Arama


HipHopRocK - avatarı
HipHopRocK
Ziyaretçi
3 Nisan 2009       Mesaj #2
HipHopRocK - avatarı
Ziyaretçi
İdealar Kuramı

"İdealar kuramı", felsefede önemli bir prensip olarak Eflâtun tarafından ortaya atılmış ve episteme anlayışından doğmuştur. Gerçek bilginin temelinin ancak idealar dünyâsında bulunabileceği temeline dayanır.

İdea nedir?

idealar kurami her ne kadar da en genel anlamda zihinde olusan ve belirli anlayis formlarina donusen,bugun 'duyumsanamaz'gorusunu koruyan algilamalar dizisi olsa da idelalar daha cok basitce, yasantimizin,bellekteki akisinin kendimiz tarafindan ve tarafimizdan olmayan bir dizi kontrol mekanizmalarinin olusturdugu bir cesit sayisal kolajlar dizisidir;bir baska ifadeyle;zihin, bellege kaydolan verileri saklar ve biz hafiza bolumunun gucune ve seciciligine bagli kalarak istencimiz veya beklentilerimiz ekseninde kimi veriler -yeni benzer veya olmayan bilgiler-olustururuz.Zihinde dogan bu yeni bilgi butunu ,sonrasinda dis dunya(nesneler dunyasi)ile tutarliliklarini iliskilendirir.Ortaya cikan bu dusunsel butun, fiziksel ortam ile -zaman,onun icindeki gerceklik, gorelilik ve en onemlisi bellegi ikna ediciligi ki bu,ayni zamanda fizksel olana aykiri gelmemesi anlami tasir-kendisini soz konusu gerceklikte kabul ettiren yeni bakis acisina verilen kuramin 'soyut'sistemlenen bilgiler dizisidir.

Kuramın Temelleri

Eflâtun, Herakleitos'çu öğretiden alarak idealar kuramına taşıdığı "Evren'de değişmeyen ve aynı kalan hiç bir şey yoktur, her şey akar" mantığından hareketle, "mâdem ki Evren'de değişmeyen hiç bir şey yoktur, o halde, gelip geçici bilgilerin (göreceli/relatif gerçeklerin) değişmez ilksiz ve sonsuz, hep aynı kalan asılları olması gereken gerçek bilgiler, (idealar) bu Evren'in dışında bir yerlerde olmalıdır" sonucuna varmıştır. Eflatun, bu düşünceleri ile felsefeye çok önemli boyutlar getirmiştir.
Eflâtun'un idealar kuramı, hem mantık, hem de metafizik içeriklidir.
  • Kuramın mantıksal dizini, Parmenides'in "eğer dil bir saçmalık değilse, sözcükler bir anlam taşımalıdır. Üzerinde konuşulsun veya konuşulmasın, var olan nenleri anlatmalıdır" tezinden hareket eder. Örneğin, doğru olarak, "bu at'tır" diyebileceğimiz pek çok hayvan vardır. Bir hayvan, atlara özgü genel yapıyı taşıdığında "at"tır. Dil, "at" gibi genel mana içeren sözcükler olmaksızın yaşayamaz. Bu sözcük eğer bir şeyi betimliyorsa, bu her hangi bir "at" değil, evrensel "at" kavramıdır. Bu kavram, her hangi bir at doğduğunda doğmaz, her hangi bir at öldüğünde de ölmez. Bir varlık da değildir. Uzay'da bir yer kaplamadığı gibi, zaman ile de sınırlandırılamaz.
  • Kuramın metafizik bölümüne göre "at" sözcüğü, belirli bir düşünsel (ideal) at'ı, Tanrı'nın yarattığı tek bir at'ı, ilk ve ana örneği, kalıbı betimler. Tek tek atlar, ideal at ile ortak bir yapıya sahiptirler. Bu ortaklık, az ya da çok eksiktir (kopye tam ve yetkin değildir). Bu yüzden tek bir at ideası ve çok sayıda at vardır. Düşünsel (ideal) at gerçek, tek tek atlar görüntüseldir.
  • Temel düşünce yapısı itibariyle "Batı metafiziği"nin kurucusu olarak anılan Eflatun, bu düşünsel zincirin ilk halkası olarak kabul ettiği "ruhun ölmezliği" kavramını, alışılagelmiş mythos halinden soyutlayarak, daha sağlam temellere oturtması gerektiğini de hissetmiştir. Bu noktada, ruhun ölümsüzlüğü yanında, idealar dünyasından geldiğinin ve kökünün orada olduğunun da belirlenmesi gereklidir.