Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Tek Mesaj #2397

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
10 Haziran 2006       Mesaj #2397
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Soğuk Ve Şehirlerarası
Otobüslerde Vazgeçtim
Çocuk Olmaktan
Ve Beslenme Çantamda
Otlu Peynir Kokusuydu Babam...

Ben Seninle Bir Gün Veyselkarani'de Haşlama
Yeme İhtimalini Sevdim.

İlkokulun Silgi Kokan, Tebeşir Lekeli Yıllarında
(Ankara'da Karbonmonoksit Sonbaharlar Yaşanırdı O
Zaman) Özlemeye Başladım Herkesi... Ve Bu Hasret Öyle
Uzun Sürdü Ki, Adam Gibi Hasretleri Özlemeye Başladım
Sonra...

Bizim Kemalettin Tuğcu'larımız Vardı...
Bir De Camların Buğusuna Yazı Yazma İmkanı...

Yumurta Kokan Arkadaşlarla Paylaşılan
Kahverengi Sıralarda, Solculuk Oynamaya Başladık...
Ben Doktor
Oluyordum Sen Hemşire, Geri Kalanlar Kontrgerilla...
Kırmızı Boyalarla Umut İkliminde Harfler Yazılıyordu,
Pütürlü Duvarlara Ve Türk Dil Kurumu'na İnat Bir
Türkçe'yle... Ağbilerimizden Öğrendik, Ş Harfinden
Orak Çekiç Figürleri Türetmeyi...

Ankara'ya Usul Usul Karbonmonoksit Yağıyordu.
Ve Kapalı Mekanlarda Sevişmeyi Öneriyordu
Haber Bültenleri...
Oysa Ankara'da Hiç Sevişmedim Ben.
Disiplin Kurulunda Tartışılan Aşkım Olmadı Benim...
(Sınıfça Gidilen Pikniklerde Kıçımıza Batan Platonik
Dikenleri Saymazsak...)
Ankara'ya Usul Usul Kurşun Yağıyordu... Ve Belli Bir
Saatten Sonra Sokağa Çıkmamayı Öneriyordu Haber
Bültenleri... Oysa Hiç Kurşun Yaram Olmadı Benim...
Ve Hiçbir Mahkeme Tutanağında Geçmedi Adım...
Çatışmaların Ortasında Sevimli Bir Çocuk Yüzüydüm
Sadece...

Sana Şiirler Biriktiriyordum Fen Bilgisi Defterimde Ama
Sen Yoktun.. Ben, Senin Beni Sevebilme İhtimalini
Seviyordum, Suni Teneffüs Saatlerinde... Okul Servisi
Seni Hep Zamansız, Amansızca Bir Lojman Griliğine
Götürüyordu... Ben, Senin Benimle Tunalı Hilmi
Caddesine Gelebilme İhtimalini Seviyordum...

Ben Senin Beni Sevebilme İhtimalini Seviyordum.

Yaz Sıcağı Toprağa Çekiyordu Tenimin Çatlamaya Hazır
Gevrekliğini... Sonra Otobüs Oluyordum,
Kırık Yarık Yolların Çare Bilmez Sürgünü...
Ne Yana Baksam Dağ Ve Deniz Sanıyordum Muş
Ovasının Yalancı Maviliğini... Otobüs Oluyordum Bir
Süre... Yanımızdan Geçen Kara Trenlerle Yarışıyordum,
Yanağım Otobüs Camının Garantisinde...
Otobüs Oluyordum... Bir Ülkeden Bir İç Ülkeye...
Çocukluğuma Yaklaştıkça Büyüyordum...

Zap Suyunun Sesini Başına Koyuyordum Şarkılarımın
Listesinin... Korkuyordum... Sonra İniyordum Otobüsten...
Çarşıdan Bizim Eve Giden, Ömrümün En Uzun, Ömrümün
En Kısa, Ömrümün En Çocuk, Ömrümün En İhtiyar Yolunu
Koşuyordum... Çünkü Sonunda Annem Oluyordum Babam
Kokuyordum Sonunda...

Soğuk Ve Şehirlerarası Otobüslerde Vazgeçtim,
Çocuk Olmaktan...
Ve Beslenme Çantamda
Otlu Peynir Kokusuydu Babam...

Ben Seninle Birgün Van'daki Bir Kahvaltı Salonunda...
Ben Seninle (Sadece Bilmek Zorunda Kalanların Bildiği)
Bir Yol Üstü Lokantasında...
Ben Seninle, Ağrı Dağına Mistik Ve Demli Bir Çay
Kıvamında Bakan Doğubeyazıt'ın Herhangi Bir Toprak
Damında...
Ben Seninle Herhangi Bir İnsan Elinin Terli
Coğrafyasında Olma İhtimalini Sevdim...

Ben Senin,
Beni Sevebilme İhtimalini Sevdim !