Arama

Sanatın önemi nedir? - Tek Mesaj #5

Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
16 Nisan 2009       Mesaj #5
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
kişilik eğitimi ve sanatın önemi



Eğitilmiş insan her yönüyle gelişmiş bir kişilik ve toplumsal sorumluluk bilincine ulaşmış insan olabilmektedir.Hızla değişen dünyanın dinamik yapısına ayak uydurabilmek ancak yaratıcı güçlerle donanmış bir kişilik geliştirmekle olasıdır.Doğuştan yaratıcı güçlere sahip bireyin bu gücünün ortaya çıkarılması yollarından biri de insanın “estetik eğitimi” yani sanat yoluyla eğitimidir.
Bu anlamda kişilik eğitimi sanat eğitiminin amaçlarından biri olmaktadır.
Goethe de bireydeki doğal yapının açılıp gelişmesi için “en değerli kişilik eğitimi” yolunun sanat olduğunu vurgular.Ona göre çok yönlü eğitim,kişiliğin bütünlüğünü kapsayabilecektir.

Pakize Türkoğlu’nun eğitim tarihimizde uygulama ve araştırmalarını eğitbilim ölçülerine vuran İ.H.Tonguç’u anlatırken bahsettiği saptamaları sürecin etkenleri açısından ilişkilendirebiliriz.
Tonguç saptamalarında; uygarlığın batılı dünyanın yaşam biçimi olduğu,günlük yaşamda çevresinde özenle yapılmış eşyalar,düzgün çizgiler,güzel yollar,farklar gören,buralarda oynayan,çalışan batılı öğrencinin düzgün olmayanı tanımadığını gözlemiştir.
Böyle bir görünümün temelini oluşturan sanat eğitimi,ilk ve orta öğretimin temel çalışmaları olmaktadır.Düzgün çizgi çizmede güzel araç tasarlayıp,gerçekleştirebilmekteyken;çevresindeki herşeyin düzgün olmadığı ortamda büyüyen öğrencilerimizin neden düzgün iş çıkaramadıklarının bir nedeni olarak görmektedir.Çevre ve öğretim çevresinin belirleyiciliğinin sanat alanında daha somut örneklerle ortaya çıktığını düşünmektedir.Öğretmenin bunları gözönünde tutması gerektiği sonucuna varmaktadır.
Bu nedenle öğrencilerini;ön öğrenmeler ve çevre kısırlığından ileri gelen eksikliklerini tanımlayarak,iyiyi-güzeli görmeye alıştırmıştır.

Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki saptamalar geçerliliğini korumaktadır.

Günümüz koşullarında daha da karmaşık bir hale gelmiştir.Çarpık kentleşmenin getirdiği olumsuz koşullar o kadar çeşitli ve girifttir ki;erozyona uğramış,kimlik bunalımına düşmüş,yaşam kalitesini düşünemeyecek durumdaki kitlelerin içinden gelen öğrencide estetik kaygı yaratmak,güzeli-iyiyi tanımalarını,bulmalarını beklemek gittikçe uzaklaşan bir hedef olmaktadır.
Bu nedenlerle günümüz sanat eğitimcisi toplumsal analizleri takip edecek,yeni kuşak bireyin beklentilerini çözümleyebilecek pedagojik derinliğe olmayan olmalıdır.Çünkü çevrenin eğitime sunduğu olumsuz koşullar değişmiyorsa
Ve değiştirilemiyorsa eğitim uygun çevreyi yaratmalıdır.Koşullara teslimiyetçi olmayan bir yaklaşım benimsemek zorundadır.Bütün bunları dikkate alarak düzenlenmiş eğitim programları içinde yaratıcılığı engellenmemiş gözlem gücü ve beğenisi incelmiş bireyler,eğitim dışına çıktıkları zaman -güzeli ve iyiyi- seçici olacaklardır.Eleştirel yanlarıyla çevrelerini olması gereken en iyi çekme gereksinimini hissedeceklerdir.

Tonguç’un öngördüğü eğitimin belli başlı görevlerinden en önemlileri;
“Eğitimin modern olmayan maddi koşullarla çarpışma zorunluluğu ve çevrede modern biçimlerin olmayışı karşısında,eğitimin bu yokluğu giderme zorunluluğudur...Çağın gereksinimlerini öğrenciye kazandırmalı ve modern yaşamla uyuşmayan,eğitime baskı yapan etkilerle çarpışabilmek olmaktadır.”

Eğitim her zaman sonuçlarını ileride alacağımız bir yatırımdır.Bu anlamda eğitim yoluyla birey üzerinde nasıl bir değişim yaratabiliyorsak ona çok yönlü cevap verebilecek kapsamlı bir sanat eğitimi de oldukça uzun vadeli bir yatırım olacaktır.

kaynak
Quo vadis?