Arama


ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
30 Mayıs 2009       Mesaj #2
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Çikolata ve Kakao
MsXLabs.org & Temel Britannica

İspanyol kâşifler Kristof Kolomb ve Hernân Cortes 16. yüzyıl­da Orta Amerika'ya yaptıkları gezilerden döndüklerinde, İspanya'ya Mayalar ile Aztekler'in kakao çekirdeklerinden yaptıkları bir içeceğin gizini getirdiler. Bu içecek, toz haline getirilmiş kakao çekirdeklerini suyla karıştırarak hazırlanıyordu. Adı da, Aztek dilinde "ekşi, acı içki" anlamında "çokolatl"dı. Aztekler bu içkiyi soğuk olarak, içine biber ve başka baharat katarak içerlerdi. İspanyollar ise aynı şeyi biber yerine şeker koyarak denediler. Gizi yaklaşık 100 yıl boyunca saklanan bu içecek 17. yüzyılda Fran­sa'ya ve Avrupa'nın öteki ülkelerine yayıldı. Pahalı olduğu için yalnız zenginlerin alabildi­ği, aranan bir içecek oldu. Tüm Avrupa kentlerinde yaygınlaşan "Çikolata Evleri" za­manla seçkin kulüplerine dönüştü. 1700'lerde İngilizler süt katarak içeceğin tadını geliştir­diler.
Çikolatanın özel olarak yenmek ve tatlılar­da kullanılmak üzere satışa çıkması 19. yüzyıl ortalarına rastlar. 1876'da İsviçreliler süt ve şekeri çikolatayla karıştırarak bugün yediği­miz sütlü çikolatayı yapmayı başardılar. Çiko­lata besin değeri yüksek, bedeni geliştiren ve enerji veren bir yiyecektir.

Çikolata Yapımı
Tropik kuşakta ve daha çok kıyılarda yetişen kakao ağacından elde edilen kakaoya tanrı besini anlamına Theobromocacao denir. Baş­lıca üretim bölgeleri Batı Afrika, Batı Hint Adaları ve Güney Amerika'dır. Dünyada kakao çekirdeği üretimi ortalama 2 milyon tondur. Yarısı Fildişi Kıyısı ve Brezilya'da, geri kalanı ise Gana, Kamerun ve Nijerya'da üretilir. Tohumdan yetiştirilen fidanlar büyü­me sırasında çok özen ister. Güçlü güneş ışınlarından ve rüzgârdan korunmaları gere­kir. Bu nedenle, aşırı rüzgâr ve güneşi kese­cek başka ağaçların altına ekilirler. Kakao ağaçları dört yaşından önce meyve vermez. Boyları ise 4-10 metre olur. Gövdeye ya da ana dallara yakın çıkan küçük pembe çiçekle­ri kötü kokuludur. Meyve olgunlaştığında uzunluğu 35 santimetreyi bulur. Renkleri sarıdan mora kadar değişen iri ve etli görü­nümlü bu meyvelerin yüzeyleri dilimli olup, her birinin içinde yaklaşık 2,5 cm boyunda 20-40 tohum, yani kakao çekirdeği vardır.
Ağaçlar yıl boyunca, birinde daha az olmak üzere, iki kez ürün verir. Toplayıcılar olgun­laşan meyveleri kesmek için keskin bıçaklar kullanırlar. Yüksektekilere ulaşabilmek için bu bıçakları uzun sopalara bağlarlar. Etli, olgun meyvelerin içinden çıkarılan çekirdek­ler birkaç gün mayalanmaya bırakılır, daha sonra güneş gören bir yerde kurutulur. Çekirdekler kuruduktan sonra çikolata sanayisinde kullanılmak üzere çuvallara doldurulur ve işleneceği ülkeye gön­derilir. Fabrikada temizlenir, kavrulur ve makineden geçirilerek öğütülür. Elde edilen macun görünümündeki sıvı çikolata üreti­minde kullanılır. Ayrıca preslenerek kakao ve kakao yağı elde edilebilir.
Çikolata üretiminde kavrulmuş kakao par­çaları şekerle karıştırılır ve ağır silindirleri olan bir kapta öğütülerek hamur yapılır. Bu hamur ince çikolata tabakalarına dönüştürü­lür ve ardından bu tabakalar yumuşamaları için biraz kakao yağı katılarak dikdörtgen olukları bulunan bir makinenin içine dolduru­lur. Oluklardan her birinin içinde bir kolla ileri-geri itilen granit silindirler vardır. Silin­dirler çikolata yumuşak ve pütürsüz oluncaya kadar günler boyunca bir ileri-bir geri hare­ket eder. Sonunda saf ve lezzetli bir sıvıya dönüşen çikolata kalıplara dökülür ve soğu­tulur. Katılaşan çikolatayı çıkarmak için kalıp biraz ısıtılır.
Sütlü çikolata yapmak için içine inek sütünden elde edilen süttozu karıştırılır, va­nilya ve başka tat ve koku vericiler eklenir. Değişik çikolatalar yaparken, çikolatanın yu­muşak ve kolay işlenebilir olması için soya fasulyesinden elde edilen "lesitin" maddesi de eklenir.


Ayrıca bakınız:

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!