Sütun
isim, mimarlık Farsça sut°n
1 . Herhangi bir maddeden yapılan, zaman zaman üstünde çıkıntılı bir bölüm olan, genellikle bir altlığa, bazen doğrudan doğruya yere dayalı silindir biçiminde düşey destek, kolon:
"Terasın mermer sütunlarından birine dayanmış, sessiz sedasız bana baktığını görüyorum."- R. N. Güntekin.
2 . Gazete, dergi, kitap vb. yazılı şeylerde, sayfanın yukarıdan aşağıya doğru ayrılmış olduğu dar bölümlerden her biri, kolon:
"Böyle misaller sayıp dökmek gerekse satırlar değil, sütunlar dolar."- R. E. Ünaydın.
3 . Alt alta sıralanmış şeyler dizisi:
"Rakam sütunu."- .
4 . (mecaz) Oldukça yükseğe çıkan ve silindire benzeyen şey:
"Alev sütunu. Su sütunu."- .
5 . (matematik) Bir tablo veya grafikte düşey durumdaki yüzey.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
- sütun gibi
- sütununu açmak