Arama

Eczacılık - Tek Mesaj #1

reyan - avatarı
reyan
Ziyaretçi
19 Temmuz 2009       Mesaj #1
reyan - avatarı
Ziyaretçi

eczacılık

Ad:  eczacılık.JPG
Gösterim: 595
Boyut:  18.3 KB

doğal ya da bireşimsel (sentetik) ilaç hammaddelerinin saptanması, elde edilmesi, çözümlenmesi ve ilaçların hazırlanıp kullanıma sunulmasıyla uğraşan bilim dalı.

İlaç yapımında kullanılacak bitkilerin yetiştirilmesi, bitkilerdeki etkin maddelerin ayrılıp arıtılması, ilaç hammaddesi olabilecek kimyasal bileşiklerin bireşimi, ilaçların etkin maddelerinin çözümlenmesi ve standartlaştırılması da eczacılığın konusuna girer. Eczacılık bu işlevini, farmakoloji, farmakognozi, toksikoloji, farmasötik kimya ve farmasötik teknoloji gibi bilim dallarının katkısıyla gerçekleştirir.

Eczacılığın tarihi neredeyse insanlık tarihi kadar eskidir; etli bir yaprağı sıkıp, özsuyunu yarasına süren ilk insanla eczacılığın başladığı söylenebilir. Yunan mitolojisinde, hekimlik tanrısı Asklepios’un kızı Hygieia, babası için ilaçlar hazırlayan bir eczacıdır. Şifalı bitkilerin ve minerallerin tedavi amacıyla kullanılmasına ilişkin ilk kayıtlara eski Çin, Hint ve Akdeniz uygarlıklarında rastlanır. İÖ 2735’te Çin imparatoru Shen Nong bir kitabında ateş düşürücü etkisi olan bir bitkinin sıtmaya karşı kullanılabileceğinden söz ederken, İÖ 2. yüzyılda en parlak çağını yaşayan İskenderiye Okulu’nun simyacıları da minerallerden çok çeşitli ilaçlar hazırlamayı biliyorlardı.

Mısır’daki hekim rahipler, hasta bakmaya gidenler ve tapmaklarda ilaç hazırlayanlar olmak üzere iki gruba ayrılırdı. Eski Yunan’da da hekimler ile eczacıların görevleri
birbirinden ayrılmıştı. Romalılar döneminde de süren bu ayrım, ortaçağ Avrupa’sında kaybolmaya yüz tuttu ve hekimler kullanacakları ilaçlan kendileri hazırlamaya başladılar. Daha sonraki dönemde, Magriplilerin etkisiyle Avrupa’da hekimler ile eczacılar arasındaki görev ayrımı yeniden belirginleşti ve 1683’te Brugge şehir konseyinin çıkardığı bir yasayla hekimlerin ilaç hazırlamasının yasaklanması, konuya ilk kez yasal bir düzenleme getirdi. Eczacılık uygulamasında ilk önemli adımlar 16. ve 17. yüzyıllarda atıldı.

İlaç yapımında, kullanılacak kimyasal maddelerin ve eczaların listesi ile ilaç yapımına ilişkin kuralların derlendiği ilk farmakope 1546’da Nürnberg’de yayımlandı. Bunu, 1561’de Basel, 1564’te Augsburg, 1618’de Londra farmakopeleri izledi. 1617’de Londra’da kurulan Eczacılar Derneği de eczacılığın ayrı bir meslek dalı olarak doğuşunu müjdeliyordu; İngiltere Kralı I. James’in buyruğuyla, eczane açmak ve ilaç hazırlayıp satmak yetkesi yalnızca bu bitliğin üyelerine tanındı. 19. yüzyıl, çok daha etkili bileşiklerin bulunması ve tıbbın gereksinimini karşılayabilecek çapta ilaç üretimine geçilmesiyle çağdaş eczacılık sanayisinin doğuşuna tanık oldu. Sanayi labo- ratuvarlarındaki yoğun araştırmaların ürünü olan ve eski çağlardaki şifalı bitkilerin yerini alan bu etkili bileşiklere her gün bir yenisini ekleyen eczacılık sanayisinin gelişmesi, tıbbın gelişmesine de yeni bir ivme kazandırdı.

Eczacılık eğitimi de tıp eğitimiyle paralel bir gelişme göstermiş, tıp eğitiminin usta- çırak sisteminden düzenli bir akademik öğretime geçmesiyle, eczacılık eğitiminin bilimsel temelleri de atılmıştır. 1777’de Fransa’da açılan Eczacılık Yüksekokulu bu bilimsel eğitimin dünyadaki öncüsü olurken, bu ilk adımı öbür ülkelerde, örneğin 1821’de ABD’de kurulan ilk eczacılık okulu (bugün Philadelphia Eczacılık ve Bilim Yüksekokulu) ve İngiltere ile kara Avrupa’sında kurulan öbür okullar izledi. Daha sonra üniversitelerin çoğunda eczacılık fakültelerine yer verildi. Bugün dünyanın pek çok ülkesinde eczacılık eğitimi üniversitelere bağlı fakültelerde ya da bağımsız okullarda yürütülmekte, lisans eğitimi süresi dört- beş yıl arasında değişen bu okullarda yüksek lisans ve doktora programlan da uygulanmaktadır.

Birçok ülkede, eczacılık öğrenimini tamamlamış kişinin eczacılık yapabilmesi için, hükümetçe atanan bir eczacılık kurulunun sınavını vererek sertifika alması gerekir.
Eczacılık yasaları, genellikle eczacılık uygulamaları ile zehir, uyuşturucu madde ve tehlikeli ilaçların dağıtım ve satımını düzenler. Her ülkenin, ilaç yapımında kullanılan ürünlerin yapısına, anlığına, dozuna vb ilişkin bilgileri içeren, kendi yasal düzenlemelerine uygun farmakopeleri vardır. Ayrıca 1950’lerin başında Birleşmiş Milletler’e bağlı Dünya Sağlık Örgütü (WHO), bütün dünyada kullanılan ilaç ve eczaların standartlaştırması amacıyla Pharmocopoeia Internationalis’in birinci cildini "yayımlamıştır. İki cilt ve bir ekten oluşan bu uluslararası farmakope, özellikle ulusal farmakopesi olmayan ülkeler göz önünde bulundurularak hazırlanmıştır.
Eczacılık okullarında ve ilaç fabrikalarının laboratuvarlarmda yürütülen araştırmalar daha çok, ilaç olarak kullanılacak yeni kimyasal maddelerin bireşimi ile bitkilerdeki etkin maddelerin ayrılması ve arıtılması üzerinde yoğunlaşmıştır. İlacın, vücutta istenen bölgeye istenen oranda ulaşmasında dozun ve veriliş biçiminin belirleyici olduğunun anlaşılması da bu konudaki araştırmalara hız kazandırmıştır. Bütün bu araştırmaların sonuçları çeşitli farmakoloji ve eczacılık dergilerinde yayımlanır.

Türkiye’de eczacılık


Türkiye’de eczacılık öğrenimi, 1839’da Mekteb-i Tıbbiye-i Adliye’de açılan ve üç yıllık eğitimle askeri eczacı yetiştiren eczacılık sınıfıyla başladı. Daha sonra, sivil eczacı yetiştirmek üzere 1867’de Mekteb-i Tıbbiye-i Mülkiye-i Şâhâne’de bir eczacılık sınıfı açıldı. 1909’da bu sınıf Tıp Fakülteşi’ne bağlı Eczacı Mektebi’ne, 1962’de de İstanbul Üniversitesi’ne bağlanarak Eczacılık Fakültesi’ne dönüştürüldü. Bugün Türkiye’de eczacılık eğitimi, çeşitli illerdeki üniversitelere bağlı yedi eczacılık fakültesinde sürdürülmektedir.

Bugünkü anlamıyla ilk eczaneler Türkiye’ de 1750’lerde İstanbul’da açılmaya başladı. 1868’de İstanbul’da tümü yabancı uyruklu ya da azınlıklara ait olan 50 kadar eczane bulunuyordu; 1880’lerde bunları, başta Hamdi Bey olmak üzere Bekir Ziya, Ethem Pertev, Beşir Kemal gibi ünlü Türk eczacıların açtığı eczaneler izledi. Türk eczacılar arasında hazır ilaç yapımına 1895’lerde başlandı. Yapılan ilk hazır ilaçların en ünlüleri Ethem Pertev Bey’in “Pertev şurubu” ile Ali Süreyya Bey’in “İksir-i Süreyya” adlı ilacıydı. Cumhuriyet döneminde, hazır ilaç yapan kişi ve laboratuvarların sayısı 100’e yükseldi. Bugün ise ülkenin hazır ilaç gereksiniminin hemen hemen tamamı Türkiye’deki laboratuvar ve fabrikalarca karşılanmaktadır.

Osmanlı İmparatorluğu döneminde kurulan ilk eczacı meslek derneği, üyelerini azınhk ya da yabancı uyruklu eczacıların oluşturduğu Cemiyet-i Eczaciyan der Âsita- ne-i Âliyye’dir (İstanbul Eczacı Derneği) (1879). Cumhuriyetin ilk yıllarında Türk eczacıları bir araya gelerek Türkiye Eczacıları Cemiyeti’ni kurdular (1924) ve yönetim kurulu başkanlığına Eczacı Ethem Pertev Bey’i getirdiler. Bugün eczacıların mesleki ve sosyal dayanışmaları, 1956’da çıkarılan bir yasayla kurulmuş olan Türk Eczacıları Birliği ve buna bağlı Eczacı Odaları tarafından yürütülmektedir.

Türkiye’de eczacılıkla ilgili ilk yönetmelik, 2 Şubat 1861’de “Beledi Ispençiyarlık Sanatının İcrasına Dair Nizamname” adıyla yayımladı; bu yönetmelik eczane açmak için eczacılık diplomasını zorunlu kılıyordu. Cumhuriyet döneminde, 24 Şubat 1927 tarih ve 964 sayılı “Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun” adıyla çıkan yasa Türkiye’deki eczane sayısını bulunduğu yörenin nüfusuna bağlı olarak sınırlandırıyordu. 1953’e değin yürürlükte kalan bu uygulama 18 Aralık 1953 tarih ve 6197 sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun’la uygulamadan kaldırıldı.

Türkiye’de ilk kez 1844’te çıkarılan askeri farmakopeden sonra 1930’da ilk Türk Kodeksi yayımlandı, 1974’te yeni basımı yapılarak adı Türk Farmakopesi olarak değiştirildi.
Eczacılık alanındaki ilk süreli yayın olan Journal de la Societe de Pharmacie de Constantinople (İstanbul Eczacı Derneği Dergisi) 1879’da Fransızca ve aylık olarak yayımlanmaya başladı. Bunu Eczacı, Eczacı Âlemi ve Farmakolog gibi Türkçe dergiler izledi. Günümüzde, Eczacılık fakülteleri, Eczacı odaları ve Türk Eczacıları Birliği
tarafından bilimsel ve mesleki konuları içeren aylık dergiler yayımlanmaktadır.
kaynak: Ana Britannica
Son düzenleyen Safi; 26 Nisan 2018 03:10