Aglamak İstİyorum Bu AkŞam Ağlamak istiyorum bu akşam
Gözlerimden pervasız seni dökmek istiyorum
Gidişinin hüznüyle bezeli
Gizli tutsaklığına benzemeli yüzüm
Kırık ve dökük....
Ve beni ortasında bıraktığın
Sonbahar yapraklarının
Mahur yüzünde sararmalı gözlerim
Hazin ve sönük...
Taşacaksa, öyle taşsın hasretin
Kavruk bir sel gibi yüreğimden
Ve yokluğunun dayanılmazlığı;
Öyle dökülsün yağmur bulutu gözlerimden...
Ağlamak istiyorum bu akşam
Kan kızılı bir şafakla
Sensizliğe vuran sabaha
Aynaların sisli rengine bulanmış
Buğulu gözlerle bakmak
Ve her yanımı saran benliğinin arasında
Yalnızlığımı şarkılara dinletmek istiyorum
Mısralara haykırmak...
Nasıl avutulacaksa
Sensizliğin darağacında
İpi çekilmeye hazır yüreğim
Öyle avutulsun istiyorum
Varsın ıslak kaldırımları andırsın
Yollarına demirlenip öylece kalsın
Seni görmeyecekse neye yarar
Neye yarar dinmeyecekse özlemin
Süzülen her damlada eriyecekse
Yokluğun tükenmeyene kadar
Hiç dağılmasın bulutlar
Varsın ardından kan çanağına dönsün gözlerim....
Ağlamak istiyorum bu akşam
Kaldıramadığım ayrılığın son deminde
Uçurumdan aşağıya düşer gibi
Kaçıp sana sığınmak
Ve omuzlarına yaslayıp başımı
Yanaklarımdan süzülen her damlada nağmelenen
Bir hasret türküsüyle gözlerinden dağılmak istiyorum
Ve şefkatinle avunmak
Yorgun anılarına sarılmak nasıldır bilirsin
Ve her kapayışta gözlerini
Buz kesen ayazına gömülmek yalnızlığın
Ben hiç tükenmeyecek bir sevgiye adamışsam ömrümü
Ne yazar bir kurşunla tükenir gibi
Parçalansa yüreğim
Ne yazar sessiz feryadıyla tükensem acı bir hıçkırığın....
Ben ölmek istiyorum bu akşam
Suskunluğa yeminli hazin bir günün ardından
Ayın karanlık yüzüne bürünmüşse benliğim
Yakamozlara taşıyamıyorsam artık umutlarımı
Ben ölmek istiyorum bu akşam...
Ve elveda demek..............
Elveda sahipsiz anılarımın mağrur Tanrıçası
Elveda virane bir ömrün filizlenmemiş goncası
Seninle aynı değil artık yollarımız
Ve kim bilir
Kesişmeyecek belki de hiçbir zaman aynı yerde
Ama ne olur dilinden düşmesin hiç bizim şarkımız