Arama


ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
3 Haziran 2009       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Mineraller ve Özellikleri
MsXLabs.org & Temel Britannica

Yerkabuğundaki katı, çoğunlukla kristal yapılı kimyasal karışım­lara (bileşiklere) mineral denir. Mineral ile kayaç birbirine karıştırılmamalıdır. Belirli bir minerali kayaçtan ayıran temel özellik, o mineralin her zaman aynı kimyasal bileşime sahip olmasıdır. Aynı tür mineralden alınan örneklerde her zaman aynı elementler, aynı miktarlarda bulunur; ama aynı tür kayaçtan alınan örnekler birbirinden çok farklı bileşim­lerde olabilir. Kayaçlar genellikle çeşitli mi­neral karışımlarından oluşur.
Minerallerin önemlice bir bölümü korkayaçlarda oluşmuştur; bazen volkanik kayaç da denen korkayaçlar, magmanın, yani erimiş haldeki mineral maddeleri karışımının soğu­yup katılaşması sonucunda ortaya çıkan kayaç türüdür. Erimiş kütle soğurken mineral kristalleri oluşur. Granit kayaçlarında bulunan mika, feldispat, hornblend ve kuvars mineralleri bu biçimde oluşmuştur. Bazı başka mineraller ise, başkalaşım kayaçlarındaki (yüksek ısı ve basınç etkisi altında değişime uğramış kayaç­lar) ısının ve basıncın etkisiyle oluşmuştur. Şeyllerde görülen grena bu tür bir başkalaşım mineralidir.
Korkayaçların aşınması so­nucunda, bu kayaçlardaki mineraller kayaç bloğundan ayrılarak akarsularca başka yerle­re taşınır ve buralarda dibe çökerek, kumtaşı, kiltaşı ve konglomera (karışım) çökellerini oluştururlar. Örneğin kumtaşı, kuvars tane­ciklerinin bu yolla birikip birbirine yapışmasıyla ortaya çıkar.
Bazı mineraller ise çözeltiden çökelme yo­luyla damarlar halinde oluşur. Korkayaçlar soğurken sular, kayaçlardaki çeşitli mineralle­ri eriterek (çözündürerek) uzaklara taşır; daha sonra bu kızgın sular yerkabuğundaki çatlaklar arasından süzülürken, içindeki mi­neraller çatlaklara çökelir ve böylece mineral damarları ortaya çıkar. Mineral damarlarının büyük bölümü, önemli miktarlarda değerli metaller içerir.
Sarkıt ve dikitler, çoğunlukla kalsitin çökelmesiyle oluşur. Tuzlu suyun buharlaşması sırasında ise, bazı mine­raller belirli bir düzen içinde çökelir. Önce kalsiyum ve magnezyum karbonatların çökelmesiyle kireçtaşı yatakları oluşur; bunu, kalsi­yum sülfatın çökelmesiyle ortaya çıkan alçıtaşı ve anhidrit izler; daha sonra sodyum klorür çökelerek kayatuzunu oluşturur; son olarak da potasyum tuzları çökelir.
Bazen minerallerde az miktarlarda da olsa bazı yabancı maddeler (mineralin kendisin­den başka maddeler) de bulunabilir. Katışkı denen bu maddeler, mineralin kimyasal bile­şimini pek etkilemese bile, onun görünümün­de belirgin değişikliklere yol açabilir. Örne­ğin, zümrüte parlak yeşil rengini veren, bu maddeyi oluşturan beril (berilyum ve alümin­yum silikat) mineraline çok az miktarda karışmış olan krom oksittir. Mermerlere deği­şik renkler kazandıran maddeler de, bu tür katışkılardır. Demir tuzları yakut ve topazı, manganez ise ametisti renklendirir.
Mineralleri, kimyasal bileşimlerinin dışında birbirinden ayıran bazı özellikleri vardır. Bunlar, kristal biçimleri, kristallerinin iç yapı­sı, renk ve parlaklıkları, özgül ağırlıkları, sertlikleri, çözünürlükleri (sıvı içinde erime yetenekleri) ve ısıtıldıkla­rında ne tür bir davranış sergiledikleridir. Mineraloji uzmanları, inceledikleri örneğin bütün bu özelliklerini saptadıktan sonra, onun hangi mineral olduğuna kesin olarak karar verebilirler. Bütün bu incelemeler kesin bir sonuç vermezse, örnek X ışınları altında ayrıntılı bir kimyasal çözümlemeden geçirilir.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!