Arama

Dua Ufku - Tek Mesaj #125

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
12 Haziran 2006       Mesaj #125
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
إ ِلٰهِي إِنْ كَانَ قَلَّ زَادِي فِي الْمَسِيرِ فَلَقَدْ حَسُنَ ظَنِّي بِالتَّوَكُّلِ عَلَيْكَ، وَإِنْ كَانَ جُرْمِي قَدْ أَخَافَنِي مِنْ عُقُوبَتِكَ فَإِنَّ رَجَائِي قَدْ أَشْعَرَنِي بِالْأَمْنِ مِنْ نِقْمَتِكَ، وَإِنْ كَانَ ذَنْبِي قَدْ عَرَّضَنِي لِعِقَابِكَ فَقَدْ أٰذَنَنِي حُسْنُ يَقِينِي بِثَوَابِكَ، وَإِنْ كَانَ أَنَامَتْنِي الْغَفْلَةُ عَنِ الْاِسْتِعْدَادِ لِلِقَائِكَ فَلَقَدْ نَبَّهَتْنِي الْمَعْرِفَةُ بِكَرَمِكَ وَأٰلاَئِكَ، وَإِنْ أَوْحَشَ مَا بَيْنِي وَبَيْنَكَ فَرْطُ الْعِصْيَانِ وَالطُّغْيَانِ فَقَدْ أٰنَسَنِي بُشْرَى الْغُفْرَانِ وَالرِّضْوَانِ، أَسْأَلُكَ بِسُبُحَاتِ وَجْهِكَ وَأَنْوَارِ قُدْسِكَ، وَأَبْتَهِلُ إِلَيْكَ بِعَوَاطِفِ رَحْمَتِكَ وَلَطَائِفِ رَأْفَتِكَ أَنْ تُحَقِّقَ ظَنِّي فِيمَا أُؤَمِّلُهُ مِنْ جَزِيلِ إِكْرَامِكَ وَجَمِيلِ إِنْعَامِكَ فِي الْقُرْبَى مِنْكَ وَالزُّلْفَى لَدَيْكَ، وَهَا أَنَا ذَا مُتَعَرِّضٌ لِنَفَحَاتِ رَوْحِكَ وَعَطْفِكَ، وَمُنْتَجِعٌ غَيْثَ جُودِكَ وَلُطْفِكَ، فَارٌّ مِنْ سَخَطِكَ إِلَى رِضَاكَ، هَارِبٌ مِنْكَ إِلَيْكَ، رَاجٍ أَحْسَنَ مَا لَدَيْكَ، مُعَوِّلٌ عَلَى مَوَاهِبِكَ، مُفْتَقِرٌ إِلَى رِعَايَتِكَ *
إِلٰهِي مَا بَدَأْتَ بِهِ مِنْ فَضْلِكَ فَتَمِّمْهُ، وَمَا وَهَبْتَ لِي مِنْ كَرَمِكَ فَلاَ تَسْلُبْهُ، وَمَا سَتَرْتَ عَلَيَّ بِحِلْمِكَ فَلاَ تَهْتِكْهُ، وَمَا عَلِمْتَهُ مِنْ قَبِيحٍ عَلَيَّ فَاغْفِرْهُ * إِلٰهِي اسْتَشْفَعْتُ بِكَ إِلَيْكَ، وَاسْتَجَرْتُ بِكَ مِنْكَ، أَتَيْتُكَ طَامِعًا فِي إِحْسَانِكَ، رَاغِبًا فِي امْتِنَانِكَ، مُسْتَسْقِيًا وَابِلَ طَوْلِكَ، مُسْتَمْطِراً غَمَامَ فَضْلِكَ، طَالِباً مَرْضَاتَكَ، مُرِيدًا وَجْهَكَ، طَارِقًا بَابَكَ، قَاصِدًا جَنَابَكَ، وَارِدًا شَرِيعَةَ رِفْدِكَ، مُلْتَمِسًا سَنِيَّ الْخَيْرَاتِ مِنْ عِنْدِكَ، وَافِدًا إِلَى جَمَالِكَ، مُسْتَكِيناً لِعَظَمَتِكَ وَجَلاَلِكَ، فَافْعَلْ بِي مَا أَنْتَ أَهْلُهُ مِنَ الْمَغْفِرَةِ وَالرَّحْمَةِ، وَلاَ تَفْعَلْ بِي مَا أَنَا أَهْلُهُ مِنَ الْعَذَابِ وَالنِّقْمَةِ، بِرَحْمَتِكَ يَا أَرْحَمَ الرَّاحِمِينَ *

* * *

Allahım! Yol azığım az fakat Sana olan tevekkülüm çoktur. Cürmümün büyüklüğünü düşününce azabının korkusundan tir tir titriyorum ama reca duygusu ufkumu sarınca içime emn ü eman doluyor. Günah(lar)ım beni cezaya müstehak hale getirse de, affına olan itimadım kulağıma hep mükafaatının büyüklüğünü fısıldıyor. Gaflet, huzuruna varacağım gün için kayda değer bir hazırlık yapmama müsaade etmemiş olsa da, kereminin genişliğini ve sürpriz lütuflarını düşününce gözlerim ümitle parlıyor. Bin bir isyana, tuğyana dalmış olmam içime vahşet salsa da, gufranını ve rızanı bir armağan paketi halinde önüme koyuvereceğini düşünüyorum ve işte o zaman gönlüm üns esintileriyle coşuyor.
Rabbim! Zat'ından gelecek ziya tufanlarına, nur hüzmelerine, rahmet ve re'fet esintilerine itimad ediyor; bol ikramlarından, birbirinden güzel nimetlerinden istifade edebileceğim istikametindeki beklentilerimi gerçekleştirmeni ve beni de bir kurb/yakınlık eri olma pâyesiyle şereflendirmeni diliyorum.
Ya Rab! İşte huzurundayım ve kendimi Sen'in rahmet ve şefkat esintilerine salıyorum.. cömertliğinin ve lütuflarının enginliğine iltica ediyorum.. gazabından kaçıyor, hoşnutluğuna sığınıyorum; Sen'den yine Sana iltica ediyorum. Beni en güzel şekilde ödüllendireceğin hususundaki ümidim de tam, mevhîbelerine olan itimadım da tamdır. Görüp gözetmene ne kadar muhtaç olduğumu Sen daha iyi bilirsin, Rabbim!
Ey fazlı, keremi, hilmi ve affı bizim hayallerimize bile sığmayacak kadar engin olan Yüce Sultanım! Ne olur, tattırmakla yüzümüzü güldürdüğün nimetlerinin tamamına erdir.. gedâna bir kere keremkâne davrandıktan sonra artık keremini kesme.. hilminle muamele edip örttüğün günahlarımın üzerindeki örtüyü de bir daha kaldırma!
İlâhî! Dileklerimin yüce dergahında kabulü için yine Sen'in şefaatine dehâlet ediyor, azabından korunmak için Sen'in merhametine sığınıyorum. İhsanlarına karşı çok arzuluyum; nimetlerine nihayetsiz rağbetim var; lütuf sağanaklarınla sırılsıklam hâle geleceğim, inayet bulutlarınla gölgeleneceğim ânı gözlüyorum; kapını çalarak, dergahına teveccüh ederek, lütf u inayetine sığınarak, yüce katından bahşedeceğin en câzip lütufları avlamaya çalışarak, cemâline koşarak, azametin ve celâlin karşısında el-pençe divan durarak Sen'i, Sen'in rızanı talep ediyorum.
Ey merhametlilerin en merhametlisi olan Allah'ım! Bahtına düştüm, ne olur, bana istihkakım olan azap edilmek ve mahrumiyete maruz bırakılmakla değil, Sen'in şânın olan mağfiret ve rahmetle muâmelede bulun! Amin!..

* * *

إِلٰهِي أَذْهَلَنِي عَنْ إِقَامَةِ شُكْرِكَ تَتَابُعُ طَوْلِكَ، وَأَعْجَزَنِي عَنْ إِحْصَاءِ ثَنَائِكَ فَيْضُ فَضْلِكَ، وَشَغَلَنِي عَنْ ذِكْرِ مَحَامِدِكَ تَرَادُفُ عَوَائِدِكَ، وَأَعْيَانِي عَنْ نَشْرِ شُكْرِ عَوَارِفِكَ تَوَالِي أَيَادِيكَ، وَهٰذَا مُقَامُ مَنِ اعْتَرَفَ بِسُبُوغِ النَّعْمَاءِ وَقَابَلَهَا بِالتَّقْصِيرِ، وَشَهِدَ عَلَى نَفْسِهِ بِالْإِهْمَالِ وَالتَّضْيِيعِ، وَأَنْتَ الرَّؤُوفُ الرَّحِيمُ الْبَرُّ الْكَرِيمُ، اَلَّذِي لاَ يُخَيِّبُ قَاصِدِيهِ وَلاَ يَطْرُدُ عَنْ فِنَائِهِ أٰمِلِيهِ، بِسَاحَتِكَ تَحُطُّ رِحَالُ الرَّاجِينَ، وَبِعَرْصَتِكَ تَقِفُ أٰمَالُ الْمُسْتَرْفِدِينَ، فَلاَ تُقَابِلْ أٰمَالَنَا بِالتَّخْيِيبِ وَالْإِيَاسِ، وَلاَ تُلْبِسْنَا سِرْبَالَ الْقُنُوطِ وَالْإِبْلاَسِ ‏*‏
إِلٰهِي تَصَاغَرَ عِنْدَ تَعَاظُمِ أٰلاَئِكَ شُكْرِي، وَتَضَاءَلَ فِي جَنْبِ إِكْرَامِكَ إِيَّايَ ثَنَائِي وَنَشْرِي، حَلَّلَتْنِي نِعَمُكَ مِنْ أَنْوَارِ الْإِيمَانِ حُلَلًا، وَضَرَبَتْ عَلَيَّ لَطَائِفُ بِرِّكَ مِنَ الْعِزِّ إِكْلِيلًا، وَقَلَّدَتْنِي مِنَنُكَ قَلاَئِدَ لاَ تُحَلُّ، وَطَوَّقَتْنِي أَطْوَاقًا لاَ تُفَلُّ، فَأٰلاَؤُكَ جَمَّةٌ ضَعُفَ لِسَانِي عَنْ إِحْصَائِهَا، كَثِيرَةٌ قَصُرَ فَهْمِي عَنْ إِدْرَاكِهَا فَضْلًا عَنِ اسْتِقْصَائِهَا، فَكَيْفَ بِتَحْصِيلِ الشُّكْرِ، وَشُكْرِي إِيَّاكَ يَفْتَقِرُ إِلَى شُكْرٍ، فَكُلَّمَا قُلْتُ (لَكَ الْحَمْدُ) وَجَبَ عَلَيَّ لِذٰلِكَ أَنْ أَقُولَ (لَكَ الْحَمْدُ) ‏*‏
إِلٰهِي فَكَمَا غَدَّيْتَنَا بِلُطْفِكَ وَرَبَّيْتَنَا بِصُنْعِكَ فَتَمِّمْ عَلَيْنَا سَوَابِغَ النِّعَمِ، وَادْفَعْ عَنَّا مَكَارِهَ النِّقَمِ، وَأٰتِنَا مِنْ حُظُوظِ الدَّارَيْنِ أَرْفَعَهَا وَأَجْمَلَهَا وَأَجَلَّهَا عَاجِلًا وَأٰجِلًا، وَلَكَ عَلَى حُسْنِ بَلاَئِكَ وَسُبُوغِ نَعْمَائِكَ حَمْداً يُوَافِقُ رِضَاكَ، ويَمْتَرِي الْعَظِيمَ مِنْ بِرِّكَ وَنَدَاكَ، يَا عَظِيمُ يَا كَرِيمُ، بِرَحْمَتِكَ يَا أَرْحَمَ الرَّاحِمِينَ ‏*‏

* * *

Allahım! Peşi peşine gelen lütuflarına nasıl şükredebileceğim hususunda bütün bütün şaşkına döndüm. (Sana sonsuz defa hamd ü senâlar olsun!) Fazlın coşup coşup gelince Seni senâ etmekte bütün bütün âciz düştüm. Haddimin fevkınde o kadar çok nimetle serfiraz kıldın ki, nasıl hamdedeceğimi bilemez oldum. İnayetinle art arda öyle tecellîlerde bulundun ki, onlara şükürle mukâbele hususunda da hepten tâkatsiz kaldım.
Rabbim! İşte bunlar, Senin bir çağlayan gibi akıp akıp gelen nimetlerine karşı taksîratını, ihmalini, kadr ü kıymet bilmeyişini itiraf eden çaresiz bir mücrimin itiraflarıdır. Sana gelince Rabbim, Sen Raûf ü Rahîm, Berr ü Kerîm'sin. Kendine yönelenleri haybete uğratmaz, avluna sığınanları da kovup uzaklaştırmazsın. Bir dileği olanların kervanları hep Senin kapında dururlar.. yardıma ihtiyacı bulunanlar Sen'in dergahında konaklarlar. Ne olur Allah'ım, bizi arzu ettiğimiz hususlarda haybet ve inkisara uğratma; ümitsizliğe düşürme!
Ey bütün mevcûdâtın yaratanı ve yaşatanı olan Ulu Sultanım! Sen'in nimetlerinin büyüklüğü yanında benim şükrüm pek küçük; ikramlarına karşı ettiğim senâ da çok cılız kaldı. Üzerimdeki iman urbası da, başımdaki izzet tâcı da, boynumda hep kalacak Sana ait gerdanlık da, kolye de hep Sen'in ihsan ve lütuflarının eseridir. Evet ya Rabbi! İhsanların o kadar hadsiz ki, onları saymaktan âcizim; değil tek tek saymak hepsini birden idrake bile güç yetiremiyorum. Senin şükrüne nasıl tâkat getirebilirim ki ben; Sana şükretmenin bile bir şükür borcu oluyor: Ne zaman ‘leke'l-hamd/hamd Sana' desem, onun için de ayrıca bir ‘hamdolsun' demem vacip oluyor.
Allah'ım! Biz yoktuk, kerem kılıp bizi Sen var ettin ve bugüne getirdin. Sen'den üzerimizdeki nimetlerini tamama erdirmeni, nikmetinden, azabından, gazabından da emin kılmanı diliyoruz. Bu muhtaç kapıkullarını iki cihan saadetinin en en âlâsı ve en güzeli ile sevindir. Altından kalkamayacağımız ağır imtihanlara tâbî tutmadığın için ve üzerimizden sağanak sağanak yağdırdığın nimetlerin için Sana sonsuz hamd ediyor ve hamdimizin rızana muvâfık, lütuflarının azametine de lâyık olacağını ümid ediyoruz, ey merhametine hudut olmayan, yüce ve kerîm Rabbimiz!
* * *

إِلٰهِي أَلْهِمْنَا طَاعَتَكَ، وَجَنِّبْنَا مَعَاصِيَكَ، وَيَسِّرْ لَنَا بُلُوغَ مَا نَتَمَنَّى مِنِ ابْتِغَاءِ رِضْوَانِكَ، وَأَحْلِلْنَا بُحْبُوحَةَ جِنَانِكَ، وَاقْشَعْ عَنْ بَصَائِرِنَا سَحَابَ الْاِرْتِيَابِ، وَاكْشِفْ عَنْ قُلُوبِنَا أَغْشِيَةَ الْمِرْيَةِ وَالْحِجَابِ، وَأَزْهِقِ الْبَاطِلَ عَنْ ضَمَائِرِنَا، وَأَثْبِتِ الْحَقَّ فِي سَرَائِرِنَا، فَإِنَّ الشُّكُوكَ وَالظُّنُونَ لَوَاقِحُ الْفِتَنِ، وَمُكَدِّرَةٌ لِصَفْوِ الْمَنَائِحِ وَالْمِنَنِ ‏*‏ اَللّٰهُمَّ احْمِلْنَا فِي سُفُنِ نَجَاتِكَ، وَمَتِّعْنَا بِلَذِيذِ مُنَاجَاتِكَ، وَأَوْرِدْنَا حِيَاضَ حُبِّكَ، وَأَذِقْنَا حَلاَوَةَ وُدِّكَ وَقُرْبِكَ، وَاجْعَلْ جِهَادَنَا فِيكَ، وَهَمَّنَا فِي طَاعَتِكَ، وَأَخْلِصْ نِيَّاتِنَا فِي مُعَامَلَتِكَ، فَإِنَّا بِكَ وَلَكَ، وَلاَ وَسِيلَةَ لَنَا إِلاَ بِكَ إِلَيْكَ ‏*‏
إِلٰهِي اجْعَلْنِي مِنَ الْمُصْطَفَيْنَ الْأَخْيَارِ، وَأَلْحِقْنِي بِالصَّالِحِينَ الْأَبْرَارِ، اَلسَّابِقِينَ إِلَى الْمَكْرُمَاتِ، اَلْمُسَارِعِينَ إِلَى الْخَيْرَاتِ، اَلْعَامِلِينَ لِلْبَاقِيَاتِ الصَّالِحَاتِ، اَلسَّاعِينَ إِلَى رَفِيعِ الدَّرَجَاتِ، إِنَّكَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ وَبِالْإِجَابَةِ جَدِيرٌ، بِرَحْمَتِكَ يَا أَرْحَمَ الرَّاحِمِينَ ‏*‏

* * *

Allahım! Sana, lâyık olduğun sûrette ibadet ü taatta bulunabilmemiz için bize yol göster.. masiyet mahallerine düşmemize de müsaade etme ve bizi öyle yerlerden fersah fersah uzak tut.. rızana, hoşnutluğuna ulaşmamıza engel olan şeyleri yolumuzdan kaldır.. işin nihayetinde de bizi Cennetlerinin en güzel köşeleriyle sevindir! Rabbimiz! Şek ve şüpheler durmadan fitneleri körüklüyor, Sen'in dupduru ve tertemiz lütuflarının saffetini bulandırmaya çalışıyorlar. Sen basiretlerimizin üzerindeki şek ve şüphe bulutlarını kaldır.. kalblerimizi kaplayan perdeleri aç.. vicdanlarımızdaki bâtıl izlerini bile sök at ve içimize bütünüyle hak ve hakikat duygusunu perçinle!.
Yüce Allahımız! Bizleri, necat ve felah limanına yanaşan geminin yolcularından eyle.. gönüllerimize, Sana dua dua yalvarmanın lezzetini duyur.. muhabbet havuzlarından da doyasıya içmeyi lutfet.. Sen'i sevmenin ve Sana kurbiyetin halâvetiyle sinelerimizi doldur.. üzerimizden inayetini esirgeme; esirgeme ki, gayretlerimiz sırf rızan için, himmetimiz de yalnız Sana hizmet yolunda olsun. Niyetlerimizde ihlaslı ve samimi olmayı müyesser eyle! Ya Rab! Biz Sen'inle varız ve Sen'in için varız. Sana ulaşabilmek için de yine Sen'den başka bir vesilemiz yoktur.
Ya Rabbenâ ve ya İlahenâ! Bizleri de, Yüce Kitab'ında zikrettiğin ‘mustafeyne'l-ahyâr'/seçkin ve hayırlı kullarından eyle.. bizi destekle ki, yolumuz hep salâha, sâlihâta, iyiliğe kilitlenmiş kullarının yolu olsun.. hep asil davranışların peşinde koşalım.. her zaman hayır istikametinde yarışalım.. ömrümüz fanîyât ü zâilât peşinde değil derecelerimizin yükselmesine vesile olacak bâkiyât ü sâlihât arkasında geçsin.
Ey merhametlilerin en merhametlisi olan Rabbimiz! Sen her şeye kâdirsin; bizim dualarımıza icabette bulunmak da Sana asla zor gelmez. Ne olur ya Rab, niyazımızı kabul buyur ve bizi haybet, hüsran ve inkisâr-ı hayâle uğratma!

* * *

سُبْحَانَكَ مَا أَضْيَقَ الطُّرُقَ عَلَى مَنْ لَمْ تَكُنْ دَلِيلَهُ، وَمَا أَوْضَحَ الْحَقَّ عِنْدَ مَنْ هَدَيْتَهُ سَبِيلَكَ ‏*‏ إِلٰهِي فَأَسْأَلُكَ سُبُلَ الْوُصُولِ إِلَيْكَ، وَيَسِّرْ لَنَا فِي أَقْرَبِ الطُّرُقِ لِلْوُفُودِ عَلَيْكَ، قَرِّبْ عَلَيْنَا الْبَعِيدَ، وَسَهِّلْ عَلَيْنَا الْعَسِيرَ الشَّدِيدَ، وَأَلْحِقْنَا بِعِبَادِكَ الَّذِينَ هُمْ بِالْبِدَارِ إِلَيْكَ يُسَارِعُونَ، وَبَابَكَ عَلَى الدَّوَامِ يَطْرُقُونَ، وَإِيَّاكَ فِي اللَّيْلِ يَعْبُدُونَ، وَهُمْ مِنْ هَيْبَتِكَ مُشْفِقُونَ، اَلَّذِينَ صَفَّيْتَ لَهُمُ الْمَشَارِبَ، وَبَلَّغْتَهُمُ الرَّغَائِبَ، وَأَنْجَحْتَ لَهُمُ الْمَطَالِبَ، وَقَضَيْتَ لَهُمْ مِنْ فَضْلِكَ الْمَأٰرِبَ، وَمَلَأْتَ لَهُمْ مِنْ حُبِّكَ، وَرَوَيْتَهُمْ مِنْ صَافِي شُرْبِكَ، فَبِكَ إِلَى لَذِيذِ مُنَاجَاتِكَ وَصَلُوا، وَمِنْكَ أَقْصَى مَقَاصِدِهِمْ حَصَّلُوا، فَيَا مَنْ مَنَّ عَلَى الْمُقْبِلِينَ عَلَيْهِ، وَبِالْعَطْفِ عَلَيْهِمْ عَائِدٌ مُتَفَضِّلٌ، وَبِالْغَافِلِينَ عَنْ ذِكْرِهِ رَحِيمٌ رَؤُوفٌ، وَبِجَذْبِهِ إِلَى بَابِهِ وَدُودٌ عَطُوفٌ، أَسْأَلُكَ أَنْ تَجْعَلَنِي مِنْ أَوْفَرِهِمْ مِنْكَ حَظّاً، وَأَعْلاَهُمْ مِنْكَ مَنْزِلًا، وَأَجْزَلِهِمْ مِنْ وُدِّكَ قَسِيماً، وَأَفْضَلِهِمْ فِي مَعْرِفَتِكَ نَصِيباً، فَقَدِ انْقَطَعَتْ إِلَيْكَ هِمَّتِي، وَانْصَرَفَتْ نَحْوَكَ رَغْبَتِي، فَأَنْتَ لاَ غَيْرُ مُرَادِي، وَلِقَاؤُكَ قُرَّةُ عَيْنِي، وَإِلَيْكَ شَوْقِي، وَفِي مَحَبَّتِكَ وَلَهِي، وَإِلَى هَوَاكَ صَبَابَتِي، وَرِضَاكَ بُغْيَتِي وَحَاجَتِي، وَجِوَارُكَ طَلَبِي، وَقُرْبُكَ غَايَةُ سُؤْلِي، وَفِي مُنَاجَاتِكَ أُنْسِي وَرَاحَتِي، وَعِنْدَكَ دَوَاءُ طَلَبِي، وَبَرْدُ لَوْعَتِي، وَكَشْفُ كُرْبَتِي، فَكُنْ أَنِيسَ وَحْشَتِي، وَمُقِيلَ عَثْرَتِي، وَغَافِرَ زَلَّتِي، وَقَابِلَ تَوْبَتِي، وَمُجِيبَ دَعْوَتِي، وَوَلِيَّ عِصْمَتِي، وَمُغْنِيَ فَاقَتِي، وَلاَ تَقْطَعْنِي عَنْكَ وَلاَ تُبَعِّدْنِي مِنْكَ، يَا صَاحِبَ نَعِيمِي وَجَنَّتِي، ويَا دُنْيَايَ وَأٰخِرَتِي ‏*‏

* * *

Bütün noksan sıfatlardan münezzeh ve topyekün kemâl vasıflarıyla mevsuf yüce Rabbimiz! Senin yol göstericiliğine sığınmayan gafil kimselerin düşe kalka yürüdükleri yollar ne kadar dar, dosdoğru yola hidayet buyurduğun bahtiyar insanların salına salına yürüdükleri yollar ise ne kadar açık ve ne kadar geniştir. Ya Rab! Sen'den bizi Sana ulaştıracak yollara, o yollar içinde de en kestirme olanına hidayet etmeni, uzakları yakın hale getirmeni, zorları da kolaylaştırmanı diliyoruz. Bizi de hep hoşnutluğun istikametinde koşturup duran.. ülfet ve ünsiyete mağlup olmayıp daima Senin kapının tokmağına dokunan.. gecelerin karanlığını ibadet ü tâatla aydınlığa çeviren.. Sen'in mehabetin karşısında yüreği her zaman kıpır kıpır olan.. beslenme kaynaklarını dupduru kıldığın, arzu ettikleri şeyleri is'af buyurduğun.. talep ettikleri payelere ulaştırdığın.. fazlınla ihtiyaçlarını giderdiğin.. sevginle gönüllerini doldurduğun ve yüce katından mâ-i zülâllerle doyurduğun kullarından eyle! O kullar ki, Sen'in inayetinle münâcatın lezzetine ermiş ve gözlerini diktikleri zirvelere doğru yürümeye muvaffak olmuşlardır.
Ey Kendisine teveccüh edenleri yalnız bırakmayıp fazlıyla sevindiren; zikrinden gafil bulunanlara rahmet ve re'fetle muamelede bulunan, Vedûd ve Atûf isimleriyle da kullarını cezbeden Allah'ım! Beni de nezdindeki lütuflardan en çok hissesi olan, yüce katında yüksek payelere ulaşmış, sadrı sinesi Sen'in muhabbet ve marifetinle meşbû bahtiyar kullardan eylemeni diliyorum! Rabbim! Himmetimi hizmetine, rağbetimi de Sana hasrettim. Yegane muradım Sen'sin; başkası değil. Gözlerim sadece Sana mülâkî olduğum gün aydın olacaktır. Aşkım da şevkim de, içimdeki hararet de sadece Sanadır ve yalnız Sen'in içindir. İhtiyacım da, muradım da Sen'in rıza ve rıdvanındır. Talebim komşuluğuna ermektir. Gayem yakınlığına mazhar olmaktır. Kalbim sadece Senin kapında gedâlık yapmak ve yalvarıp yakarmakla ünse erer ve rahat eder. Dertlerimin dermanı da, yanan sineme serinlik verecek ilaç da yine Sen'dedir. Tasalarımı giderip, sıkıntılarımı izale edecek biri varsa, o da yine Sen'sin!
Rabbim! Enîsim ol.. vahşetimi gider.. sürçmelerimi, tökezlemelerimi görmezden gel.. hatalarımı setret.. tevbemi kabul buyur.. dualarımı geri çevirme.. hiçbir elin ulaşamayacağı sıyanet fanusun içine al ve fakr u zarûretimi, havl ve kuvvetinle zenginleştir.. ümidimin sönüp gitmesine müsaade etme.. uzaklığın yakıp kavuran rüzgarlarına da terketme; ey Cennetlerin Sahibi, dünya ve ahiret her şeyim olan Rabbim!

* * *

إِلٰهِي مَنْ ذَا الَّذِي ذَاقَ حَلاَوَةَ مَحَبَّتِكَ فَرَامَ مِنْكَ بَدَلًا، وَمَنْ ذَا الَّذِي أَنِسَ بِقُرْبِكَ فَابْتَغَى عَنْكَ حِوَلًا ‏*‏ إِلٰهِي فَاجْعَلْنَا مِمَّنِ اصْطَفَيْتَهُ لِقُرْبِكَ وَوِلاَيَتِكَ، وَأَخْلَصْتَهُ لِوُدِّكَ وَمَحَبَّتِكَ، وَشَوَّقْتَهُ إِلَى لِقَائِكَ، وَأَرْضَيْتَهُ بِقَضَائِكَ، وَحَبَوْتَهُ بِرِضَاكَ، وَأَعَذْتَهُ مِنْ هَجْرِكَ وَقِلاَكَ، وَبَوَّأْتَهُ مَقْعَدَ الصِّدْقِ فِي جِوَارِكَ، وَخَصَّصْتَهُ بِمَعْرِفَتِكَ لِعِبَادِكَ، وَهَيَّمْتَ قَلْبَهُ لِإِرَادَتِكَ، وَأَخْلَيْتَ وَجْهَهُ لَكَ، وَأَفْرَغْتَ فُؤَادَهُ لِحُبِّكَ، وَرَغَّبْتَهُ فِيمَا عِنْدَكَ، وَأَلْهَمْتَهُ ذِكْرَكَ، وَأَوْزَعْتَهُ شُكْرَكَ، وَشَغَّلْتَهُ بِطَاعَتِكَ، وَصَيَّرْتَهُ مِنْ صَالِحِي بَرِيَّتِكَ، وَاخْتَرْتَهُ لِمُنَاجَاتِكَ، وَقَطَّعْتَ عَنْهُ كُلَّ شَيْءٍ يَقْطَعُهُ عَنْكَ ‏*‏
اَللّٰهُمَّ اجْعَلْنَا مِمَّنْ دَأْبُهُمُ الْاِرْتِيَاحُ إِلَيْكَ وَالْحَنِينُ، وَدَهْرُهُمُ الزَّفْرَةُ وَالْأَنِينُ، جِبَاهُهُمْ سَاجِدَةٌ لِعَظَمَتِكَ، وَعُيُونُهُمْ سَاهِرَةٌ فِي خِدْمَتِكَ، وَدُمُوعُهُمْ سَائِلَةٌ مِنْ خَشْيَتِكَ، وَقُلُوبُهُمْ مُعَلَّقَةٌ بِمَحَبَّتِكَ، وَأَفْئِدَتُهُمْ مُنْخَلِعَةٌ مِنْ مَهَابَتِكَ، يَا مَنْ أَنْوَارُ قُدْسِهِ لِأَبْصَارِ مُحِبِّيهِ رَائِقَةٌ، وَسُبُحَاتُ وَجْهِهِ لِقُلُوبِ عَارِفِيهِ شَائِقَةٌ، يَا مُنَى قُلُوبِ الْمُشْتَاقِينَ، ويَا غَايَةَ أٰمَالِ الْمُحِبِّينَ، أَسْأَلُكَ حُبَّكَ وَحُبَّ مَنْ يُحِبُّكَ وَحُبَّ كُلِّ عَمَلٍ يوُصِلُنِي إِلَى قُرْبِكَ، وَأَنْ تَجْعَلَهُ أَحَبَّ إِلَيَّ مِمَّا سِوَاكَ، وَأَنْ تَجْعَلَ حُبِّي إِيَّاكَ قَائِدًا إِلَى رِضْوَانِكَ وَشَوْقِي إِلَيْكَ زَائِدًا عَنْ عِصْيَانِكَ، وَانْظُرْ بِعَيْنِ الْوُدِّ وَالْعَطْفِ إِلَيَّ وَلاَ تَصْرِفْ عَنِّي وَجْهَكَ، وَاجْعَلْنِي مِنْ أَهْلِ الْإِسْعَادِ وَالْحَظْوَةِ عِنْدَكَ، يَا مُجِيبُ، يَا أَرْحَمَ الرَّاحِمِينَ ‏*
* * *
Allah'ım! Sen'in muhabbetinin halâvetini, lezzetini tattıktan sonra daha kim başka arayışlara girer ve bir kere yakınlığının ünsüne erdikten sonra kim yüzünü başka şeylere çevirir!? Ya Rab! Bizleri de kurbiyetin ve dostluğun için seçtiğin.. gönüllerine sevgini yerleştirmekle şereflendirdiğin.. içlerine bir kor gibi Sana kavuşma iştiyakını attığın.. kazana rıza ufkunu gösterdiğin.. hoşnutluğunla mükafaatlandırdığın.. terkedilmişliğe bırakmadığın.. sadakat tahtına oturttuğun.. marifetinle donattığın.. kalblerini aşkınla yakıp tutuşturduğun.. bakışlarını mâsivadan tecrit edip bütün bütün Kendine yönelttiğin.. gönüllerini muhabbetinle doldurduğun.. nezdindeki güzelliklere karşı içlerinde rağbet uyandırdığın.. lisanlarını ve gönüllerini tesbîh ü zikirle zinetlendirdiğin.. hamd ü şükür yoluna sevkettiğin.. her an ibadet ü tâatla meşgul ettiğin.. salih amellere muvaffak kılmak suretiyle iyiler zümresine ilhak eylediğin.. vicdanlarına münacaatının hazzını duyurduğun ve adanmış insanlar haline getirdin makbul kullarından eyle!.
Rabbimiz! Yüce huzurunda tekrar tekrar yalvarıyor ve dualarımıza icabette bulunmanı istirham ediyoruz. Ne olur, bizleri de üzülmesi de sevinmesi de, neş'esi de inlemesi de Sen'in için (lillah, lieclillah, livechillah) olan.. azamet-i ilahiye karşısında alınları hep secdede.. hizmet-i imaniye ve Kur'aniye yolunda emre âmâde bulunan.. haşyetten gözyaşları ceyhun olmuş.. kalbleri muhabbet-i ilahiye ile dolmuş.. yürekleri ilahî heybet karşısında hep tir tir titreyen bahtiyarlar zümresine ilhak eyle!
Ey mukaddes envârını sevenlerinin gözlerine sürme yapan, Zâtî nurlarını marifet erbabının dupduru gönüllerine akıtan, müştak gönüllerin yegane arzusu ve muhabbet erlerinin en birinci ve asıl gayesi olan Rabbimiz! Sen'den, Sen'in sevgini, Sen'i sevenlerin sevgisini istiyor ve Sana kurbiyete vesile olabilecek bütün amelleri bize sevdirmeni diliyoruz. Bizi de kurb kahramanlarından eyle! Öyle aşkın bir sevgiyle içimizi donat ki, gönül pencerelerimizi Sen'in rızandan başka her şeye kapatalım ve öyle bir şevk ü iştiyakla ruhlarımızı doyur ki, Sen'in hoşnut olmadığın hiçbir şeye tenezzül etmeyelim. Bize de nazar-ı muhabbet ve nazar-ı merhametle bak.. bizden yüz çevirme ve bizi mesut ve bahtiyar insanlardan eyle, ey dualarımızı her zaman kabulle karşılayan Merhametliler Merhametlisi Rabbimiz!..

* * *
إِلٰهِي لَيْسَ لِي وَسِيلَةٌ إِلَيْكَ إِلاَ عَوَاطِفُ رَأْفَتِكَ، وَلاَ لِي ذَرِيعَةٌ لَدَيْكَ إِلاَ عَوَاطِفُ رَحْمَتِكَ وَشَفَاعَةُ نَبِيِّكَ، نَبِيِّ الرَّحْمَةِ وَمُنْقِذِ الْأُمَّةِ مِنَ النِّقْمَةِ، فَاجْعَلْهُمَا لِي سَبَباً إِلَى نَيْلِ غُفْرَانِكَ، وَصَيِّرْهُمَا لِي وُصْلَةً إِلَى الْفَوْزِ بِرِضْوَانِكَ، وَقَدْ حَلَّ رَجَائِي بِحَرَمِ كَرَمِكَ، وَحَطَّ طَمَعِي بِفِنَاءِ جُودِكَ، فَحَقِقْ فِيكَ أَمَلِي، وَاخْتِمْ بِالْخَيْرِ عَمَلِي، وَاجْعَلْنِي مِنْ صَفْوَتِكَ الَّذِينَ أَحْلَلْتَهُمْ بُحْبُوحَةَ جَنَّتِكَ، وَبَوَّأْتَهُمْ دَارَ كَرَامَتِكَ، وَأَوْرَثْتَهُمْ مَنَازِلَ الصِّدْقِ فِي جِوَارِكَ، يَا مَنْ لاَ يَفِدُ الْوَافِدُونَ عَلَى أَكْرَمَ مِنْهُ، وَلاَ يَجِدُ الْقَاصِدُونَ أَرْحَمَ مِنْهُ، يَا خَيْرَ مَنْ خَلاَ بِهِ وَحِيدٌ، وَيَا أَعْطَفَ مَنْ أٰوَى إِلَيْهِ طَرِيدٌ، إِلَى سَعَةِ عَفْوِكَ مَدَدْتُ يَدِي، وَبِذَيْلِ كَرَمِكَ أَعْلَقْتُ كَفِّي، فَلاَ تُوَلِّنِي بِالْحِرْمَانِ، وَلاَ تَبْتَلِنِي بِالْخَيْبَةِ وَالْخُسْرَانِ، يَا سَمِيعَ الدُّعَاءِ ‏*‏

* * *

Allah'ım! Seni yüce şânına lâyık olarak bilebilmem için yine Sen'in re'fet, rahmet ve ümmetini azaba terketmeyecek olan rahmet nebîsi Habîbin'in şefaatine muhtacım; başka hiçbir vesilem ve tutunacak hiçbir dalım yoktur. Sen'den bu vesileleri, bağışlanmam ve rızana ermem için bir yol yapmanı dileniyorum. Ümitlerim Sen'in keremine tutundu; arzularım da yine Sen'in cömertliğine sığındılar. Rabbim! Bu arzularımı gerçekleştireceğini ümid ediyorum. Beni hep salih amellerde istihdam eyle ve işlerimin sonunu daima hayırlı kıl.. beni Cennetinin en güzel yerlerine yerleştireceğin, orada da sürpriz lütuflarınla sevindirip dostluğunla şereflendireceğin seçkin insanlardan eyle! Ey kereminden öte kerem, merhametinden öte merhamet olmayan.. ey yalnız kalmışların en güzel enîsi.. ey kovulmuşların en lütufkâr sığınağı! Ellerimi affın için kaldırıyor, avucumu da keremine açıyorum. Ne olur, ey dualarımı işiten Rabbim, beni mahrumiyetle geri çevirme ve haybet ve hüsrana maruz kalmakla imtihan etme!

* * *
* Bu dualar el-Kulûbü'd-Dâria'nın 631-637. sayfalarında yer almaktadır.