Herşey Başkan Mao'nun en yakın müttefiklerinin bir araya gelerek bir Kültür Devrimi Komitesi oluşturmasıyla başladı. Amaç Mao düşüncesine karşı unsurların ayıklanmasıydı. Ancak kısa sürede ülke on yıl sürecek bir kaosa doğru sürüklendi. Tam bir cadı avı başlamıştı. Öğrenciler öğretmenlerini, çocuklar anne babalarını Mao düşüncesine karşı olmakla suçluyordu. Yüzbinlerce insan öldü...

Kültür devrimi Çin'de hala bir tabu. Ders kitaplarında yeri yok. Çin'de tarihe büyük önem verilir.
Pekin'de daha yakınlarda, milyarlarca dolara malolan iki büyük müze açıldı. Önümüzdeki on yıl içinde yüzlerce yeni müze açılması için hazırlıklar yürütülüyor. Çin hızlı bir değişim geçirirken, ülkenin geçmişiyle duyulan gurur, insanları birleştiren, ortak bir kimlikte buluşturan önemli unsurlardan biri. Fakat, resmi tarih anlatımı genellikle 1949'da modern Çin'in kurulmasıyla noktalanıyor.

Özellikle de Kültür Devrimi dönemi hala konuşulamayan konuların başında. Okullarda tarihin bu dönemi öğretilmiyor, ve bu yıl kültür devrimi yıl dönümünün medyada işlenmesi yasaklanmış görünüyor. Aslında Mao'nun ölümü ardından Çin'in liderliğini devralan Deng Şao Ping, Mao'nun da kusursuz olmadığını, onun da hataları olduğunu söyleyerek, geçmişin eleştirisinin yolunu açmıştı. Fakat, şu anda görevde olan liderliğin verdiği mesajlar o kadar açık değil.

Çin bugün çok farklı bir ülke yine de. Çok daha geniş toplumsal özgürlükler var. Ama bazı bakımlardan Mao yeniden keşfediliyor gibi. Tabi Çin kendisini yeniden tanımlamaya çalışırken, ülkenin kurucusu ve babası Mao gibi bir imaj çok faydalı ve birleştirici bir rol oynayabilir.