Arama


SEDEPH - avatarı
SEDEPH
Ziyaretçi
4 Mart 2009       Mesaj #8
SEDEPH - avatarı
Ziyaretçi
İlk olarak ÖSS sınavında başvurulacak ve üniversitenin taban puanını (üniversiteye göre değişir,160,185 vs) almak şarttır.
ÖSS sınavında başarılı olup puan alındıktan sonra, tercih yapılması gerekir, tercihler belirlenmeli ve bir taslak oluşturulmalı, sınava girilecek olan okulun yayınlamış olduğu koşullara uygun olmak gerekir, yaş sınırı, puan, kontenjan, başvuru sayısı, kabul edilecek öğrenci sayısı, dikkat edilmelidir. Bu koşullara doğrultusunda karar verdikten sonra en önemlisi ‘Tirat, şiir’ seçimlerinin yapılmasıdır.


OYUN SEÇİMİ

Genellikle iki parça istenir. Biri klasik, biri modern. Biri komedi, biri dram. Bir de şiir. Bu işin en sıkıcı yanıdır, oyunu belirlemek. Bazı oyun kitaplarında, internet sitelerindeki sınav parçalarına bakmak olacaktır. fakat bu iyi bir fikir değildir, sizler gibi yüzlerce kişide bu yöntemle oyun seçeceklerdir. Bu tür seçilen parçalar genellikle en yaygın olan oyunların parçaları olduğundan ve birçok kez sahnelendiğinden zor olduğu gibi mesleğinin en yukarısındaki oyuncular tarafından sunulmuştur.

Seçilen parçaların sunumu 5 dakikayı geçmemelidir, seçilen karakter size uymalıdır, heyetin dikkat ettiği konulardan birisi inandırıcı olup olmadığınızdır, kesinlikte taklitten kaçınmalısınız, komik olabilirsiniz ama bu oyunculuk değildir. Seçilen parçaların değişik karakterde olması, sizin heyete farklı karakter oynamayı başardığınızı göstermeniz artı puan olur.
Tirat seçimi yapılırken; Boyu, Kilosu, Yaşı, Karakteri (Agresif, yada uysal) yani ruh haline göre yüz ifadesine göre seçilmeli. Bütün karakterler göz önüne alarak kendi yapısına göre en uygun seçim yapılmalı. Tabi bunun yanında gireceği okulların bazıları “zorunlu parça” verirler. O parça oynanmak zorundadır.
Seçilen tirat ile ilgili kitap bulunmalı, oyunun tamamı okunmalı, oyun hakkında bilgi edinilmeli, yazar tanınılmalı, yazarın ne demek istediği ruh halı saptanmalı, karakterler analiz edilmeli. Tiradı anlamanın en iyi rolü budur.
Seçilen parçalarda mutlak dikkat edilmesi gereken, parçanın ne anlattığı, ne demek istiyor, onun yerinde olsanız nasıl davranırdınız, gibi sorulara cevap bulmanızdır.

Sizde aranan sahicilik ve doğallıktır.


ŞİİR

Şiir okurken aruz bilgisine, kelimelerin telaffuzuna, kelime manalarını, dinleyiciye düzgün bir Türkçe ile aktararak okumanız çok etkili olacaktır, zaten sınanan sizin oyunculuk yeteneğinizidir.


Ezber

‘’Ezber yaparken kendinizi fazla kasmayın, Bir tiyatro oyuncusu için işin en zor, en zevksiz ama son derece zorunlu ve sorumluluk taşıyan yanı, ezberdir. Ezber konusunda her oyuncunun kendine göre bir yöntemi vardır. Kimi kuru kuruya ezberler; kimi elinde metin, mizansenle ezberler; kimi yüksek sesle çalışarak, bazıları da sessizce okuyarak ezberler. En yaygını yazarak ezberlemektir. Rolü iki kere, üç kere, bazen dört kere dikkatlice yazmak gerekir. Böylece kelimelere, oyun yazarının cümle yapısına, en önemlisi, kelimelerin ve cümlelerin altındaki anlamlara alışırsınız. Zaten önemli olan, o anlamların ezberlenmesidir. Yani, dramatik doku içinde neyi, niçin, neden ve kime söylediğinizdir. Her cümlede mutlaka bir anahtar kelime vardır. Cümleleri ezberledikten sonra anahtar kelimeleri sıraya koymak işi oldukça kolaylaştıracaktır. İmgelem yoluyla da çok rahat ezber yapılabilir. Bu yöntem genellikle olay sırasını karıştıranlar için önerilir. Tek yapmanız gereken, detaylarıyla birlikte okuduğunuzu kafanızdan geçirmeniz. Olay sırasını düşünerek replikleri söylemek…’’
HANGİ TİRADLAR OYNANMALI/OYNANMALI
‘’Klasik oyunlardan uzak durulmalı, basmakalıp, Klişe Tiratlar (Örnek, Çehov, Shakspeare, Moliere, vs. gibi her yıl oynanan, hamlet, midasın kulakları, molierin hırsız var tiradı vs. o kadar çok oynandı ki jüri karşısında yinemi bu dedirtilmemeli) bunun yerine, mizansenin bol olduğu oyun seçimleri daha sağlıklı olacaktır. (Bu tartışılabilir) Elbette oyunculuk önemlidir. Tirada hayat kazandıran oyunculuktur. Ama aylarca çalışan sanatçı adayının, jüri karşısında sadece üç dakikası var. Ve bu üç dakikada kendini jüriye kabul ettirmek oldukça zordur.
Yeni, Güncel ve herkesten farklı olabileceğini düşündüğünüz en uç noktalarda oyunlar oynanabilir. Oyuncu adayı araştırmacı olmak zorundadır. Bilinen ve her sene oynanan tiratlardan uzak durmalıdır. Bu işin basit kısmıdır. Arayıp bulmalıdır. Ve kendince en ilginç gelen, Kimsenin bilmediği oyunlar oynanmalıdır. (En azından öyle düşünmelidir.)
Tirat seçimleri yapılırken kesinlikle şiveye gidilmemelidir. Yöresel şive kullanmak çok büyük hatadır. Konservatuarın tercih ettiği şive İstanbul aksanıdır. Oyun seçimlerinde de kesinlikle şive içerikli, Ağa rolü, Köylü rolü vs. gibi şiveye açık olan tirat seçimlerinden uzak durulmalıdır. Evrensel, Çağdaş oyun seçimleri her zaman artı olacaktır.
Eğer diksiyonla ilgili sıkıntılar varsa; ders alınmalıdır. Böyle bir şansı yoksa kitaplarla çalışılmalıdır. Ama elinden geldiğince jüri karşısında bu şiveyi belli etmemelidir.’’


SINAV GÜNÜ

Sınav günü geldi, hazırlıklar bitti, salondaki yerinizi aldınız, sizin gibi yüzlerce kişiyle beraber bekliyorsunuz. Adaylardan biri giriyor 5 dakika sonra çıkıp bir başkası giriyor ve sizdeki heyecan artıyor!..

Sonunda jürinin karşısındasınız!

İlk izlenim önemlidir. Sizin sahneye çıkışınız, sahnedeki duruşunun önemli ve jürinin dikkatini mutlaka çekecektir. Ünlü hoca Stella Adler’in tabiriyle oyunculuk bir ‘çap’ meselesidir.
‘’Jüri karşısında kesinlikle rahat olun, Kendinden emin olun. Sıkıntılı ve ''mıymıy '' psikolojisi dezavantaj sağlar. Girin ve oynayın. Kahkaha atın, İçinizden geldiği gibi olun. Normal hayattaymış gibi çıkın jüri karşısına, Sorulara tüm içtenlikle cevap verin. Utangaç birini oynamayın. Kesinlikle samimi olun’’

Unutmayın ki ‘GEÇEN HER YIL SİZİN İÇİN BAŞARISIZLIK DEĞİL. BİR DENEYİMDİR’
Kılık kıyafetinize dikkat edin, çok aykırı olmayın, saç, sakal düzgün olması iyidir. Bayanlar çok açık saçık giyinmekten kaçının abartılı makyaj yapmayın.

Kesinlikle ve kesinlikle heyete bilgiçlik taslamayın, ben 2 sene surda eğitim aldım, 4 senedir şu tiyatroda oyunculuk yapıyorum gibi kelamlarla hayatını sahnede geçirmiş insanlara tiyatro öğretmeye çalışmayın. Şarlatanlık yapmayın, kendiniz, komediye ustası zannedip espri yapmaya çalışmayın. Kısaca kendiniz olun normal hayattaki gibi davranın.
Seçtiğiniz oyunu oynamaya başlarken heyetten zaman istemeyin, düşününki sahnedesiniz ve oyun başladı seyirciye ben hazır değilim biraz bekleyin mi diyeceksiniz, oynamaya başladınız heyet siz oynarken birbiriyle konuşmaya başladı sakın ve sakın oyununuzu kesmeyin, sizin dikkatinizi ölçüyorlardır, oyunu kesip heyete bakarsanız ne oluyor diye işiniz bitmiştir, oyunu oynamaya başladınız, dağa oyun en can alıcı en güzel yerine gelmeden henüz 2, 2,5 dakika olmuşken heyet sizi durdurup teşekkür edip oyunuzu bitirdi diyelim, kesinlikle ve kesinlikle ağlayıp sızlayıp salonu terk etmeye, heyete bir şeyler söylemeye, onlarla tartışmaya kalkışmayın, heyet sizin 2. aşamaya kalmanız için yeterli olduğunuz kanaatine varmış olabilir, sizin bu tutumunuz onların kanaatini tersine çevirebilirsiniz.


Heyet beklerken dekor köstüm değişimiyle zaman kaybetmeyin aleyhinize olabilir.
Oyun sırasında repliğinizi unuttunuz diyelim. Kesinlikle oyunu kesmeyin doğaç veya ileriki bölümden devam edin, herkesin başına gelebilir, sizi anlayacaklardır ama dağılmanız felaketiniz olabilir.

Mülakat tipi soru sorarlarsa kısa ve net cevaplar verin, ukala bilmişlik taslamayın.

Not: Çalışmalarınıza yardımcı olabilecek kitaplardan bazıları…
Cezmi Koca'nın yazmış olduğu '' Konservatuar sınavlarına hazırlık'' adli kitap... Konservatuara hazırlanırken tiratların nasıl olması gerektiği, nelere dikkat edilmesi gerektiği ve dünya yazarlarından tirat örnekleriyle ilgili geniş bir bilgi veriyor.
Genel kültür için Yılmaz Arıkan'ın yazmış olduğu ''Tiyatro eğitimi'' adli kitapları alıp okumalarının, dünya yazarları, ustalar, monologlar, düşünce sanatları, başlattığı akımlar, öncü olduğu konular ve hayat biyografileri gibi tiyatro alanında çok önemli konulara değinmiş bu kitabi almanızda fayda var.
Esra Uluç imzalı ''Güzel konuşmak istiyorum''
Olmasa olmaz bir kitap stanislavski “bir karakter yaratmak”

Alıntıdır..