Arama

Köşe Yazısı ve Makaleler - Tek Mesaj #208

e.said coskun - avatarı
e.said coskun
Ziyaretçi
12 Mart 2009       Mesaj #208
e.said coskun - avatarı
Ziyaretçi
On bir yıl önce Çin'e yaptığım bir ziyaretimde bana ülkelerindeki kadın koşullarını geliştirme çabalarını anlatan kadın aktivistlerle görüşmüştüm. Kadınlar, karşılaştıkları zorlukların tablosunu canlı bir şekilde ortaya koymuşlardı:


İş ayrımcılığı, yetersiz sağlık bakımı, aile içi şiddet ve kadınların ilerlemesini engelleyen eski dönemden kalma yasalar. Birkaç hafta önce, o kadınlardan bazıları ile dışişleri bakanı olarak Asya'ya yaptığım ilk ziyaretimde yeniden görüştüm. Bu kez son on yılda yapılan ilerlemeyi dinledim. Ancak bu önemli ileri adımlara rağmen, tıpkı dünyanın birçok bölgesinde olduğu gibi, bu Çinli kadınların hâlâ daha engeller ve eşitsizliklerle karşı karşıya kaldığı kesindi.
Kendi ülkelerinde siyasi, ekonomik ve kültürel yaşamda bütünlüklü katılım fırsatı arayan kadınlardan her kıtada buna benzer hikâyeler dinledim. Ve 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutlarken, gerek yapılan ilerlemeleri gerekse kalan zorlukları ifade etme yanında, 21'inci yüzyılın karmaşık küresel sorunlarını çözmede yardımcı olmak için kadının oynaması gereken hayati rol üzerine düşünme fırsatımız da vardır. Günümüzde karşılaştığımız sorunlar kadınların tam katılımı olmadan çözümlenebilmek için fazla büyük ve karmaşıktır. Kadın haklarını güçlendirmek, sadece ahlakî bir zorunluluk değil aynı zamanda küresel ekonomik kriz, terörizm ve nükleer silahların yayılması, aileleri ve toplumları tehdit eden bölgesel çatışmalar, iklim değişikliği ve dünya sağlığını ve güvenliğini tehdit eden tehlikeler ile karşı karşıya kaldığımız bu dönemde bir ihtiyaçtır.
Bu zorluklar elimizdeki her şeyi talep etmektedir. Onları yarı buçuk önlemlerle çözemeyiz. Ancak yine de çoğu kez bu ve diğer konularda dünyanın yarısı geride kalmaktadır. Günümüzde, önceki nesillere kıyasla artan sayıda kadın, hükümetlerde, işyerlerinde ve sivil toplum örgütlerinde öncülük etmektedir. Ancak bu iyi haberin bir de öteki yüzü vardır. Kadınlar hâlâ daha dünyanın fakir, beslenmeyen ve eğitimsiz nüfusunun çoğunluğunu oluşturmaktadırlar. Hâlâ daha bir savaş taktiği olarak tecavüze maruz kalmakta ve bir milyar dolarlık piyasası olan bir suç endüstrisinde tüm dünyada insan tacirleri tarafından sömürülmektedirler.
Bugün dünyanın çok fazla yerinde kadına yönelik namus cinayetleri, sakat bırakma, kadın sünneti ve diğer şiddet ve aşağılama uygulamaları hâlâ daha tolere edilmektedir. Sadece birkaç ay öncesine kadar Afganistan'da genç bir kız okula giderken, kızların eğitimine karşı olan bir grup adam tarafından yüzüne asit dökülerek kalıcı şekilde gözlerine zarar verilmişti. Kızı ve ailesini korkutma çabaları başarısız olmuştu. Kız şöyle demişti: "Ailem öldürülsem bile okula gitmeye devam edebileceğimi söyledi."
O genç kızın cesareti ve kararlılığı kadın-erkek, hepimize kızlara ve kadınlara layık oldukları hak ve fırsatların düzenlenmesi için elimizden geldiğince çalışmaya devam etmemize bir esin kaynağı oluşturmalıdır. Özellikle de mali krizin ortasında, araştırmaların bize gösterdiklerini hatırlamamız gerekmektedir: Kadınları desteklemek yüksek verimli bir yatırımdır, daha güçlü ekonomiler, daha etkin sivil toplumlar, sağlıklı topluluklar ve daha fazla barış ve istikrarı getirir. Ve kadına yatırım yapmak, gelecek nesilleri desteklemenin bir yoludur: Kadınlar gelirlerinin çoğunu yiyecek, ilaç ve çocukların eğitimine harcamaktadır. Gelişmiş ülkelerde bile kadınlar tam ekonomik güce sahip değildir. Birçok ülkede kadınlar hâlâ aynı iş için erkeklerden daha az para kazanmaktadır. Başkan Obama bu yıl Amerika Birleşik Devletleri'nde bu boşluğu kapatmak amacıyla bir adım atarak kadınların eşit olmayan ödemelere karşı çıkma gücünü güçlendiren 'Lilly Ledbetter Adil Ödeme Akdi'ni imzalamıştır.
Kadınlara adil ödenek, kredilere ulaşma ve işyeri açabilme imkanı verilmelidir. Siyasi eksende de eşitliği hak eden kadınlar, hem oy sandıklarına gidebilme hem de seçilebilme ve hükümette yer alabilme eşitliğini hak etmektedirler. Kendileri ve aileleri için sağlık hizmeti alabilme, çocuklarını -oğullarını ve kızlarını- okula gönderebilme hakları vardır. Ve tüm dünyada barış ve istikrarı sağlamada hayati bir rolleri vardır. Savaşların paramparça ettiği bölgelerde, genelde kadınlar farklılıkları birleştirebilmekte ve ortak yönler keşfetmektedirler.
Yeni görevimde dünyayı dolaşırken, her kıtada tanıdığım kadınları aklımda tutacağım. Bu kadınlar tüm imkansızlıklara rağmen mülk edinebilmek, evliliklerde hak sahibi olabilmek, okula gitmek, ailelerini desteklemek ve hatta barış arabulucusu olmak için yasaları değiştirmek için mücadele eden kadınlardır. Ve diğer ülkelerdeki meslektaşlarımla ve sivil toplum örgütleriyle, işyerleriyle ve bireylerle çalışarak, bu konuları öne çıkarmaya devam edeceğim. Kadın ve kızların tam potansiyel ve kapasitelerini anlamak sadece bir adalet konusu değildir. Küresel barışı, ilerlemeyi ve gelecek nesillerin refahını artırma konusudur.



Hillary Clinton
Zaman Gazetesi
İçin Yazdı