Arama

Türk Ocağı - Tek Mesaj #1

ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
25 Mart 2009       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Türk Ocağı
Vikipedi, özgür ansiklopedi
tc3bcrkocaklarc4b1
Türk Ocağı, 1912'de kurulup birkaç defa kapanıp açılmasından sonra günümüze kadar gelen dernektir.
Türk Ocağı'nın kuruluş çalışmaları 1911 yılında Askeri Tıbbiye öğrencileri arasında "190 Tıbbıye'li Türk Evladı" adına kaleme alınan beyanneme ile başlamıştır. Önce Balkan Savaşları ve hemen ardından başlayan I. Dünya Savaşı sonrası ortaya çıkan hava içerisinde kurulmuştur. Türk Ocağı dönem itibariyle güncel siyasetle ilgilenmekten ziyade "millilik" üst fikrinde birleşmiştir. İlk tüzüğünde de "Ocak zinhar siyasetle iştigal etmez" şeklinde kesin bir ilke yer almış ve "Ocak maksadını tahsile çalışırken sırf milli ve içtimai bir vaziyete kalacak, asla siyasetle uğraşmayacak ve hiçbir vakit siyasi fırkalara hadim olmayacaktır" denilmek suretiyle siyasi duruş açıkça ifade edilmiştir.
Türk Ocağı, beyannamenin yayınlanmasından sonra, öğrenci temsilcileri dönemin önde gelen milliyetçi aydınlarıyla görüşmeler yaparlar ve bir milli teşkilatın kurulmasını teklif ederler. Ön görüşmeleri takiben 20 Haziran 1911 tarihinde Ahmet Ağaoğlu'nun evinde yapılan toplantıda bu amaçla bir derneğin kurulması uygun görülür ve Dr. Fuat Sabit'ın teklifiyle adının "Türk Ocağı" olması kararlaştırılır.
Ocak, resmen 25 Mart 1912'de İstanbul'da kuruldu. İlk başkanlığı Ahmet Ferit Tek, başkan yardımcılığını ise Yusuf Akçura üstlendi. 1913'de başkanlığına Hamdullah Suphi Tanrıöver getirildi. Derneğin önde gelenleri arasında Halide Edip Adıvar, Mehmet Emin Yurdakul, Ahmet Ağaoğlu, Ziya Gökalp, Adnan Adıvar, Mehmet Fuad Köprülü gibi isimler vardı.
1919 yılına kadar Turancı bir çizgide devam eden dernek "Büyük Turan" ülküsünü bir müddet erteleyerek Büyük Turan'ı destekleyecek olan Misak-ı Milli'ye yöneldi. Bu sayede öncelikle mevcut toprak bütünlüğü sağlanacak daha sonra birleşme planlarına gidilecekti. Mondros Mütarekesinden sonra işgallere karşı İstanbul'da ünlü "Sultanahmet Mitingleri" gibi eylemler düzenledi. İstanbul'da direniş eylemlerinin örgütlenmesinde önemli rol oynadı. İşgal altındaki İstanbul'da baskılar artınca üyelerinin çoğu Anadolu'ya geçerek Kurtuluş Savaşı içerisinde aktif görevler aldı. Türk Yurdu ve Yeni Mecmua dergilerini çıkaran Türk Ocağı kısa sürede 100'den fazla şube açtı.
1925'de Hamdullah Suphi Tanrıöver başkanlığa getirilirken Mustafa Kemal ve Latife Hanım da fahri başkanlığa seçildi. 1931'de yerine Halkevleri kuruldu. 1949'da merkezi Ankara'da olmak üzere yeniden açıldı. 12 Eylül 1980'de her dernek gibi kapatıldı. 1986'da yeniden faaliyete geçti.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!