Arama

Yüz Nedir? - Tek Mesaj #2

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
27 Şubat 2009       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Yüz
isim
1 .
Başta, alın, göz, burun, ağız, yanak ve çenenin bulunduğu ön bölüm, sima, çehre, surat:
"Bir güzel çocuk yüzüyle gülümsüyor."- S. F. Abasıyanık.
2 . Yüzey:
"Suyun yüzünde."- .
3 . Kesici araçlarda ağız:
"Bıçağın keskin yüzü."- .
4 . Bir kumaşın dikiş sırasında dışa getirilen gösterişli bölümü.
5 .
Yorgana ve yastığa geçirilen kılıf.

6 .
Bir şeyin görünen bölümünde kullanılan kumaş:
"Yorgan yüzü. Kanepenin yüzü."- .
7 . Birinin görülegelen veya umulan hoşgörürlüğüne güvenilerek gösterilen cüret:
"Ne yüzle? Yüzü olmamak."- .
8 . Nedeniyle, sebebiyle:
"Bu yüzden Fuat Köprülü ile çatışmaya başlamışlardı gazetelerde."- Y. Z. Ortaç.
9 . Yan, taraf.
10 .
Bir yapının dışa bakan düşey yüzeylerinin her biri:
"Ön yüz. Yan yüz. Arka yüz."- .
11 . mecaz Utanma:
"Adamda yüz yok ki!"- .
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
  • yüz bulmak
  • yüz bulunca astar istemek
  • yüz çevirmek
  • yüze çıkmak
  • yüze duramamak
  • yüze gelmek
  • yüze gülmek
  • yüz etmek
  • yüze vurmak
  • yüz geri etmek
  • yüz göstermek
  • yüz kızartmak
  • yüz kızdırmak
  • yüz surat davul derisi (veya mahkeme duvarı)
  • yüz sürmek
  • yüz takınmak
  • (bir şeye) yüz tutmak
  • (bir şey olmaya) yüz tutmak
  • (bir şeyin) yüzü açılmak
  • yüzü asılmak
  • yüzü düşmek
  • (bir şey) yüzü görmemek
  • yüzü gözü açılmak
  • yüzü gülmek
  • (birinin) yüzü kâğıt gibi olmak
  • yüzü kalmamak
  • yüzü karışmak (veya allak bullak olmak veya alabora olmak)
  • yüzü kasap süngeriyle silinmiş
  • yüzü kızarmak
  • yüzü kireç gibi olmak (veya ağarmak)
  • yüzü kireç kesilmek
  • yüzünden akmak
  • yüzünden düşen bin parça olmak
  • yüzünden kan damlamak
  • yüzünden okumak
  • (birinin) yüzüne bağırmak
  • yüzüne bakamaz olmak
  • yüzüne bakılacak gibi olmak
  • yüzüne bakılır olmak
  • yüzüne bakılmaz olmak
  • yüzüne bakmamak
  • yüzüne bakmaya kıyamamak
  • yüzüne bir daha bakmamak
  • yüzüne duramamak
  • yüzüne gözüne bulaştırmak
  • yüzüne gülmek
  • (bir şeyin) yüzüne hasret kalmak
  • yüzüne kan gelmek
  • (birinin) yüzüne karşı
  • yüzüne tükürseler yağmur yağıyor sanır
  • yüzüne vurmak (veya çarpmak)
  • yüzüne yazmak
  • (birinin) yüzünü ağartmak
  • yüzünü buruşturmak (veya ekşitmek)
  • yüzünü duvara yapıştırmak
  • yüzünü gören cennetlik
  • yüzünü görmemek
  • (birinin) yüzünü gözünü açmak
  • (birinin) yüzünü güldürmek
  • yüzünü kara çıkarmak
  • yüzünü karartmak
  • (birinin) yüzünü kızartmak
  • yüzünü kızartmak (veya kızdırmak)
  • yüzünün derisi kalın
  • yüzünün derisi yere geçmek
  • yüzünü şeytan görsün
  • (birinin veya bir şeyin) yüzünü unutmak
  • yüzünü yere getirmek (veya geçirmek)
  • yüzünüze güller
  • (bir şeye) yüzü olmamak
  • yüzü sararmak
  • yüzü seçilmemek
  • yüzü sıcak olmak
  • yüzü soğuk olmak
  • (birinin veya bir şeyin) yüzü suyu hürmetine
  • (birinin veya bir şeyin) yüzü suyuna
  • (bir şeye) yüzü tutmamak
  • yüzü yazılı kalmak
  • yüzü yere gelmek (veya geçmek)
  • yüz verince astar istemek
  • yüz vermemek
  • yüz yapmak
  • yüz yazmak
  • yüz yüzden utanır
Birleşik Sözler
  • yüz akı
  • yüzbeyüz
  • yüz görümlüğü
  • yüz göz
  • yüz havlusu
  • yüz kalıbı
  • yüz kaplama
  • yüz karası
  • yüz kızartıcı suç
  • yüz kiri
  • yüz ölçümü
  • yüz sabunu
  • yüzsuyu
  • yüzüstü
  • yüz yazısı
  • yüz yüze
  • yüze gülücü
  • yüze soğurma
  • yüzü ak
  • yüzü asık
  • yüzü kara
  • yüzükoyun
  • yüzü pek
  • yüzü yerde
  • yüzü yumuşak
  • arayüz
  • arka yüz
  • çatık yüz
  • dış yüz
  • eğri yüz
  • ekşi yüz
  • güler yüz
  • içyüz
  • iç yüz kara
  • yüz paralel
  • yüz ters yüz
  • o yüzden
  • şu yüzden
  • gökyüzü
  • ters yüzü
  • yeryüzü
  • yorgan yüzü
  • eli yüzü düzgün
  • eli yüzü temiz

Son düzenleyen Safi; 28 Nisan 2016 03:05