Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Tek Mesaj #2707

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Haziran 2006       Mesaj #2707
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
SEN AKLIMA GELİNCE...


Çıksam,

Çıkıp gitsem uzaklara,

Burdan çok uzaklara,

Yine yanımdasın ya, burkulur içim..

Hani sen gider gidersin de

Evler,köyler durur ya orda,

Akşamsa kuşlar göçer,

Işıkları yanar evlerin,

Bir hüzün çöker ya hani

Karanlık iner dağlara..

Buğulanır gözlerim,burkulur içim..

Kaçsam,

Kaçıp bağırsam dağlara,

Feryadım yine sen olursun ya,

Burkulur içim...

Hani bağırsan da çıkmaz sesin

Uyansam bitse bu karabasan dersin,

Bir gülüş, bir dokunuş arar yüreğin..

Uyanır bakarım yoksun,

Boğulur sesim...



Girsem,

Girip yıkansam sulara,

Buz gibi denizlerde yanar,

Etim cayır cayır seni bağırır ya

Burkulur işte o zaman içim...

Aksini görüp sularda

Sarılır kucaklarım hayalini...



Koşsam,

Koşup karışsam kalabalığa,

Gürültülü, cıvıl cıvıl,

Işıl ışıl vitrinler

Gidenler gelenler.

Telaşlı koşarak yürüsem,

Sanki bir yere yetişecekmişim,

Aceleymiş işim,

Bekleyenim varmış gibi hani...

İçim burkulur yine

Sen gelirsin aklıma.

Ayaklarım ağırlaşır gitmez...

Buluşurmuşuz seninle

Dediğimiz yer ve saatte.

Özlermişiz,

Elele yürür gülüşürmüşüz.

Çok şeyimiz olurmuş konuşacak,

Kimseyi görmezmiş gözlerimiz.

Dünya durur, seyreder

Yollarımız gül olurmuş ya hani,

Dertler tasalar biter,

Simit alır yermişiz

Dilenciye para verirmişiz hani,

İçim burkulur, burkulur içim...



Kalksam,

Kalkıp sofralar kursam,

Mumları yaksam, donatsam,

Herkesi çağırıp toplasam

Sen gelirsin yine aklıma

Burkulur içim...

Hani çok açmışız da

Güle oynaya iştahla

Bağıra çağıra, döke saça yer,

' Bugün neler oldu neler ' diye

Hepbir ağızdan konuşurmuşuz ya...

Bir sessizlik boynunu büker,

Yemekler tatsız tuzsuz olur,

Kurur ekmek, lokmalar büyür.

Çınlar tabak çatal

Sessizlik ölüm olur

Dağıtmak için pusu

Sözler diken olur,

Sofra küser,

Gönüller alıngan olur...

İçim burkulur burkulur...



Düşsem,

Düşüp yatsam yataklara,

Sen gelirsin yine aklıma...

Hani çocukmuşuz, hasta olmuşuz

Gözlerimiz baygın, buğulu

Yanaklarımız al al, ateşli,

Dışarda oyunlar oynanır neşeli

Kalkamaz yataktan

Kesiliriz ya iştahtan hani...

Öyle işte, boynum bükülür

Sen gelirsin aklıma öksüz, yalnız

Bakarım camdan, yoksun

Burkulur içim....



Ölsem,

Ölüp gitsem mesela,

Nasıl öldüğümü bilmeden, aniden.

Sen gelirsin aklıma yine...

Hani ölmüşüm de

Sevdiklerim, sevmediklerim,

Üzgün, ağlamaklı herkes.

İyiliğim, güzelliğim, bahtsızlığım,

Pişmanlıklar, keşkeler, feryatlar..

Ürpertiler rüzgarla karışık,

Sessiz dualarla örtülür ya toprak...

İçim burkulur, üzülürüm..

Ölüp gittiğime değil de

Seni burda yapayalnız, bensiz

Koyup gittiğime yanar, yanar içim...

Sen aklıma gelince

Sessizce akar süzülür gözyaşım.

Sevdiğim, yoldaşım, aşkım...

Burkulur yanar içim...