Arama


Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
3 Şubat 2009       Mesaj #2
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
Anal inkontinens, istemsiz olarak gaz ve/veya gaita (kaka) kaçırılması yani gaz ya da gaitanın kontrol edilememesi ile karakterli bir hastalık grubudur.

Anal inkontinens, doğru tanı ve tedavi açısından spesialist bilgi ve beceri gerektiren zor bir hastalık grubudur.
Toplumda çeşitli derecelerde oldukça yaygın olduğu düşünülmektedir. Gizlenme eğilimi nedeniyle kesin rakamlar verilmesi zordur. Ancak, yabancı kaynaklarda örneğin bakımevlerinde yaşayan yaşlılarda %10’un üzerinde sıklıklara ulaştığı bilinmektedir.
Çok çeşitli nedenlere bağlı olabilmektedir ... Örneğin;
Çok sayıda ve zorlu doğumlar ... Bu tarzda hikayesi olan kadınlarda doğum sonrası hemen ortaya çıkmasa dahi, ileri yaşlarda gaz-gaita kaçırma şikayetleri gelişebilmektedir. Bunun nedeni, zor doğumlar sırasında anal sfinkter kaslarında (tutucu kaslarda) ya da bu kasların sinirlerinde (pudendal sinir gibi) zorlanmaya bağlı yaralanmalardır.
Geçirilmiş anal ameliyatlar ... Daha önce hemoroid ameliyatı, fistül ameliyatı, anal fissür ameliyatı gibi ameliyatlar geçirmiş olanlarda ameliyatta sfinkter kaslarının uygunsuz tarzda kesilmesine bağlı olarak ameliyattan hemen sonra ya da seneler sonra gaz-gaita kaçırma şikayetleri gelişebilmektedir.
Bunlar dışında; kolit tarzı hastalıklar, kronik kabızlık (konstipasyon), tümörler ya da bazı nörolojik hastalıklara bağlı olarak da gaz-gaita kaçırma şikayetleri gelişebilmektedir.
TANI:
En önemli aşama, hastalığın nedenlerinin ve derecesinin tam olarak saptanmasıdır. Öncelikle, gaz-gaita kaçırmanın derecesinin yani ciddiyetinin objektif olarak kaydedilmesi gereklidir. Böylelikle, daha sonra uygulanacak tedavilere yanıtın ne ölçüde olduğu da sayısal olarak belirlenebilecektir. Bu amaçla tarafımızdan Wexner ya da Miller skorları kullanılmaktadır. İkinci aşamada hastalığın nedeninin tam olarak saptanması gerekir. Bunun için anal ultrasonografi, pudendal sinir ölçümleri (PNMTL) ve anal manometrik incelemeler yapılır. Bu incelemelerin eksiksiz yapılması ve konunun uzmanları tarafından doğru yorumlanmaları zorunludur.
TEDAVİ:
Anal inkontinens tedavisinde yüksek başarı sağlanması mümkündür. Ancak bunun için yukarıda kısaca tanımlanan tetkiklerle hastalığın nedenleri ve derecesinin iyi saptanmış olması zorunludur. Doğru tanı ve derecelendirme çerçevesinde, inkontinens nedeninin kaslardaki yırtılmalar ya da yetersizlik ve/veya bu kasların fonksiyonunda rol oynayan sinirlerde harabiyet olması noktaları aydınlatılır. Kas ve/veya sinirdeki yapısal ya da fonksiyonel bozuklukların tam tespiti sonrası uygun tedavi şekillendirilir. Tüm bu aşamalarda hastaya ayrıntılı bilgi verilmelidir. Erken evre vakalarda ve özellikle sinir harabiyetine bağlı kaçırma olgularında; pelvik taban egzersizleri, biofeedback gibi özel tedavi yöntemleri uygulanır. Kaslarda yırtılmanın saptandığı durumlarda ise genellikle cerrahi yaklaşımla bu hasarın onarılması ile yüz güldürücü sonuçlar elde edilebilmektedir.
Sebebi ne olursa olsun, özel bazı dietler, görsel/işitsel destekli özel egzersizler, elektrofizyolojik bazı sinir stimulasyonları (akapunktur benzeri) tekniklerle tüm hastalarda kayda değer gelişmeler sağlayabiliyoruz.
Quo vadis?