Giriş Bir süreden beri, ülkeyi oluşturan parçaların perişan olması ve devlet yöneticileri arasına ve taşradaki hanedanlara soğukluk girmesi yüzünden düşmanlık ve anlaşmazlık durumları baş göstermiş olduğundan, yüce devletin gücü bölünmüş, içte ve dışta saygınlığı sarsılmış ve bu durumun, git gide ne çirkin sonuçlar doğurduğu ve hukuka aykırı olarak oluşan ve herkesçe bilinen rezaletler nedeniyle saltanatın temelinden batma derecesine vardığı, küçükler ve büyükler tarafından itiraf edilmektedir. Anlaşmazlığın birliğe dönüştürülmesi için toplantı yapılarak Padişahın kişisel gücünün tamamlanmasını ve ülkenin öteki işlerini görüşerek bu yolda alınacak etkili önlemleri aramızda tartıp danıştıktan sonra bu anlaşmayı aşağıdaki koşullara bağlayıp belgeledik: Birinci Koşul Padişahın otoritesi, devletin dayandığı temeldir. Vüzera, ulema, rical, hanedanlar veya askeri ocaklar tarafından ona karşı bir hareket gelişirse, diğerleri elbirliğiyle bunu önleyip cezalandıracaktır. Padişahın yüksek buyruk ve isteklerinin yerine getirilmesini ve bozgunculuk ve ihanetten korunmasını, malca ve bedence hepimiz birlikte üstlenir ve bunlara kendilerimiz yaşadıkça kefil oluruz ve kendimiz yaşamıyorsak evlat ve hanedanlarımız kefil olsunlar. İkinci Koşul Kendimizin ve hanedanlarımızın yaşaması, devletin yaşamasına bağlı olduğundan, hepimiz arasında görüşülüp verilen karara göre, ülkede alınması gereken asker ve neferlerin ‘devlet askeri’ olarak yazılmasına, donatılmasına ve sürekli olarak kalmasına çaba harcanacak ve bunların disiplini için çalışılacaktır. Bu karar ocaklardan [yeniçeri ocağı] veya dışından bir itiraza muhatap olursa buna engel olunacak ve ilgililer cezalandırılacaktır. Üçüncü Koşul Askerlerin sayısının çoğaltılmasına çalışılacağı gibi, gerek devlet hazinesinin, gerekse devlet gelirlerinin korunması işini üstlenerek, bu gelirlerin toplanma ve ödenmesine, kayıp veya zarardan korunmasına, Padişahın buyruklarına uyulmasına çalışılacaktır. Bunlara karşı gelenlerin cezalandırılmasını taahhüt ve tekeffül ederiz. Dördüncü Koşul Devletin öteden beri uygulanan yöntem, düzen ve yasası, Padişahın bütün buyruk ve yasaklarının Padişahın mutlak vekilinden çıkması yönünde olduğundan, bundan sonra da böyle olacak ve herkes büyüğünü küçüğünü bilerek kendi görevi dışındaki işlere karışmayarak, buyruklar ve yasaklar yalnız Sadrazamlık makamından çıkacak ve bunlar doğrudan doğruya Padişahın buyruk ve yasakları demek olduğundan, kimse bunların dışına çıkmaya kalkışmayacaktır; aksi yönde davrananlardan hepimiz şikayetçi olup o görevden alınmasına ve müdahalenin hepten kaldırılarak her konunun Sadrazamlık makamına bildirilip sorulmasına ve oradan alınacak buyruk ve yönergeye göre işlem yapılmasına söz veririz. Eğer Sadrazamlıktan da yasaya ve verilen sözlere aykırı olarak, yiyicilik ve rüşvete ve ister taşrada, ister İstanbul’da yüce devlete zarar getirici başka çirkin işlere kalkışılırsa, hepimiz şikayetçi olup, elbirliğiyle bunu önlememiz zorunludur; eğer Sadrazam, beni aldattılar diye bu çirkin işleri haber veren kişilerden birine iftira ederek düşmanlık yaparsa, onun da önlenmesine ve o kişinin korunmasına söz verir ve bunu üstleniriz. Beşinci Koşul Padişahın gücünün ve devlet düzeninin korunmasına hepimiz kefil olduğumuz gibi, gerek ülke hanedanları ileri gelenlerinin devlete ve gerek İstanbul’daki devlet yöneticilerinin ve devlet büyüklerinin birbirine karşı güven duyması en büyük koşuldur; bunun sağlanması da hepimizin söz birliğiyle birbirimize kefil olmamıza bağlıdır. Şöyle ki: Hanedanlardan birinin bu belgedeki koşullara aykırı olarak bir davranışı kanıtlanmadıkça, ona yüce devlet tarafından veya taşradaki vezirler veya başka bir hanedan tarafından saldırı, ihanet ve suikast girişimine geçilirse, hepimiz şikayetçi olup buna kalkışanın cezalandırılıp uzaklaştırılmasına elbirliğiyle çalışılacaktır; saldırıya uğrayanlar yaşarken kendilerinin, ölümlerinden sonra hanedanlarının korunmasına bütün devlet yöneticileri söz verip kefil olduğundan, o hanedanlar da yönetimleri altında bulunan ileri gelenlere [küçük âyanlara] kefildirler. Hanedanlardan birisi, bu gibi ileri gelen kişilerin mallarına göz koymamalı ya da başka bir nedenle bunlara düşmanlıkta bulunmamalıdır. Eğer o kişinin, verilen söze aykırı herhangi bir suçu veya cinayeti görülürse, gereken soruşturma ve inceleme yapılarak Sadrazamlıktan alınacak izin üzerine o kişi, hanedan tarafından uzaklaştırılıp yerine başkası seçilecektir ve kimse, yönetimi kendisine bırakılmış yerin sınırları dışında bir karış yere el koymamalıdır; aksi yönde durumlardan şikayetçi olunup bu durum önlenecektir. Fukaraya baskı ve zulüm yapanlara ve şeriatın uygulanmasına karşı çıkanlara engel olunacaktır. Aynı şekilde devlet yöneticilerine, ulemaya ve büyük küçük devlet adamlarına yönelik haksız muamele yapılmamasını hanedanlar ve ileri gelenler üstlenir ve eğer birinin bir suçu görülürse, o suç herkesin gözünde belirdikten sonra Sadrazamlık makamınca, suçun derecesine göre, cezalandırılmalıdır. Altıncı Koşul İstanbul’da ocaklar veya başka yerler kaynaklı bir ayaklanma ve kargaşa çıkarsa, izin almaksızın İstanbul’a gidip o ocağın kaldırılmasına ve bunlar alelâde kişilerden ise, soruşturma sonunda idam edilmesine bütün hanedanlar ve ileri gelenler kefildir. Yedinci Koşul Reayanın korunması temel ilke olduğuna göre, hanedanlar ve ileri gelenler tarafından, yönetimleri altında bulunan yerlerin güvenliğine ve reayanın verecekleri vergi konusunda adalete uymaya dikkat edilmek zorunda olunduğundan, baskı ve adaletsizlik ve vergiler konularında devlet yöneticileri ve taşra hanedanları, aralarında yapacakları görüşme sonunda karar verir. Hanedanlar, birbirlerini gözeterek zulüm yapanları devlete bildirip zulmün önlenmesine çalışacaklardır. Bu yedi koşula görüşmeler sonunda kara verilip aksine hareket edilmemek üzere yemin edilmiş ve yeminlerin korunması için bu senet yazılmıştır. 17 Şaban 1223 [7 Ekim 1808] Ek (Zeyl) Bu koşulların, yapılacak işlerde esas tutulması gerektiğinden, zamanın ve insanların değişmesiyle bundaki kuralların değiştirilmemesi için, Sadrazamlık makamı ile Şeyhülislamlık makamını bundan böyle şereflendirecek kişiler derhal görevlerine başlar başlamaz senedi mühürleyip imza ederek harfi harfine uygulamaya çalışacaklardır. Bu senedin gerekenlere birer örneği verileceğinden, bir örneği Padişah hazretlerinin yüce ellerinde korumaya alınmış olup, her zaman ve sürekli olarak yerine getirilmesine doğrudan doğruya görkemli Padişah efendimizin yüce dikkat ve nezaretleri olsun.