Arama


MeLL - avatarı
MeLL
Ziyaretçi
25 Mart 2009       Mesaj #2
MeLL - avatarı
Ziyaretçi
Kayıkçı Kul Mustafa Kimdir?

Saz şâiri. Gençliğinde, Garp Ocakları’nda Murat Reis’in yanında bulunduğu için Kayıkçı lâkabını almıştır. Şiirlerin­de Osmanlı padişahlarından II. Osman ile IV. Murad, Murat Reis ve Iran Şahı I. Abbas’ınadı geçer. Devrin tarihî olayları üzerine de şiirler söylemiştir. Evliya Çelebi onun çöğür ça­lan şairlerden olduğunu bildirir. IV. Murad’ın Bağdat kuşat­ması sırasında şehit düşen Genç Osman için söylediği des­tan, kahramanın adını günümüze getirmiş, şâirini de ölüm­süz yapmıştır. Bu destan birtakım efsanelerin ve halk hika­yelerinin doğmasına da sebep olmuştur. Asrının meşhur şairlerindendir. Halk zevkine bağlı, sâde ve tabiî bir dille söylemiştir. Koşmaları ve Türküleri de vardır. Şiirlerini Mehmet Fuat Köprülü derleyip yayımladı (1939).

KAYIKÇI KUL MUSTAFA-HAYATI VE EDEBİ ŞAHSİYETİ

Halk şiirimizin ünlü saz şairi, 17. yüzyılda yaşayan, yeniçeri şairlerinin en tanınmışı olduğu halde, nerede doğduğu, nerede öldüğü kesin olarak bilinmemektedir. Kayıkçı Kul Mustafa Cezayir'den Bağdat'a kadar çeşitli beldeleri dolaşmış, savaşmış, savaşlara destanlar, yenilgilere, şehitlere ağıtlar düzmüş bir yeniçeridir. Yaşamı üzerine de açıklayıcı bilgiler yok. Ölümünün, Abaza Hasan Paşa'nın ayaklanmasını dile getiren destandan, 1659'dan sonra olduğu sanılıyor. Böylece Kayıkçı Kul Mustafa'nın 17. yüzyılın ilk yarısında yaşadığı ileri sürülüyor.

İlk gençlik yıllarında Murad Reis'in levendi olarak Cezayir'de bulunduğu için, kendisine "Kayıkçı" denmiş; II. Osman'ın şehit edilişini (1622), IV. Murat'ın Bağdat kuşatmasını (1630), Halep Valisi Abaza Hasan Paşa'nın isyanını (1658), şiirlerinin, destanlarının konusu yapmıştır. Kayıkçı Kul Mustafa; divan şiirinin etkisinden uzak, halk zevkine bağlı, doğal bir söyleyişle, 17. Yüzyılın ilk yarısında geniş bir üne kavuşur. Bağdat kuşatmasında, kaleden atılan oklarla yaralanıp Dicle'ye düşerek boğulan ve IV. Murat'ın hayranlığını kazanan Genç Osman için yazdığı destan, şiirlerinin en tanınmışıdır.

"Genç Osman" destanı kısa sürede bütün Anadolu'ya yayılmış, büyük ün kazanmıştır. Bugün bile "Genç Osman Destanı"nın etkisinin tümüyle silindiği söylenemez. Kul Mustafa'nın yeniçeri âşıklarından oluşu, şiirlerinin özellikle askerler arasında, sınır boylarında sevilip tanınmasını kolaylaştırmıştır. Kahramanca söyleyişi, nazım kusurlarını kapatır. Şiirlerinde kimi söylemelerde zorlamalar görülüyorsa da, döneminde halk beğenilerini zorlamayan, yalınlığı, içtenliğiyle geniş etki bırakmış, ozanları da bir ölçüde bu etki altına alabilmiştir.

Gitsin

Yücesi dumanlı boralı dağlar
İncitmen sunamı bel verin gitsin
Eyyamı şitada bahar erişsin
Eline bir deste gül verin gitsin

Uğratman sunamı kışa borana
Kader kısmet durulmadı çare ne
Eşinden ayrılıp giden ceylana
Düzelin a dağlar yol verin gitsin

Mustafa’m der cemaline doyulmaz
Seni görmeyince takatim gelmez
Dostum gurbet elde yolun bulunmaz
Bir takım kılavuz kul verin gitsin

Nem Kaldı

Seni terk eylesem kaşları keman
Vefası olmayan yarda ne kaldı
Cefalım yok mudur göğsünde iman
Divane eyledin arda nem kaldı

Ayrılasın bencileyin eşinden
Bir dem sevda gitmez olsun başından
Bu ayrılık kıldı beni işimden
Arayıp gezerim karda nem kaldı
Akar gözyaşlarım bir dem silinmez
Kapında kul oldum adım bilinmez
Ko serim sağolsun yar mı bulunmaz
Kadrimi bilmeyen varda nem kaldı
Kul Mustafa der ki severim candan
Gözlerim doludur kan ile nemden
Sevdiceğim farık olduysa benden
Çıkayım gideyim şurda nem kaldı