Üye Ol
Giriş
Hoş geldiniz
Misafir
Son ziyaretiniz:
20:17, 1 Dakika Önce
MsXLabs Üye Girişi
Beni hatırla
Şifremi unuttum?
Giriş Yap
Ana Sayfa
Forumlar
Soru-Cevap
Tüm Sorular
Cevaplanmışlar
Yeni Soru Sor
Günlükler
Son Mesajlar
Kısayollar
Üye Listesi
Üye Arama
Üye Albümleri
Bugünün Mesajları
Forum BB Kodları
Your browser can not hear *giggles*...
Your browser can not hear *giggles*...
Sayfaya Git...
Perşembe, 25 Nisan 2024 - 20:17
Arama
MaviKaranlık Forum
El Sanatları - Ciltçilik
-
Tek Mesaj #2
ThinkerBeLL
VIP
VIP Üye
27 Mayıs 2009
Mesaj
#2
VIP
VIP Üye
Ciltçilik
MsXLabs.org & Temel Britannica
Türkiye'de Ciltçilik
Önceleri bir emek ve özen ürünü olan yazmaların korunması amacıyla başlanan ciltçilik İslam dininin benimsenmesinden sonra, din kitaplarına gösterilen saygı ve verilen önemle birlikte bir sanat dalı durumuna geldi. Anadolu'ya egemen olan Selçuklular'la birlikte bu topraklarda yaygınlaşan ciltçilik Orta Asya geleneklerine bağlıydı. Osmanlılar 15. yüzyılın ikinci yansı ile 16. yüzyıl boyunca ciltçiliğin en özgün örneklerini verdiler. Edirne ve İstanbul cilt sanatının en önemli merkezleriydi.
Türk ciltçiliği batı ciltçiliğinden farklı gelişmeler göstermiştir. Türk ciltçiliğinin en önemli özelliği batıdan çok daha önce deri üzerine metal kalıpla baskı tekniğini geliştirmiş olmasıdır. Türk ciltleme sanatında İslam sanatının önemli etkileri vardır. Bununla birlikte, Türk ciltçileri Araplar'ın kullandıkları geometrik biçimlerin tersine, Türk çinilerinde ve halılarında da kullanılmış olan "hatayi" ve "rumi" bezemeyi benimsemişlerdir.
Hatayi bezeme
, sümbül, lale, karanfil, şakayık gibi çiçeklerin yalınlaştırılmış motifleriyle süsleme sanatıdır.
Rumi bezeme
ise, yaprak motiflerini andıran kıvrımlar biçiminde yapılan süslemedir.
Türk ciltçiliğinde önemli bir özellik de kitabın sırtında yazı bulunmamasıydı. Şiraze bir süsleme öğesi olarak da kullanılır ve cilt kapaklarının yanı sıra bazı önemli kitaplarda kapak içleri de ayrıca süslenirdi. Ayrıca cilt kapağının ağız bölümlerinin yıpranmaması için özel koruyucular eklenirdi. Türk ciltçiliğindeki bu yöntem batıda hiç kullanılmamıştır ve bu yüzden önemli bir farklılık gösterir. Gene batı ciltçiliğinden farklı olarak ciltlenmiş kitaplar için ayrıca koruyucu kutuların yapıldığı da bilinmektedir. Genellikle koyun ya da keçi derisinden yapılan açık kahverengi cilt kapaklarını süslemek için ezilmiş altın kullanılır ve bu altın fırça ile sürülerek işlenirdi.
BEĞEN
Paylaş
Paylaş
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
Cevapla
Kapat
Saat: 20:17
Hoş Geldiniz Ziyaretçi
Ücretsiz
üye olarak sohbete ve
forumlarımıza katılabilirsiniz.
Üye olmak için lütfen
tıklayınız
.
Son Mesajlar
Yenile
Yükleniyor...