Acı
isim
Bazı maddelerin dilde bıraktığı yakıcı duyu, tatlı karşıtı: "Acıyı sever."- .
sıfat Tadı bu nitelikte olan: "Acı kahvesini yudumluyordu."- T. Buğra.
Herhangi bir dış etken dolayısıyla duyulan rahatsızlık, ızdırap: "Omuzlarına kadar vücudun derisini haşlayan bayıltıcı yanma acısı ve dehşeti çok sürmedi."- P. Safa.
mecaz Ölüm, yangın, deprem vb. olayların yarattığı üzüntü, keder, elem: "İnsan, ölümün acısını en çok günün iki uzak saatinde hissetmektedir."- Y. Z. Ortaç.
sıfat Çarpıcı, göz alıcı (renk): "Sıcak iklimlerde bu mevsim tek renktedir, sadece acı yeşildir."- R. H. Karay.
sıfat, mecaz Keskin, hoşa gitmeyen, şiddetli: "Acı poyraz kuvvetle esiyordu."- O. Kemal.
sıfat, mecaz Kırıcı, üzücü, incitici, dokunaklı, kötü.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
Acı acıyı keser, su sancıyı
Acı çekmek (veya duymak)
Acı gelmek
Acı patlıcanı kırağı çalmaz
(bir şeyin) Acısı çıkmak
Acısı içine (veya yüreğine) çökmek (veya işlemek)
Acısına dayanamamak
(birinin) Acısını almak
Acısını almak
Acısını bağrına (veya içine) basmak (veya gömmek)
Acısını çekmek
Acısını çıkarmak
Acısını görmek
Acısı ortaya çıkmak
Acı söylemek
(birine) Acı vermek
Acı (veya acılar) görmek
Birleşik Sözler
acı acı
acı ağaç
acı badem
acı bakla
acı bal
acı balık
acı ceviz
acı çiğdem
acı elma
acı gerçek
acı haber
acı hıyar
acıkara
acı karpuz
acı kavak
acı kavun
acı kök
acı kuvvet
acı marul
acı meyan
acı ot
acı pelin
acı sakız
acı söz
acı su
acı tatlı
acı yavşan
acı yonca
acısıyla tatlısıyla
can acısı
ciğer acısı
iç acısı
içler acısı
kalp acısı
kuyruk acısı
yürek acısı
yürekler acısı
Alıntı