Arama


DreamLiKe - avatarı
DreamLiKe
Ziyaretçi
5 Mayıs 2009       Mesaj #5
DreamLiKe - avatarı
Ziyaretçi
Nutuk'tan bir bölümle örnek verelim...

Sivas Kongresi nde Amerikan mandası tartışılmaktadır. Konuşmacılardan Rauf Bey, Erzurum Kongresi’nde alınan kararların 7. maddesinde, Amerika’nın mandaterliğinin sakıncasının olmadığının, dolaylı yoldan anlatıldığını ve bunun doğrudan doğruya belirtilmesinde hiçbir sakınca görmediğini söylemiş. Söz konusu madde şudur:
Madde 7. Milletimiz, “insanî ve asrî” amaçları yüceltir. Teknik, sanayi ve ekonomi bakımından ihtiyaçlı durumumuzu takdir eder. Bundan ötürü; devlet ve ulusumuzun iç ve dış bağımsızlığı, vatanımızın bütünlüğü saklı kalmak üzere, altıncı maddede açıklanmış olan sınırlar içinde, ulusçuluk ilkelerine uygun ve yurdumuza karşı saldırı isteği olmayan her hangi devletin tekniğe, sanayiye, ekonomiye ait yardımlarını hoşnutlukla karşılarız. İnsanlığın esenliği ve tümün huzuru adına, böyle insancıl ve adaletli kuralları kapsayan bir barışın tez elden kararlaştırılması en büyük ulusal isteğimizdir.

Atatürk mecliste okuduğu nutukta 7. maddeyi şöyle açıklıyor:

“Efendiler, bu maddenin hangi noktasında manda ve mandaterin Amerika olacağı düşüncesi vardır? Olsa olsa ‘herhangi bir devletin teknik, sınaî ve ekonomik yardımını memnunlukla karşılarız’ sözlerinden manda düşüncesi çıkaranlar olabilir. Ancak, mandanın anlam ve gayesi elbette bu değildir.

Her zaman ve bugün bile, bu açıklık çerçevesinde yapılacak yardımları kıvançla karşılamaktayız ve karşılarız. Nitekim Ankara-Ereğli ve Keller (Fevzipaşa)-Diyarbakır demiryollarının yapımı için bir İsveç firmasının ve Kayseri-Sivas-Turhal yollarının yapımı için de bir Belçika firmasının teknik, sınaî ve ekonomik yardımını severek kabul ettik. Söz gelişi, Ankara şehrinin ve diğer Anadolu şehirlerimizin bir an önce mamur hâle getirilmesine ve bütün diğer kara ve demiryollarımızın, limanlarımızın yapımına yardım etmek isteyecek yabancı sermaye sahiplerinin yardımlarını seve seve kabul ederiz. Yeter ki, yurdumuza sermaye getireceklerin, devletimizin ve ulusumuzun iç ve dış bağımsızlığını ve yurdumuzun bütünlüğünü bozmaya yönelik gizli emelleri olmasın…’’(Kısaltılmıştır)

Söz konusu olan bazı yanlış tutumların( izlenen politika ) ilerde yaşayabileceğimiz sorunlara temel oluşturduğu kanısındayım...
Açıkça anlatılmak istenen ‘‘Bırakınız yapsınlar ama sermayenin bizim iç ve dış bağımsızlığımızı ve yurdumuzun bütünlüğünü bozmaya yönelik gizli emelleri olmasın. Biz bu noktada sınırlarımızı çizelim ve yasalarımızın gücüyle kontrolü her zaman elimizde bulunduralım. şeklindedir. Atatürkün, Birinci İktisat Kongresi nin açılışında "Yasalara uymak koşulu ile yabancı sermayeye gerekli güvenceyi vermeye her zaman hazırız."şeklindeki demecide bunu destekler niteliktedir...Anlatılanların veya işaret edilenlerin bazı ciddi önem taşıyan kuruluşların özelleştirmelerinde maalesef dikkate alınmadığını biliyoruz...Liberal hükümetlerin başımıza çığ gibi düşüreceği ciddi sorunlara selam ederim...