Arama


ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
4 Mayıs 2009       Mesaj #2
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
İslamiyet'ten Önceki Türk Edebiyatı
MsXLabs.org & Temel Britannica

Tarih araştırmalarına göre Türkler'in anayur­du Orta Asya'dır. Türkler'in Orta Asya'daki

kültür ürünlerinin tümü bugüne gelebilmiş değildir. İlk Türkçe yazılı belgelerin 6. yüzyıl­dan kaldığını göz önüne alırsak bu dönem edebiyatı ile ilgili temel belgelerin elde olma­dığı söylenebilir.

Sözlü Gelenek
Kaşgarlı Mahmud'un 11. yüzyılda yazdığı Divanü Lügati't-Türk (Türk Dilleri Sözlüğü) adlı kitabında dönemin sözlü ürünleri de yazılı olarak yer alıyordu. Sözlü edebiyat geleneğinde şiir önde geliyordu. Kam, baksı, ozan, şaman adı verilen ilk şairler kopuz denen telli bir çalgı eşliğinde şiirlerini seslendiriyorlardı. Aprınçur Tigin, Çuçu, Kül Tarkan, Çısuya Tutung, Asıg Tutung, Sungku Seli ve Kalım Keyşi yapıtla­rından örnekler bulunan ilk şairler arasında­dır. Bu şairler dörtlük düzeninde ve hece ölçüsüyle yazdıkları şiirlerinde sevgi, kahra­manlık, din gibi çeşitli konuları işlemişlerdir. Yazdıkları şiirleri adlandırırken koşug, kojan, takşut, ır (yır), şlok, kavi, basık gibi adları kullanmışlardır. "Koşuk"lar sevgi, doğa gü­zellikleri gibi konuları; "sagu"lar ölen bir kimsenin ardından duyulan acıyı, onun yiğit­liklerini anlatırdı. "Destan"lar ise, hemen her ülkede olduğu gibi, toplumu çok yakından ilgilendiren, toplumsal bilinçte yer etmiş olaylarla ilişkiliydi. "Sav"lar (atasözleri) da sözlü gelenek içinde önemli bir yer tutar. Kaşgarlı'nın sözlüğündeki bazı atasözleri bugün bile Türkiye Türkleri arasında yaşamaktadır.


Yazılı Gelenek
İlk Türkçe yazılı belgeler 6. yüzyıldan kalan Yenisey ve 8. yüzyıldan kalan Orhun yazıtlarıdır. Özellikle, anı-söylev tü­ründe yazılmış olan Orhun Yazıtları, Türk dünyasının toplumsal yaşamı, kültür ve sanatı konusunda çeşitli yönlerden zengin bilgilerle doludur. Uygur Türkleri'nden kalma yazılı ürünler arasında da Altun Yaruk (Altın Işık) adını taşıyan ve Budacılık'ın kutsal kitabının çevirisi olan yapıt vardır. Uygur edebiyatında çeviriler ağırlıktaydı, dinsel içerik önemli bir yer tutuyordu. Bu alanda Çeştani Bey, Kutsal Tavşan, Maymunlar Beyi, Prens Kalyanam-kara ve Papamkara hikâyeleri özellikle anıla­bilir.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!