Arama


ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
11 Ağustos 2009       Mesaj #2
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Türk Piramitleri

Piramitler sırlarını halen korumaya devam eden devasa yapılardır. İnsanlarda hayranlık uyandıran, büyük bir gücün sembolleridirler adeta. O kadar büyük ve mükemmel inşa edilmişlerdir ki, insanoğlu bu yapıların o kadar eski bir zamanda insan eliyle bu kadar mükemmel olarak inşa edilemeyeceğini bile düşünmektedir. Bu nedenle de onları, kimileri uzaydan gelen varlıkların yaptıklarını, kimileri de Tanrısal bilgiye sahip, insanlar arasında yaşamış ama Tanrısal özellikleri olan insanlar tarafından yapıldığını iddia etmişlerdir.

Dünya üzerindeki belli başlı piramitler
Şu ana kadar hiçbir piramidin bütün bilgileri deşifre edilebilmiş değildir. Yapılan araştırmalar her gün yeni bir özelliklerini ortaya çıkarmaktadır. Bu arada, bazı art niyetli kişi ya da gruplar ise, piramitlerin muhteşemliğini kendi özel düşüncelerinin ürünü gibi yansıtmaya çalışarak, durdukları yerde rant sağlama peşindedirler.
Bu devasa yapıların tarihi sürecini izlemeli, her aşamasını incelemeliyiz. Ancak bunu yaptığımızda gerçekçi sonuçlara ulaşabiliriz. Bunu yapabilmek için de dünya üzerinde yer alan piramitlerin tarih sırasına göre sıralanması, bir piramitler kronolojisi yapılması gerekir. Bunun içinse piramitlerin yapım tarihlerinin bilinmesi gerekir. Buna göre, yeryüzündeki piramitleri şöyle sıralayabiliriz:

- Mısır piramitleri
- Sümer Piramitleri (Zigguratlar)
- Orta Amerika’da yer alan Maya, İnka, Aztek piramitleri
- Orta Asya’da yer alan Türk piramitleri
Hiç kuşkusuz bunların dışında da dünyanın çeşitli yerlerinde küçük ölçekli bazı piramitlere rastlanmaktadır. Ancak, topluca bir bölgede yer alan ve belli bir kültürün ürünü oldukları anlaşılan piramitler yukarıda saydıklarımızdır.
Yukarıda sıraladığımız piramitlerin yapım zamanları hakkındaki ortalama tarihler ise şöyledir:
- Mısır piramitleri: MÖ 3000
- Sümer piramitleri: MÖ 4.500
- Maya piramitleri: MÖ 4.500
- Türk piramitleri: MÖ 4.500 (Bize göre bu tarih en az MÖ 10.000)
Bu tarihlerden Mısır ve Sümer piramitleri ile Maya piramitleri hakkında verilen tarihler, yapılan araştırmalar ve elde edilen bilgiler doğrultusunda verilmiştir. Ancak, Türk piramitleri hakkında verilen tarih tamamen hayalidir. Çünkü Türk piramitleri şu anda sadece uzaktan çekilmiş resimleri ile gündemdedirler. Bırakın üzerlerinde detaylı bir araştırma yapmayı, yakınına sokulmak bile yasaklanmıştır. Dolaysıyla da bu piramitler hakkında tarih belirtmek için çok erkendir.
Eğer bu piramitlere bir tarih belirleme konusunda araştırma yapacak isek bu araştırmanın temeli Hunlar, Hiong Nu’lar vs. değildir. Bu araştırmanın temeli Bütün Asya kıtasını kapsayan Büyük Uygur Türk İmparatorluğu dönemidir. Bu imparatorlukla ilgili tarihlendirmeyi ise Çinliler kendileri yapmışlardır. Çin efsaneleri Uygurlar’ın 17.000 yıl önce medeniyetlerinin zirvesinde olduklarını anlatır. Bu tarih jeolojik fenomenlere de uygunluk göstermektedir.
Bilindiği üzere, Mu kıtasını batıran büyük depremler ve tufan sırasında Büyük Uygur İmparatorluğunun doğu kesimi de büyük ölçüde tahrip olmuştur. Bugün Gobi çölünde en az 15 metrelik kum tabakasının altından çıkarılan eserler gerçektende tek kelime ile muhteşem olarak ifade edilebilmektedir. Bu eserler üzerindeki resimler ve yazılar ise Mu Uygur ilişkisini açıkça gözler önüne sermektedir. Uygur Türk İmparatorluğu kültür sahası çok büyük bir medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Bugünkü Çin’in tamamına yakını da bu Türk kültür sahası içinde yer almaktadır.
Bu durumu dikkate aldığımızda, Xi’an kenti yakınlarında bulunan 100 kadar piramitin de kimler tarafından ve hangi tarihlerde yapılmış olduğu hakkında bir kanaate ulaşabiliriz. Kanımızca bu piramitler Büyük Uygur Türk İmparatorluğu zamanında yapılmış piramitlerdir. Yıpranmışlıkları da dikkate alınırsa, yapım tarihleri MÖ 4000-5000 değil, ancak MÖ 5000 ila 15.000 tarihleri arasında bir tarihle tarihlendirilebilir. Çünkü o dönemler Büyük Uygur Türk imparatorluğunun medeniyetinin zirvesinde olduğu dönemlerdir.
Gerçek sonuçlara ulaşmak ise ancak, bu piramitlerin uluslar arası bilim kurumlarının ve gerçek bilim adamlarının incelenmesine açılmasıyla mümkündür. Biz Çin’in, bu piramitlerde kendi çapında araştırmalar yaptığını ve bu eserlerin kendi kültürüne ait olmadığını görünce bu yasaklamayı getirdiğini düşünüyoruz.
Bu arada, Çin tarihini inceleyenler, bugün Çin sınırları içinde yaşayan halkların hangi kökenden geldiğini ve hangi ortak kültürün içinde yoğrulduklarını da incelemelidirler. Çin’de kurulan medeniyetlerin ne kadarının bugünkü Çine ait olabileceği o zaman daha iyi anlaşılır düşüncesindeyiz.

Orta Asya’daki Türk Piramitleri
Orta Asya’da, Çin’in Xi’an kenti yakınlarındaki, Büyük Uygur Türk İmparatorluğundan kalma Türk Piramitlerini anlatmaya geçmeden önce, tarihte ve bugün piramit kültürüne kısaca bir göz atmak istiyoruz.
Piramitle denince aklımıza ilk önce Mısır Piramitleri gelmektedir. Bunun nedeni de bütün dünyadaki basın yayın kuruluşlarının Mısır piramitlerine ilgi göstermesindendir. Modern dünyanın Mısır piramitleri ilgilenmesinin altında da bu piramitlerden çıkan göz kamaştırıcı hazineler yatmaktadır. Bu piramitlerin özelliklerini sıralayarak, bugünün teknolojisi ile yapılmalarının çok zor olduğunu söyleyerek, insanları, bu yapıları insan üstü güçlerin yaptıklarını düşünmeye zorlamaktadırlar. Bunların birer örneğini bile yapma kudretinde olamadıkları için, onları incelemeyi, araştırmayı bir iş kolu haline getirmişlerdir. Bu araştırmalarda da ne kadar başarılı oldukları tartışılır. Çünkü bulgular ve buluntular gerçeği anlatsa da, insanlar bu eserlerle ilgili olarak gerçekleri anlatmak yerine canlarının istediğini anlatmayı tercih etmektedirler. Bu durum Mısır Piramitleri için de böyledir, Sümer Piramitleri (zigguratları) için de böyledir, Maya piramitleri için de böyledir, Orta Asya Türk piramitleri için de böyledir.
Türk piramitlerinin yerini gösteren harita
cinharita12

Türk Piramitleri üstteki haritada kırmızı daire içine alınarak işaretlenmiş olan Xi’an kenti civarında yer almaktadır. Aşağıdaki Uygur Türk İmparatorluğu haritasına bakıldığında, Xi’an bölgesinin, Uygur Türk imparatorluğunun tam ortasında yer aldığı anlaşılmaktadır.
Çin in Xi’an şehrinin 100 km. güneybatısında yer alan ve “Beyaz Piramit” olarak anılan 300 metre yüksekliğindeki bu dünyanın en büyük piramidinin ilk fotoğrafı, İkinci Dünya Harbinde 1945’de çekilmiştir. Fotoğrafı çekilen ve Beyaz Piramit olarak adlandırılan bu piramit, daha sonra 1994 yılında Hartwig Hausdorf adında bir alman araştırmacının, Shensi eyaletindeki yasak bölgeyi ziyaret etmesiyle tekrar gündeme gelmiştir. Bu piramidin ilk fotoğrafı da 1957 yılında Amerikan Life dergisi tarafından yayınlanmış. Bizim bu belgeye ulaşma şansımız olmadı. Ama artık Life dergisinin şahitliğine de kimsenin ihtiyacı kalmadı. Çünkü 1994’ten sonra pek çok yerde pek çok kez hem Beyaz Piramit’in, hem de diğer piramitlerin fotoğrafları yayınlandı.
Beyaz piramit olarak anılan Türk Piramidinin uçaktan çekilmiş fotoğrafı, bu piramit 300 metre yüksekliği ile dünyanın en büyük piramidi konumunda.
turkpirami01a

Yukarıda, 1994 yılında Hartwig Hausdorf adında bir alman araştırmacının, Shensi eyaletindeki yasak bölgeyi ziyaret etmesiyle demiştik. Ancak bu ziyaret hiç de öyle bilimsel bir ziyaret gibi olmamış anlaşılan. Çünkü Hausdorf’un çektiği piramit fotoğrafları, piramitlerin epeyce uzağından çekilebilmiş. Bunu fotoğraflardan anlayabiliyoruz. Çok fazla detaylara yer verilmemiş. Çin devletinin bu bölgeyi yasak bölge ilan ettiğini buradan da anlamak mümkün.
Aşağıdaki fotoğrafta da görüldüğü gibi, Çin yetkilileri, bu uygarlık belgelerini dünyanın gözünden gizleyebilmek için, üzerlerine sürekli yeşil kalan ağaçlar dikmişlerdir. Böylece yıllar sonra bu piramitler, üzeri ormanla kaplı tepeciklere dönüşeceklerdir. Böylece, Çinlilere ait olmadığı kesin olan bu uygarlık şaheserleri belki bir yüz yıl daha insanlığın bilgisinden uzak tutulacaktır. Eğer böyle olmasaydı, yani, bu piramitler Çinlilere ait olsaydı, Çin turist çekebilmek için, kendi uygarlığının eskiliğini dünyaya anlatabilmek için, bırakın üzerlerine ağaç dikmeyi, her piramidin her taşını tek tek parlatırdı.
Bir piramit üzerindeki ağaçlandırma çalışmasının görüntüsü
turkpirami02a

Zaten piramitlerin bazılarının üzerlerine, sürekli yeşil kalan, yaprak dökmeyen türden ağaçların dikilmiş olması da bu yasağı daha anlamlı kılıyor. Çünkü, hiçbir devlet , kendi geçmişine ait bu kadar önemli yapıları yok saymaz. Bu hem tarihi açıdan hem de turizm açısından o ülkeye zarar demektir. Buradan anlıyoruz ki, bu piramitlerin Çin tarihi ile bir ilişkisi yok. Peki Asya’da bulunup, eski Türk toprakları üzerinde yer alan bu eserlerin kiminle ilgisi olabilir? Elbette ki Türklerle! Ama bu durum da onların ve Türkleri yok saymaktan büyük zevk alan ırkçı batının işine gelmemektedir. Bu bölgenin Kadim Türk toprakları olduğu bir gerçektir. Hem de çok eskiden beri. Bu durum Çin kaynaklarınca da teyit ediliyor:
Uygur İmparatorluğu Mu’nun en başta gelen koloni imparatorluğuydu ve doğu yarısı Tevratta sözü geçen Tufan sırasında mahvolmuştu. Çin efsaneleri Uygurlar’ın 17.000 yıl önce medeniyetlerinin zirvesinde olduklarını anlatır. Bu tarih jeolojik fenomenlere de uygunluk göstermektedir.”
Mu devletinin Asya’daki uzantısı olan Türk Uygur İmparatorluğu haritalarına bir göz atılırsa, bu toprakların kimlere ait olduğu daha iyi anlaşılır. Bu haritayı bizler yapmadık. 1900’lerin başında Batık Mu kıtasını araştıran bir bilim adamı yaptı.
Büyük Uygur İmparatorluğu haritası, konuyla ilgili çalışmayı yapan İngiliz araştırmacı James Churchward tarafından çizilmiştir. Bu haritaya göre de piramitler tam Uygur İmparatorluğu'nun ortasında bulunuyor.
uygurharita11

Biz “Bu topraklar kadim Türk topraklarıdır” dediğimizde, bazı tarihçilerimiz hemen Çin’de devlet kurmuş Çu hanedanını ve Hunları hatırlıyorlar. Bunların ise o bölgelerde bulunmaları MÖ 1059 - 249 yıllarıdır diyorlar. Hatta biraz daha hızlarını alamayarak, adeta bir yabancı ağzıyla; “Türklerin burada ne işi var” bile diyebiliyorlar. Neden böyle söylüyorlar? Çünkü dünyaya Türk gözüyle bakmıyorlar da ondan. Bizim bahsettiğimiz tarihler MÖ 17.000 yılları. Yani Büyük Uygur Türk İmparatorluğu'nun yaşadığı dönem.

Değişik boyutlarda ve belli bir düzen içinde çevreye serpiştirilmiş gibi duran Türk piramitlerinin, uçaktan çekilmiş toplu resimleri.
turkpirami03a

Bir yazıda;
“Bu piramitleri araştırmak üzere 1994 yılında Şensi bölgesinde bir araştırma gezisi yapan Alman bilim adamı Hartwig Hausdof kendi koleksiyonundan birkaç resmin halka açılmasına izin vermiştir.”
deniliyor. Eğer bu söylenen doğruysa, Alman bilim adamının da, bu piramitlerin Türklere ait olduğunun gizlenmesinde Çinlilerle iş birliği yapıyor olabileceği akla gelmektedir. Eğer böyle değilse, bir bilim adamı yaptığı tespitleri, bilim adına insanlığa sunmaktan ancak mutlu olur, gurur duyar. Eğer daha detaylı tespitleri var da bunları gerçekten gizliyorsa, maalesef insanlığa karşı, bilime karşı çok büyük bir yanlış yapıyor demektir. Biz yine de onun Çin devletinin yasağı nedeniyle detaylı bir araştırma yapamadığını düşünüyoruz.
Bu fotoğraftan da anlaşılabileceği üzere, devasa beyaz piramidin hemen içinde sayılacak yakınlıkta tarım yapılmasına izin verilmektedir. Yabancı araştırmacılara yasaklanan bir bölge, böyle tarıma açık şekilde kullanılıyorsa, Çinli yetkililerin piramidin zarar görmesinden bir endişeleri bulunmamaktadır. Tek endişeleri piramitle ilgili bilgilerin detaylandırılarak insanlığa sunulmasıdır.
turkpirami04
Asya’daki Türk piramitlerinin fotoğrafı
turkpirami05
Beyaz piramit olarak anılan Türk Piramidinin uçaktan çekilmiş fotoğrafı. Bu fotoğraf Asya’nın ortasında çekilmiş. Bir de aşağıdaki fotoğrafa bakalım. O da Amerika kıtasının ortasında çekilmiş. İnşa ediliş şekli ve üslubu tamamen aynı. Acaba bu benzerlik tesadüfi olabilir mi?
turkpirami01a
Meksika’da bulunan bir Maya piramidi. Yapım biçimi Orta Asya’daki Türk piramidi ile aynı. Aralarındaki tek fark, Orta Asya’daki Türk piramidi daha çok yıpranmış ve bakımsız. Bu ise daha az yıpranmış ve iyi korunmuş.
turkpirami06
Bu ise bir Sümer piramidi. Sümer piramidinin (Ziggurat) inşa felsefesi de diğerlerinin aynı. Biçim olarak da onlarla çok benzer. Sonuç olarak bütün bu eserler aynı düşüncenin ürünüymüş gibi bir izlenim yaratıyor insanda.
turkpirami07

Hemen hemen hepsi de ortak bir kültürün ürünü denilebilir. Kim bilir, beki de MÖ 5000’li yıllarda böyle yapılar yapmak modaydı ve bu yapıları yapacak teknik bilgi birikimi belli ellerde toplanmıştı. Bu birikimin sağlanabilmesi için geçmişte benzer eserlerin yapılmış olması gerekiyordu.
Bu durumun bize düşündürdüğü ise şudur. Bugün tarihçiler, insanlığa medeniyeti öğreten toplum olarak Sümerleri gösteriyorlar. Sümerler gerçekten de yaşadıkları dönemde insanlığa pek çok katkıda bulundular. Ancak, onlar geldikleri Asya’da yaşanmış çok büyük bir medeniyetin kurucularının çocuklarıydılar. Bir takım bilgiler belki de bu nedenle belleklerinde veya genlerinde yer alıyordu. Piramit kültürü de böylece oluştu. Okyanus ötesi topraklarda aynı eserleri meydana getirmek için, aradaki mesafelerin bir öneminin olmaması gerekir. Demek ki o dönemde öyle bir bilgi ve teknoloji birikimine sahipti ki insanlar, bu eserleri meydana getirebiliyorlardı.

Sonuç olarak...

Piramit kültürünün bir süreç izlediğini düşünürsek, bu sürecin başında yer alan piramitler Orta Asya’daki Türk piramitleridir. Yani piramit kültürünü geliştirenler Büyük Uygur Türk İmparatorluğu'nu kuran atalarımızdır. Eğer yabancı bilim adamları ve araştırmacılar, Orta Amerika’da Maya, İnka ve Aztek harabelerinde bulunan kuş sembollerini dahi Uygurlar tarafından çizilmiş sembollerdir diye açıklıyorlarsa, bu boşuna değildir. Orta Asya Uygur, Mezopotamya Sümer ve Orta Amerika da Maya, İnka, Aztek kültürleri aynı kültürün farklı coğrafyalarda ortaya çıkışıdır. Artık her şey gün yüzüne çıkmaya başlamıştır. Mızrak çuvala sığmamaktadır. Dürüst bilim adamları gerçekten yana tavırlarını daha net olarak koymaya başlamışlardır. Avrupa’da ve dünyanın başka bölgelerinde yılardır okunamayan yazılar okunuyor ve Türkçe oldukları anlaşılıyor. Bizlere de düşen çok şey var. Her şeyi yabancılardan beklememek. İmkan ölçüsünde kendi geçmişimizi araştırmak, kendimizi aramak. Çünkü geçmişini bilmeyen bir toplumun geleceği de olmaz. Çocuklarımıza iyi bir gelecek bırakmak, çok para bırakmak, büyük servet bırakmak değildir. Onlara kendi öz kimliklerini bırakmak, ömür boyu onları yönlendirecek moral değerler bırakmaktır. Gerisini onlar halledecektir zaten.

Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!