Takip -bi
isim (ta:kip) Arapça ta¤®³b
1 . Yetişmek, yakalamak veya bulmak amacıyla birinin arkasından gitme, izleme:
"Hazım Aslan'ı, bir polis hafiyesi gibi günlerce takipten sonra bulmaya muvaffak oldum."- H. E. Adıvar.
2 . Ardınca gitme veya gelme:
"Çocuk, babasının kendisini takibinden memnun olmadı."- .
3 . Kovuşturma:
"Savcılık, basın suçlarının takibinden sorumludur."- .
4 . (mecaz) İzinden gitme, uyma, izleme:
"Atatürk'ün düşüncelerini takip, gençliğin başlıca amacıdır."- .
5 . (askerlik) Geri çekilmekte olan düşmanı yok etmek için yapılan hareket.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
- takibe vermek
- takip etmek
Birleşik Sözler