Arama


Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
14 Nisan 2009       Mesaj #4
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
NÜFUS SAYIMLARI

Nüfus sayımı

Bir ülkenin sınırları içinde yaşayan kişilere yönelik demografik, ekonomik ve sosyal verilerin toplanması ve bu verilerin değerlendirilmesi işlemine nüfus sayımı denilmektedir. (Belli bir ülkede yaşayan insanların belli bir günde sayılması demektir )Sayımın yapıldığı güne “ sayım günü” denir.

Tarih boyunca çeşitli amaçlarla birçok nüfus sayımları yapılmıştır. Ancak yapılan sayımlar bu günkü sayımlarla aynı özellikte olmayıp günümüz sayımlarına göre yapılış, amaç, elde edilen sonuçlar bakımından oldukça yetersiz durumda idi.



20. yüzyıldan önce yapılan nüfus sayımlarının özellikleri

1- Bu sayımlar genel olarak çok dar amaçlara hizmet etmek için ( Asker ve vergi alma işlemleri) yapılmaktaydı.

2- Bu nüfus sayımları belirli aralıklarla yapılan periyodik sayımlar değildi.

3- Bu sayımlarda elde edilen bilgilerin bulunduğu istatistikler yeterince tutulmamış ve değerlendirilememiştir.

4- Bu sayımlarda ülkeler arasında bir birlik ve uygulamada ortaklık yoktu, dünya ülkeleri kendilerine göre değişik sayım yöntemleri kullanıyordu.

5- Bu sayımların sonuçları sıhhatli değildi ve düzenli olmadığı için dünya nüfusu hakkında yeterli bilgiler vermiyordu.

Dünyada ilk modern manada nüfus sayımları İskandinav Ülkelerinde yapılmıştır.



Ülkemizde nüfus sayımları

Osmanlı İmparatorluğu döneminde istatistik çalışmaları, başlangıçta devlete belirli hizmetler yapmakla yükümlü memur ve sipahilere bırakılan gelir kaynaklarının nicelik ve değişmelerini saptamak amacıyla, 30–40 yıl gibi aralıklarla nüfus ve toprak sayımları yapılması şeklinde düşünülmüştür.

Osmanlı Dönemi öncesine ilişkin istatistik çalışmaları hakkındaki bilgilerimiz ise eksiktir.

İmparatorluk yeni kurulduğu sıralarda nüfusla birlikte tarım ve arazi konularında bilgi toplamaya özel önem verilmiş; 1326–1360 ve 1360–1389 yılları arasında toprak ve nüfus sayımları yapılmıştır.

Daha sonra Padişah Kanuni Sultan Süleyman genel bir sayım yaptırmaya teşebbüs ederek, bunun her yüzyılda bir tekrar edilmesini Kanunname’ye yazdırtmıştır. Tarihçiler bu dönem içinde 1566–1574 yıllarında Genel Nüfus ve Arazi Sayımı, 1608 yılında tekrar bir nüfus sayımı uygulandığını yazmaktadır.

Kemankeş Kara Mustafa Paşa Sadrazamlığı sırasında nüfus sayımlarının ülke için gereğini belirtmiş ve bunların otuz yılda bir tekrarlanmasını karar altına aldırtmıştır. Ancak sayısız savaş nedeniyle, bu süreye gereğince uyulmadığı gibi, sayım girişimleri sonuçlandırılamamış, fakat çalışmalara ve bilgi toplama faaliyetine devam edilmiştir.

19.Yüzyılın başından itibaren Âdemi Merkeziyet sistemine dayalı olarak merkezde her nezarette, taşrada ise vilayet ve kazalarda istatistik büroları açılmış ve bunların çalışmalarını takip ve kontrol etmek için de ayrı bir merkezi organ kurulmuştur.

Başarı ile sonuçlandırılan ilk Nüfus Sayımı 1831 yılında yapılmıştır. Esas amacı askerlik yapabilecek halkın sayısı ve yeni vergi kaynaklarının saptanması olan bu sayımda, Rumeli ve Anadolu’da bulunan tüm İslam ve Hıristiyan erkek nüfus kapsanmıştır.

II. sayım 1844 yılında kadın nüfusu da kapsayan bir nüfus sayımı daha yapılmış, amacı da kimlik verilecek vatandaşları belirlemektir. 1854’te ise yeni bir nüfus sayımına daha girişilmişse de bunun sonuçlandırılması kabil olmamıştır. 1870 yılında yapılmasına karar verilen Genel Nüfus Sayımı da uygulanamamıştır. III. sayım 1874’te yapıldı, Tuna vilayetleri sayıldı, Trablusgarp ve Arabistan nüfusu tahmin edildi. Bu sayıma göre Anadolu’daki nüfus sayısı 12 milyon civarında idi.

Aynı dönemde Nüfus Sicili Nizamnamesi çıkarılmış ve ilk kez Nüfus Müdürlüğü kurularak nüfus tezkereleri ile doğum, ölüm, yer değiştirme olaylarının kaydına başlanmıştır. 1891 yılında Bab-ı Ali’de Merkezi İstatistik Encümeni kurulmuş, istatistik hizmetleri kanuni bir esasa bağlanmıştır.

1918 yılında çıkarılan yeni bir kanunla istatistik faaliyeti sadarete bağlı istatistik Müdüriyet-i Umumiye’ si bünyesinde toplanmış, kanunun uygulamasına bir yıl devam edildikten sonra kaldırılmış ve eski sistem Cumhuriyete kadar devam etmiştir.



Cumhuriyetten Sonra Nüfus Sayımları

“Efendiler, nüfus meselesi bir memleketin en önemli hayati meselelerindendir. İdarî, askerî, malî ve iktisadi meselelerde memleket nüfusunun gerçek sayısını bilmek ne kadar gerekli ise her sene yapılacak istatistiklerle nüfusun artış veya azalış miktarı anlaşılmadan artış nedenlerinin devam ettirilmesi ve azalış nedenlerinin yok edilmesi için tedbir almanın mümkün olmayacağı bellidir. Bundan dolayı yeniden nüfus sayımı yapılmasına pek acil ve kesin bir lüzum muhakkaktır.” Atatürk

Cumhuriyetin ilanından sonra, Türkiye’nin karşılaştığı önemli ihtiyaçlardan biri de ülkemizde yaşayan nüfusun sayısının, sosyal ve ekonomik niteliklerinin bilinmesi olmuştur.





eski01
Başvekalet Merkezi İstatistik Müdüriyet-i Umumiyesi, Müdür-i Umumi
M. Camille Jacquert (Başkan), I. Muavin Cele
Quo vadis?