Üye Ol
Giriş
Hoş geldiniz
Misafir
Son ziyaretiniz:
14:31, 1 Dakika Önce
MsXLabs Üye Girişi
Beni hatırla
Şifremi unuttum?
Giriş Yap
Ana Sayfa
Forumlar
Soru-Cevap
Tüm Sorular
Cevaplanmışlar
Yeni Soru Sor
Günlükler
Son Mesajlar
Kısayollar
Üye Listesi
Üye Arama
Üye Albümleri
Bugünün Mesajları
Forum BB Kodları
Your browser can not hear *giggles*...
Your browser can not hear *giggles*...
Sayfaya Git...
Perşembe, 11 Aralık 2025 - 14:32
Arama
MaviKaranlık Forum
Evrensellik
-
Tek Mesaj #6
ThinkerBeLL
VIP
VIP Üye
26 Mayıs 2009
Mesaj
#6
VIP
VIP Üye
Evrensellik
— V —
Tarih ve evrensellik üzerine bu gözlemleri özetleme ve bir vargıya ulaşma zamanı geldi. İleri sürülmüştür ki evrensellik insan için somut deneyimde bilinmeye başlar ve her bir birey, kuşak ve toplum tarafından kendileri için ortaya çıkarılmalıdır. İnsan yaşamına girdikleri düzeye dek, evrensel değerler kendi kendilerinin ödülü ve aklanmasıdırlar. Evrensellik ile tikelliğin birliği deneyime özel bir çekici nitelik verir. Törel sorumluluk durumunda bireşim mutluluğu besler. Gerçekten yaşamaya değer bir yaşam olanağını sunarak evrensellik insanlığı kendi yönüne çeker. Bir yandan haz vaadederlerken bir yandan da varlığın daha derinden doyurucu olan bir niteliğinin yokedicisi olan isteklere meydan okur ve onları arenadan sürmeye çalışır. Bu anlamdadır ki deneyim düzgüsel olabilir, kendi kendinin ölçünü olabilir. Yukardaki uslamlamadan anlaşılmalıdır ki bu görüş insanların iyi, gerçek ya da güzel olmanın ne olduğuna keyfi biçimde karar verebilecekleri yolunda hiçbir imlem gizlemez. İyi, gerçek ve güzel kendi yetkelerini dayatırlar. Gerçi birey evrensel değerlere tikel ve eşsiz bir yaşam bağlamında yaratıcı olarak yer vermeliyse de, bu değerler ancak kendi terimlerinde olgusallaştırılabilirler. Olgusallaştırılmalarına özünlü olan özel doyum zorlanamaz ya da buyrulamaz, ama evrensellik deneyimde bir kez dirilik kazandıktan sonra, o deneyim doğasının kendisinden ötürü düzgüseldir.
Bu nedenlerle, insan deneyiminin insansal gerçekleşmeye katkısının yalnızca, us ilkeleri gibi, deneyime dışsal olan bir ölçüne başvurmakla değerlendirilebilmesi gibi bir durum söz konusu değildir. Tersine, tikel ilkelerin insanın yüksek gizilgücünü edimsel olarak yansıtıp yansıtmadıklarını ancak deneyimin kendi içersindeki bir ölçün gösterebilir. Törel, anlıksal ya da estetik yetke taşıyan deneyim özünlü olarak iyi, gerçek ve güzele daha az katkıda bulunucu ya da onları yokedici olan deneyim üzerinde yargıda bulunur. Soyut ilkeler evrenselliğin az çok anlatıcısı olabilirler, ama tam olarak somutluktan yoksun olmalarından ötürü aslında kendi başlarına gerçek düzgüsel yetkeleri yoktur.
Toplumun yarışan yeğlemeler ve gelenekler tarafından parçalandığı bir ekinsel karışıklıklar ve dağılmalar zamanında, soyutlamacı uslamlama ve tarihsel-olmayan "idealist" imgelem özellikle yetersizdirler. Bu yaklaşımlar somut dünyanın ötesinde kalmayı yeğlediklerinden, tarihsel anlayıştan ve günün edimsel koşulları ve gereksinimleri konusunda keskin kavrayıştan yoksundurlar. Tarihsel bireşim ve imgelem güçlerini geliştirmeyi başaramadıklarından, büyük yeniden-yapılandırma ve yeniden-yönlenim görevlerini yerine getirmeye uygun değildirler. Günün güçlü akımları tarafından kılgıda bir yana itilirlerken, zayıf olarak yinelenen formüllere ya da zamanı soyluca yermeye indirgenirler. Gerçek evrensellik somut tikellerde yaşadığı için tarihsel mayalanma ve kabarma sürekliliklerin ayırdedilmelerine ve yaratıcı yeniden-yapılandırılmalarına özellikle güçlü bir gereksinim yaratır. Geçmişin kaynakları burasının ve şimdinin edimsel sorun ve fırsatlarıyla ilişki içine getirilmeli, yeni belki köktenci-görünümlü girişimlerde sürdürülmelidirler. Bu görev sıradanın ötesinde bireşimsel yetenekler ister. Soyutlamacılık ve "idealist" imgelemin ucuz ve yapay evrenselliği daha kolay erişilebilir sınırlar içindedir, popülerliği de bu yüzdendir.
Önerilen felsefi yeniden yönlenim evrenselik ve tarih arasında yapılan yapay bir ayırmayı altetmeye çalışır. Uslamlamadan açık olması gerektiği gibi, ikisinin bireşimini tanıtlama girişimi tarihte kötülüğün, gerçek-olmayanın ve çirkinliğin bulunuşuna aldırmamaya yönelik bir çaba da değildir. Değer-özekli tarihselcilik bunun yerine iyilik, gerçeklik ve güzelliğin içkin, tarihsel olgusallığına yönelik daha büyük duyarlık ister. Yaşamın, bengi ve geçici, sonsuz ve sonlu, evrensel ve tikel gibi terimlerde anlatılan ikiciliği eytişimsel bir kutupluluktur ve somutlaşmış, ayrı kendilikler içeriyor olarak anlaşılmamalıdır. Bu çiftler gerilim içinde oldukları denli birlik içindedirler. Tarihsel-olmayan düşünce ve imgelem alışkanlıkları edimsel insan varoluşunun bu dinamiğine yetersiz olarak ayarlanmışlardır. Eğer bilgi kuramı ve evrensel değerler felsefesi yeniden dinçleştirilecekse bu alışkanlıklar kırılmalıdır.
Kaynak
BEĞEN
Paylaş
Paylaş
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
Cevapla
Kapat
Saat: 14:32
Hoş Geldiniz Ziyaretçi
Ücretsiz
üye olarak sohbete ve
forumlarımıza katılabilirsiniz.
Üye olmak için lütfen
tıklayınız
.
Son Mesajlar
Yenile
Yükleniyor...