Ölçek Ekonomileri, Hükümetler ve Bölgesel Ekonomik Birlikler; Ölçek ekonomisi kuramında, firmalar üretim düzeylerini arttırdıkça azalan marjinal maliyetle karşılaşırlar. Bu tür firmalar için, kar maksimizasyonunu sağlayacak optimal üretim seviyesi, ülke sınırlarını aşan bölgesel bir pazarın varlığını gerektirebilir. Böyle bir pazarda hakimiyet kurabileceğine inanan firmalar, gümrük birliği benzeri bölgesel ticaret anlaşmalarının başlıca taraftarıdırlar. Bunu gerçekleştirmenin yolu hükümetler üzerinde baskı oluşturmaktır. Ancak siyasi liderlerin gözettiği tek şey firma karları değildir. Politikacılar, normalde yeniden seçilmelerini sağlayacak politikaları uygulayacaklardır. Bunun için firma karlarının yanı sıra, tüketicilerin faydasını ve hükümet gelirlerini arttırmanın da peşindedirler.
1) Mevcut gümrük vergilerinin düşük olması. Bu durumda ticaret saptırıcı etki daha az olacaktır. Dolayısıyla global liberalizasyon politikası uygulanmaması nedeniyle kaybedilen tüketici rantı ve korumacılığın terk edilmesi nedeniyle kaybedilen gümrük gelirleri daha az olacaktır. 2) Ölçek ekonomilerinin sayısı ve yoğunluğu arttıkça, diğer koşullar aynı kalmak şartıyla, bölgesel politikalar için talepler daha fazla olacaktır. Sabit getirili ekonomiler ise rekabet güçlerine göre ya korumacı ya da global liberalizasyon taraftarı olacaklardır. 3) Politikacıların, anlaşmaları şekillendirirken sektörler arasında ayırım yapabilme imkânları mevcut ise, bölgesel politikalar uygulanma şansı artacaktır. Bazı sektörlerde liberalizasyona giderken bazılarında gitmemeleri mümkünse bunu değerlendirerek kendileri için de optimal çözümü gerçekleştirmek isteyeceklerdir. 4) Ölçek ekonomilerinin büyüklüğü ile kıyaslandığında iç pazar ne kadar küçükse, bölgesel liberalizasyonla ulaşılabilecek pazarın önemi o kadar büyük olacak, yani muhtemel kar daha fazla olacaktır. Diğer şartlar aynı kalmak kaydıyla bu durumda politikacılar daha bölgeselci politikalar uygulayacaklardır.