Keyif -yfi
isim Arapça keyf
1 . Vücut esenliği, sağlık:
"Keyfiniz nasıl?"- .
2 . Canlılık, tasasızlık, iç rahatlığı:
"Bu keyif ne kadar sürerdi? Tahminime göre beş on dakikadan fazla sürmezdi."- Y. K. Karaosmanoğlu.
3 . Rahat, huzur, afiyet.
4 . İstek, heves, zevk:
"Ağır ağır keyifle başladım kahvemi çekmeye."- S. F. Abasıyanık.
5 . Alkollü içki ve başka uyuşturucu maddeler kullanıldığında insanda görülen durum.
6 . Yolsuz ve kural dışı istek:
"Niye bir memurun keyfine boyun eğiyorsunuz?"- N. Cumalı.
7 . argo Esrar.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
- keyfi bilmek
- keyfi bozulmak
- keyfi gelmek
- keyfi kaçmak
- keyfinden bayılmak (veya dörtköşe olmak)
- keyfine bakmak
- keyfine diyecek olmamak
- (bir şeyin) keyfini çıkarmak
- (birinin) keyfini kaçırmak (veya bozmak)
- (birinin) keyfinin kâhyası olmamak
- (birinin) keyfini yapmak
- (birinin bir şey yapmaya) keyfi oluncaya kadar
- keyif benim, köy Mehmet Ağa´nın
- keyif çatmak
- keyif sormak
- keyif sürmek
- keyif vermek
Birleşik Sözler
- keyif ehli
- keyif hâli
- keyfetmek
- keyfi sıra
- keyfi tıkırında
- keyfi yerinde
- keyfi yolunda
- çakırkeyif
- ehlikeyif
- ramazan keyfi
- sabah keyfi