Hariç -ci
isim (ha:riç) Arapça ¬¥ric
1 . Dış, dışarı:
"Bu kitapların haricinde herhangi bir menfaat ummak, seraptan su ummak gibi olur."- N. F. Kısakürek.
2 . Yabancı ülke, dışarı:
"On yıl hariçte kalmış."- .
3 . (zarf) Dışta kalmak üzere, dışında sayılmak üzere, müstesna:
"Dişçi koltuğu hariç, kim bir koltuğa oturursa kendini bir şey zanneder."- B. Felek.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
- (bir işten) hariç olmak
- hariçten gazel okumak (veya atmak)