Sandık -ğı
isim Arapça ¹and°®
1 . İçine çeşitli şeyler konulan, tahtadan yapılmış, kapaklı ev eşyası:
"Dolabını, sandığını, kitaplarını, defterlerini didik didik aradık, bulamadık."- Y. Atılgan.
2 . Meyve, sebze koymaya yarayan, tahta veya plastikten yapılmış, dört köşe kap.
3 . Bir kurumda para alınıp verilen yer:
"Mal sandığı. Sandık emini."- .
4 . Kamu kesiminde çalışan personelin sosyal güvenlik işlerini yürüten kuruluş:
"Emekli Sandığı."- .
5 . Yapılarda kum, çakıl vb. şeyleri ölçmek için kullanılan, üstü ve altı açık, dört köşeli tahtadan ölçü aleti.
6 . Kamu kesiminde çalışan personelin kendi durumunda düşük faiz ve taksitler hâlinde geri ödemek üzere borç para aldığı birim.
7 . Seçimlerde oy pusulalarının atıldığı kutu.
8 . eskimiş
Mahalle tulumbacılarının omuzda taşıdıkları sandık biçimi tulumba. Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
- sandığa gitmek
- sandığa gömmek
- sandık başına gitmek
- sandık düzmek
- sandıktaki sırtında, ambardaki karnında
- sandıktan çıkmak
Birleşik Sözler
- sandık balığı
- sandık başkanı
- sandık çevresi
- sandık emini
- sandık eşyası
- sandık gözlemcisi
- sandık kurulu
- sandık lekesi
- sandık müşahidi
- sandık odası
- sandık sepet
- sepet sandık
- boyacı sandığı
- mal sandığı
- oy sandığı
- seçim sandığı
- yardım sandığı