Arama


ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
23 Ağustos 2009       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye

Akdeniz Bölgesi Yeryüzü Şekilleri


Akdeniz bölgesinin dağlık ve oldukça engebeli bir yapısı vardır. Bölgenin yeryüzü şekillerinin ana çizgilerini Toroslar belirler. Antalya Körfezi’nin iki yanında yer alan Batı Toroslar, Kuzeyde Göller Yöresinde birbirine yaklaşıp sıkışır. Teke Yarımadası'nın batısında beliren Batı Toroslar, Taşeli Platosu'na kadar uzanır.
Ad:  akdeniz_bolgesi.JPG
Gösterim: 4773
Boyut:  93.6 KB
Genellikle kalker ve ofiyolitli kayalarından oluşan bu dağlar kırıklı ve kıvrımlı bir yapı gösterir. Batı Torosların en yüksek noktası Bey Dağlarındaki 3096 m’lik Kızlar Sivrisi Tepesidir. Göller Yöresi’nin kalker oluşumu, sarp dağlarının ortalama yüksekliği 2000-2005 m arasındadır; bu bazı yerlerde daha da artar. Yüksek kütleler arasında Avlan, Gördes, Söğüt gibi karstik kökenli çanak biçimli çukur alanlar vardır. Bu kesim aynı zamanda düden, obruk, mağara, yer altı dereleri, suyutan ve voklüz kaynakları gibi karstik şekiller bakımından da zengindir. Türkiye’nin, Beyşehir ve Eğridir gibi büyük tatlı su gölleri buradadır. Batı Toroslar, dik eğimli yamaçlarından inen bol sulu akarsular tarafından parçalanmış ve genellikle boylamasına uzanan derin vadiler ortaya çıkmıştır.

Orta Toroslar, güney batıdaki Taşeli platosu ile kuzey doğudaki Uzun Yayla arasında uzanır. Bu kesimdeki başlıca yüksek kütleler batıdan doğuya doğru Bolkar Dağları, Aydos Dağları, Ala Dağlar, Tahtalı Dağları ve Binboğa Dağlarıdır.

Orta Torosların en yüksek noktası Ala Dağlar’da 3756 m’ye yetişen Demirkazık Tepesidir. Orta Toroslar Uzun Yayla’da 1500m yüksekliğindeki bir platoya dönüşür. Orta Toroslar kuzey-güney doğrultusunda akan bol sulu akarsular tarafından parçalanmıştır. Göksu, 130 km uzunluğundaki Limonlu Çayı, Tarsus çayı bunların başlıcalarıdır. Bu akarsular kalker oluşumlu dağlar arasında, derinliği 1000m’yi bulan vadiler açar ve yörenin yüzey şekillerinin sert bir görünüm almasına neden olur.

Amanos Dağları (Nur Dağları), Toroslar dağ sisteminin en güneyindeki bölümünü oluşturur ve İskenderun Körfezinin doğusunda dik bir duvar gibi yükselir.Lübnan topraklarından doğarak kuzeye doğru akan ve Antakya yakınlarında dik bir açıyla batıya dönen Asi Irmağı, Amik Ovasının Güneybatı ucunda, geniş tabanlı bir vadiden geçer ve Samandağı yakınlarında Akdeniz'e dökülür.

Çukurova, doğuda Amanos Dağları, batıda ise Orta Toroslarla sınırlanır. Bu geniş düzlük batıda Seyhan doğuda Ceyhan ırmaklarının taşıdığı alüvyonlarla oluşmuş büyük bir delta ovasıdır. Çukurova’nın kuzey kesimleri bu iki ırmağın kolları ile yeryer parçalanmış bir plato görünümündedir; buna karşılık güneyde tekdüze bir hal alır.

Akdeniz Bölgesi'nde oldukça dar bir kıyı şeridi vardır. Ancak dağların kıyıdan uzaklaştığı kesimlerde Antalya Ovası ve Çukurova gibi geniş alüvyal ovalar, Dalaman ve Eşen çayları ile Göksu gibi akarsuların oluşturduğu alüvyal delta ovaları ve Finike, Serik, Manavgat, Alanya gibi küçüklü büyüklü kıyı ovaları bulunur. Oldukça verimli olan bu ovalarda sulu tarım yoğundur.

Bölgedeki en önemli akarsular doğudan batıya doğru sırasıyla Asi, Ceyhan ve Seyhan ırmakları ile Göksu, Köprü Suyu, Aksu, Eşen ve Dalaman çaylarıdır. Başlıca doğal göller Beyşehir, Eğirdir, Burdur ve Suğla gölleridir. Kıyılarda ise irili ufaklı birçok lagün vardır. En önemli yapay göller ise Seyhan ve Aslantaş baraj gölleridir.

Akdeniz kıyıları genellikle, az girintili çıkıntılı olması ve geniş yaylar çizmesi bakımından Karadeniz kıyılarına benzer; kıyı sahanlıklarına da pek rastlanmaz. Bölgenin en batı kesiminde ise dağlar kıyıya dik uzandığı için, burada Ege kıyılarına benzeyen daha girintili çıkıntılı bir kıyı tipi (Dalmaç kıyı tipi) vardır. Bu kıyıların, yakın zamanlardaki bir deniz düzeyi yükselmesi sonucu oluştuğu sanılmaktadır. Engebeli kıyının içine sokulmuş küçük koylar (Ölüdeniz), adalar (Kekova Adası) ve yarımadalar bu yükselme nedeniyle ortaya çıkmıştır. Kalker oluşumların fazla olduğu bu kesimde bir takım karstik şekillerin kkısmen deniz basmasına uğramasıyla doğal koylar oluşmuştur; ilkçağda gemilerin sığınak ve barınak yeri olarak kullandıkları bu koylara kalanklı kıyı adı verilir.

Kaynak:Ana Britannica
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Baturalp; 23 Kasım 2016 21:59 Sebep: başlık ve sayfa düzeni
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!