığına da yokluğuna da en hassas olduğu uyaranlardan biridir. Araştırmalar göstermiştir ki sağırlık körlükten daha acı verici ve sinir sistemini bozan bir duyu kaybıdır. Bunu göz kapakları sayesinde zaman zaman görme duyusundan uzaklaşmamıza rağmen kulaklarda böyle bir kapak olmadığı için işitme duyusunun kaybına ait bir tecrübemizin mevcut olmamasına bağlıyorlar. Strese sebep olan olarak gürültünün spesifik tesiri kulakta kalıcı veya geçici sağırlık ise diğer etkileri de yukarıda sayılan ve ruh sağlığımızın bozulması ile kendini gösteren genel belirtilerdir. Gürültünün sebep olduğu kalıcı veya geçici sağırlık kişide şüpheciliğe saldırganlığa iç kapanıklığa sebep olur.

Eğer bir uyarıcı sinir sisteminiz için rahatsızlık kaynağı oluşturuyorsa ondan uzaklaşmaya çalışırız. Bu mümkün olmadığı taktirde o uyarıcının sinir sistemimize giriş kapılarını elimizden geldiğince örteriz. Bunun en tipik örneği Rock and Roll denen müzikle meşgul olan müzisyenlerin bir saat bu işi yaptıktan sonra 15 - 20 desibel seviyesinde işitme kaybı göstermeleridir. Bu sonuç organizmanın bir çeşit müdafaa reaksiyonu olarak ortaya çıkar. Eğer uzun süre böyle bir uyarıcıya maruz kalınırsa içe dönüklük sıkıntı ve saldırganlık gibi kişilik kusurları gözlenir. Rahatsızlık duygusu sinirlenme gürültüye karış verilen tepkilerin en yaygın ve karmaşık olanıdır. Gürültü ve yüksek ses dikkati dağıtır kişinin moralini bozar. Bu yüzden savaşlarda yüksek ses karşı tarafı korkutmak ve moralini bozmak için kullanılmıştır.

Gürültü kişide uyku bozukluklarına da sebep olur. Uyku sırasında kişiyi uyandıracak desibele varmayan ama uyartı niteliği taşıyan sesler onda sempatik tonus artışına neden olarak kan damarlarında daralma kalp atışlarında hızlanma kas tonusunda değişiklik yaparlar. Bunlar da onun derin uyku dönemine varmasına engel olur. Gürültüden etkilenmenin sürekliliği halinde uykusuzluk sinirlilik yorgunluk gibi hafif ruhi değişikliklerin yanı sıra hezeyanlı ve hatta paranoid durumlar gibi ileri derecede ruhsal bozukluklara da rastlanmıştır.
Sesin ruhsal açıdan gürültü niteliğini alması sırasında algı mekanizması işe karışır. O sesin kişi için taşıdığı anlam da sesin değerlendirilmesinde belli ölçüde rol oynar. Eğer o ses kişinin hoşuna giden bir olayı simgeliyorsa belki de daha alçak olan ama onun hoşuna gitmeyen bir olaya ait olan sesten daha az rahatsız edici nitelik kazanmıştır. Kişinin çıkarları da sesin gürültü olarak algılanmasında etkili olabilir.

Prof. Dr. İbrahim Balcıoğlu
İ. Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

İç Hastalıkları Uzmanı (Psikiyatri)
Son düzenleyen Safi; 20 Haziran 2016 03:59