uzun hüzünler yazılırdı alnıma...gözlerim uzaklara dalıp giderdi...
ne zaman şehirlerarası bir otobüs görsem aklıma ayrılık düşerdi.
belki bu yüzden en çok sonbaharı sevdim mevsimlerden..
hiçbirşeyin başlangıcına sevinemedim hep bu yüzden..
gece kaplarken en mavi en sonsuz düşlerimi
gülüşlerime gözyaşı tuzu dokunurdu..
en olmadık yerine rüyalarımın karabasanlar otururdu..
aslında böyle olmamalıydı biliyorum
biliyorum sende istememiştin..
başka bir istasyona kesilmişti biletlerimiz
yanlış yerinde kalmıştık zamanın
biliyorum....sende istememiştin...
yalnızca yalnızlıklara gömüldük
öyle birdenbire soluk bile alamadan çığlık bile atamadan
sığ bir denizde gasterişsiz şekillerde boğulduk..
gözlerim uzaklara dalıp gitmişti
yanlış otobusleri seçmişti yanlış yolcular
bu yüzden doğmuştu şehirlerarası yalnızlıklar
giden kalana inanmıştı,kalan bin türlü yalana
bana öyle bakma....bende istememiştim
öyle ansızın farkına bile varmadan bir tokat gibi
çarptı yüzüme gözyaşım
bir yaprak kopar gibi bir bahar geçer gibi
sapsarı kesildi yüzüm..
uzun....çok uzun hüzünler yazıldı alnıma
o günden sonra her zaman uzaklara dalıp gitti gözlerim
ve hep o ayrılıktan sonra
hiçbirşeyi başladı kabul etmedim...
sevinemedim...