Arama

Sandalye Nedir? - Tek Mesaj #1

ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
15 Haziran 2008       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye

SANDALYE

Ad:  sandalye.JPG
Gösterim: 538
Boyut:  17.6 KB

a. (ar. şandali, santal ağacından yapılmış iskemle'den şandaliyye).
1. Arkalıklı, yanlarında kolu olmayan oturma eşyası: Bir sandalye çekip oturun. (sun seçimlerde sandalye sayısını artırdı)
2. Sandalye kavgası, bir mevki, bir makam elde etmek ya da onu başkasına kaptırmamak uğruna gösterilen çaba; koltuk kavgası.

—Cez. huk. Elektrikli sandalye, ABD’nin kirdi eyaletlerinde, ölüm cezasına çarptırılmış hükümlünün, elektrikle öldürülmesi için oturtulduğu aygıt; ölüm cezası.

—Çoc. bak. Mama sandalyesi, önünde bir tablası bulunan, iskeleti ahşap ya da metal borulardan yapılmış ve oturulan bölümü bir lazımlıkla donatılmış yüksek çocuk sandalyesi.

—Org. kim. Sikloheksanın yerleşme biçimlerinden biri.

—Tip. Hasta sandalyesi, hareket edemeyen hastaları taşımaya yarayan küçük tekerlekli koltuk. || Tekerlekli sandalye, yürüyemeyen, özürlü hastalar için yapılmış olan ve onların kendi başlarına hareket edebilmelerini sağlayan koltuk.

—ANSİKL.
En eski sandalyeler Mısır'da yapılmıştır. Ayaklar ve bunları birleştiren öğeler çoğu kez kedigillerin pençelerine benzetilirken, arkalıklar dıştan içe doğru çukurlaştırılmış ve hafifçe eğikleştirilmiştir; tahta boyanmış ya da abanoz, fildişi, metal gibi değerli nesneler kakılarak süslenmiştir. Yunan-roma sandalyelerinin çukur arkalıklı olduğu, ayakların yay biçiminde büküldüğü çeşitli tasvirlerden anlaşılmaktadır.

Ortaçağda, birçok oturma eşyası vardır ama bunlardan hiçbiri gerçek anlamda sandalyeye benzememektedir. Taşınabilen, dirsekliği bulunmayan, fakat arkalıklı “sgabello” XV. yy.’da İtalya'da ortaya çıktı. XVII. yy.’ın başında arkalık, alçak ve hafifçe eğikti. Tornada tespih ya da örgü biçimi verilen ayaklar birbirlerine biçiminde kirişlerle bağlanmaktaydı. En çok kullanılan ağaç cevizdi. Bundan böyle döşemeler sabit bir biçimde iskelete tespit edildi ve arkalıkla oturma bölümlerini tümüyle kaplayacak biçimde deri ya da kumaştan (ipek, kadife, halıyı andıran dokumalar) yapıldı. Hasır sandalyeler de üretildi.

1650'ye doğru, yüksek, büyük arkalık ortaya çıktı. X biçiminde ayak bağlantıları H biçimindeki kirişlerin yerini aldı; örgü ve tespih biçimindeki ayaklar yerlerini parmaklık dikmesini andıran öğelere bıraktı. Kullanılan tahta yalnızca tornada işlenmekle kalmıyor, elle yontulup yaldızlanabiliyordu; cevizin yanında gürgen ve meşe de kullanılmaya başladı. XVIII. yy.’da iki yenilik dikkat çekicidir: zarif eğrilerin ortaya çıkması ve sandalye iskeletinin önce kayıt sonra da arkalık bölümünde gizlenmeden bırakılması.

Aynı zamanda arkalık alçalmış, rahata düşkünlükle birlikte oturma yeri derinleştirilmiştir; ayakları birbirine bağlayan kirişler ortadan kalkmış hasır kullanımı yaygınlaşmıştır Kullanılan ağaçlar nene aynıdır ve gürgen çoğu kez boyanır ya da yaldızlanır. Kayıt bölümünde arkalıkta ve ayaklarda eğik çizgiler, Louis XV üslubunun vazgeçilmez bir özelliğidir. Oymalı süslemeler zengin ama ölçülüdür, döşeme gereçleri değerli kumaşlardan seçilir (saten, muare, kadife damasko; Beauvais ve Aubusson duvar halıları).

Louis XVI üslubu, düz çizgileri ve koşut yivleriyle daha yalındır ama büyük bir biçim çeşitliliği dikkati çeker. Aynı dönemde oval ve yuvarlak sandalyeler de üretilmiştir. Maun ağacı kullanımı yaygınlaşır. imparatorluk dönemi sandalyeleri daha hantaldır ve Louis-Philippe ile restauration üsluplarının da benimsediği gondol biçiminde arkalıkları vardır Maun en çok kullanılan ağaçtır.

Napolöon III üslubu ise tüm üsluplara sahip çıkmış, eski örnekleri kopya ederek hantal, kapitone sandalyeler üretmiştir. Ne Art nouveau (1900) ne de "Arts deco” (1920-1930) kopyacılık anlayışının egemenliğine son verebilmiştir. Günümüzde sandalye akılcı, hafif, kolayca taşınabilen bir mobilyadır ve yapımında ahşabın yanı sıra, metal borular ve plastik maddeler kullanılmaktadır.

Geleneksel türk ev döşemesinde divan, sedir, yer minderi vb. kullanılıyor, yemek, yer sofrasında yeniyordu. Önceleri batı yanlısı çevrelerde, özellikle saray ve konaklarda rağbet gören sandalye, Cumhuriyet döneminden sonra yaygınlaşmaya başladı, giderek başlıca ev eşyaları arasında yer aldı.
Kaynak: Büyük Larousse
Son düzenleyen Safi; 1 Mart 2019 18:39
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!