Arama

Hayata Dair - Tek Mesaj #1534

reyan - avatarı
reyan
Ziyaretçi
20 Ağustos 2009       Mesaj #1534
reyan - avatarı
Ziyaretçi
G/izini sürdüm…

Saçları dökülmüş ayrılığın virgs gözleri haki.
Seni görmek istediğimi bilmiyorumvirgs uyu/yorum yüreğimin üstü açık. Yine sancım var dilimden yukarı. Belkivirgs annen seni bana doğuruyor .


Yetim feryat…
Bir tas su vereni yok hasretin. İmbikten aşk sızarken lehçem lâl ü ebkem . Açımvirgs açığımvirgs üstüme bürü aheste aheste halvetimi. Al bir şalvirgs al bir şal titremesin gözünün nazlı benekleri.

Güneşli günler getirdim virgs bakmayı bilmeyişimin ar’ından sığınırken gözlerine inen ince belli yağmuruna sağanak sağanak. Susmaktı en akıllıcası belkivirgs çünkü bir aşk ancak bu kadar anlatılamazdı.


Dalgalar çoğaldı mı?
Sol avucumu soğuk terletiyor Firdevs kıyısından yazgıma döşediğin deniz taşları. Kumdan kaleydi beklide visalimizvirgs bizse bir kumdan kalenin ömrünü gözde büyütecek kadar çocuk!

Hadi bana ellerini vervirgs hadi seni saçlarımdan geç. En yeşili tuttum ölümlerdenvirgs sahi Nil karası gözlerin kaç boğumluk?


Mavi kıyım…
Sana bakmak bir bahar temaşası. Tenindeki izlerinvirgs annesinin ellerini düşüren bir çocuk Eyüp mezarlık yokuşunda. Bense hayat kadar beceriksizvirgs al beni hüznüne vur ! dur! Bir aşk kaç biz eder? Bir kent kaç kere aşk? Bir aşk kaç kere ölüm?


Sen bir meleksin ve ben öldüm… Bildimvirgs bahara elçi tek bir papatyaymış. Ve denizvirgs tenine ilk değen yağmuruna beste yaparmış. Yanındayım hadi omzuma dayan. Dayan! Az sonra martı sesleri kısılacak. Sukutun perdelerini iğneleyecek gece toplayıp tüm çaresizliğimizi. Uyu/ma ! geliyorum rüyana…

“Ölümlerden ölüm beğen benim içinvirgs
sana en fiyakalı yenilgimi sakladım”

Gözlerimi alıyor kız kulesinin işvesi yanağının kenarından. Evet evet şu karşıda süzülen karabatak! Etrafta herkes çok virgs kimse yokkenvirgs öptürme yüreğinden. Ah bu deli ıslıkvirgs armağan olsun mu salacağa bizden?

Sahivirgs son kuruşunu aşka vermişken senvirgs iskeleye tünemiş bir martı olsaydı cesedimvirgs hani öylesi belilvirgs hani baran yemiş az biraz öncevirgs hani a’badvirgs üstüme hulleti örter miydin? Vasf-ı halim ayanvirgs zulalim. Şifa olsam da havz-ı kevseri bekler miydin?


Tevafukvirgs ayrı kentlerin dolunayıydı iştevirgs aynı yüreğin ortasına vehleten çömelen. Sen bana ‘mor menevşem’ devirgs ben tüm kır çiçeklerini geçireyim aklımdan. Hadi beni öl biraz virgs yaşam adına! Aklım yok ki benim virgs bakvirgs niçin özlediğimi unuttum.

Ahvirgs yoksa sen mi şikayet ettin gurbeti ay ışığına kanı deli çocuk ? Bundan mıdır nicedir şu’le gök/yüzünün yanağı?


Musa gibi nil’e mi bıraktılar seni eyy?
“kıyındayım al yürüt.
Kıyımdayım al büyüt…
Al!
Sen et beni!”

"Kadife gül katresi…
Benekli yeşil…
Taş fırın kokulu peksimet…"


Sen yolunu şaşırdın çocuk. Oysa ben kaç kervansaray bekledim gözüm yaslı. Az kaldımvirgs ferim iki fütun çekmiş elalığımın mal-i hülyasına. Eyvah eyvah bir deli güzare mi koydu ismini ‘elfirak’ !
Öyleyse gelme ölesim var!

Öyleyse bittim benvirgs canımdan başla silmeye.

“ Gel sür perçemini alnıma baktığım her yerde birsen varsın.
çok şükür imtihan üstü imtihansın. ”