Siper
TDK, Türk Dil Kurumu
isim Farsça siper
1 . Korunulacak, arkasına, altına veya içine girerek saklanılacak yer.
2 . Yağmur, güneş ve rüzgârın etkilemediği gizli, kuytu yer, dulda:
"Pencereden güneş yahut rüzgâr gelirse şu siper köşeye kaçacak."- R. H. Karay.
3 . Güneş ve yağmurun etkisinden korunmak amacıyla şapka, kasket vb.nin önüne yapılan çıkıntı, siperlik:
"Sabahtan beri çektiği şaraplarla epeyce başı dönen meşhur kumandan tolgasının siperini geri itti."- Ö. Seyfettin.
4 . (askerlik) Askerlerin savaşta vurulmamaları ve rahat ateş edebilmeleri için kazılmış, üstü açık hendek:
"Ateş yağmuru ikinci kat siperleri geçti."- A. Gündüz.
5 . (sıfat) Kuytu, korunulabilen:
"Burası siper bir yerdir."- .
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
- (bir şeyi veya bir yeri) siper almak
- (bir şeyi veya kendini) siper etmek
- sipere yatmak
- siper olmak
Birleşik Sözler
- siperisaika
- tam siper
- yıldırım siperi