Pul ve Pulculuk (Filateli)
Pul
Pullar, posta hizmetlerinin karşılığını ödemek amacıyla mektup zarflarının üzerine yapıştırılan, bir yüzü zamklı küçük etiketler olarak ilk kez İngiltere'de kullanılmaya başlandı. Başka bir ülkede pul kullanılmadığı için bu pulların üzerine İngiltere'nin adı yazılmamıştı. Bu uygulama İngiliz pullarında günümüzde de devam etmektedir. 240 pulluk tabakalar halinde basılan ve makasla kesilerek birbirinden ayrılan bu pullar 1 Mayıs 1840'ta satışa çıkarıldı.
Makas kullanmadan pulların kolayca birbirinden ayırılması için pulların kenarlarında bir dizi delik açmak düşüncesi, İrlandalı mühendis Henry Archer tarafından ortaya atıldı ve ilk kez 1854'te İngiliz pullarında uygulandı. Böylece günümüzde yaygın olarak kullanılan, kenarları tırtıllı pullar ortaya çıktı. Sahte pul kullanımına karşı bir önlem olarak başlangıçta pullar filigranlı kâğıda basılırdı. Ama günümüzde bu uygulama bütün pullarda görülmez.
Kullanılmış pulların yeniden kullanılmasını önlemek için, zarflara yapıştırılan pullar postanede damgalanır. Günümüzde genellikle postalama tarihini ve yerini gösteren bu posta damgası, koleksiyoncuların kullanılmış ve kullanılmamış pulları birbirinden ayırt etmesini sağlar.
Posta pulları Brezilya'da ve İsviçre'nin Zürich kantonunda 1843'te, ABD'de 1847'de, Fransa, Belçika ve Bavyera'da 1849'da, Osmanlı Devleti'nde 1862'de kullanılmaya başlandı. 1861'e kadar 1.000'den fazla değişik pul basılmıştı; 5 yıl sonra bu sayı yaklaşık 2.500'e çıktı. Günümüzde her yıl binlerce çeşit yeni pul basılmaktadır. İlk pul albümü 1862'de yapılmıştır.
Pulculuk (Filateli)
Filateli veya pulculuk, posta pullarını konu edinen uğraş alanına verilen isimdir. Posta pulları ile ilgili ilk gün zarfı, özel gün damgası, antiye, posta tarihi ve benzeri maddeler ile de ilgilenir.
Filateli ile uğraşanlara filatelist denir. Çoğunlukla pul koleksiyonculuğu ile karıştırılır, oysa pul koleksiyonculuğu posta pulları ve posta pulları ile ilgili maddelerin biriktirilmesinden ibaretken, filateli, pulları bir inceleme konusu olarak değerlendirir. Koleksiyonculuk Filateli alanının bir parçası değildir, yani filatelik çalışma yapmak için çalışma konusu malzemeleri toplamak gerekli değildir. Elbette filatelistler arasında aynı zamanda koleksiyoncu olanlar çoğunluktadır.
Pullar incelenirken pul maşası ile tutularak zamkın zarar görmemesi sağlanır ve parmaklardaki yağlardan korunmuş olur. Güçlü bir büyüteç ise pulun kâğıt ve baskısındaki detayların daha iyi görülmesini sağlar. Ayrıca odontometre ile pulların dantel ölçülerinin ölçülmeside gerekebilir.
Türk filatelisinde sıklıkla dönemler halinde çalışmalar yapılabilmektedir. Bu amaçla Türk filatelisi üç bölüm olarak incelenir:
- Osmanlı Dönemi
- Anadolu Hükümeti Dönemi
- Türkiye Cumhuriyeti Dönemi
Ayrıca Hatay pulları ve Kıbrıs Türk pulları da Türk filatelisinin inceleme sahası içinde sayılır.
Günümüzde belirli bir döneme ait pulların incelenmesi şeklindeki geleneksel filateli çalışmaları azalırken, pullarda anlatılanların incelenmesi şeklindeki tematik veya konulu filateli yaygınlaşmaktadır. Popüler tematik filateli konuları arasında spor, kuşlar, çiçekler, böcekler, tablolar, giysiler bulunmakla birlikte yeni konular da ilgi çekmektedir. Bunun dışında oldukça yeni bir alan olan bir kasabanın, şehrin veya ülkenin gelişme hikâyesinin pul, mektup, kartpostal veya diğer dökümanlar ile anlatılması şeklinde özetlenen sosyal filatelide ilgi çekmektedir.
Pulların Yapımı
Bir posta pulu basılacağı zaman yapılacak ilk iş pulun üzerinde yer alacak resimlerin tasarlanmasıdır. Pul basılacak kâğıt, odunun yanı sıra paçavra ve alfa bitkisi katılmış kâğıt hamurundan yapılır. Çok güçlü lifleri olan bu kâğıt dayanıklı ve esnektir. Pul basılacak filigranlı kâğıt tabakalarının bir yüzüne suda eritilmiş arapzamkı sürülür. Özel makinelerdeki merdanelerde zamklanan kâğıtlar ısıtılarak kurutulur ve kıvrılmaması için başka merdanelerden geçirilir. Zamklama işlemi pulun basımından önce yapılabileceği gibi sonra da yapılabilir. Pul sıralarını birbirinden ayıran deliklerin açılması da pulun basımından önce ya da sonra yapılabilir. Bunun için kâğıt tabakası, içinde sık aralıklarla yerleştirilmiş çelik iğneler bulunan özel bir makineden geçirilir. Her geçişte çelik iğneler bir sıra pulun kenarlarında delikler açar.
Filigransız kâğıda basılan ve basit tasarımları olan pullar kolaylıkla kopya edilebilir. Bu nedenle, sahte pulların yapılmasını önlemek için çeşitli önlemler alınır. Filigranlı kâğıt kullanmanın yanı sıra, karmaşık tasarımlar, özel renk ve mürekkepler, özel baskı yöntemleri kullanılır.
Pulların Basımı
İngiltere'de 1840'ta basılan ilk pulların basımında kullanılan bir tür oymabaskı yöntemi günümüzde de en güzel pulların basımında kullanılır.
Bu yöntemde, basılacak resim önce pulun gerçek büyüklüğünde, suluboyayla yapılmış bir taslak olarak hazırlanır. Sonra bu taslak, kalıp adı verilen parlak, yumuşak bir çelik levhanın üzerine oyulur. Bunun için kalıpçı, önce taslaktaki ana çizgileri saydam bir kâğıdın üzerine aktarır; sonra bunu kalıbın üzerine koyup düz uçlu bir aletle bastırarak çizgileri kalıba geçirir. Daha sonra taslağın büyütülmüş bir kopyasına bakarak bütün ayrıntıları oyma kalemi adı verilen keskin bir aletle kalıba oyar. Gerekli yerlerde çizgileri derinleştirmek için asit de kullanılır.
Kalıp tamamlanınca bir prova baskısı yapılarak istenen sonucun alınıp alınmadığına bakılır. Bunun için kalıba yoğun bir mürekkep sürülür, sonra bu mürekkep silinerek temizlenir; yalnızca oyuk çizgilerin içinde mürekkep kalır. Bu kalıbın üzerine bir tabaka kâğıt bastırılınca mürekkepli çizgiler kâğıda çıkar. Derin çizgilerin içinde daha çok mürekkep olduğu için, çizginin derinliğine göre kâğıdın üzerindeki çizgiler farklı tonlarda olur.
Eğer baskı için bu kalıp kullanılırsa, pulları tek tek basmak gerekir ve kalıp kısa bir süre sonra eskir. Bunun için bu kalıptan yararlanarak pulların tabaka halinde basılabileceği yeni bir kalıp yapılır. ABD'li Jacob Perkins'in (1766-1849) geliştirdiği bu yöntemde kalıp önce bir ocakta ısıtılarak sertleştirilir, sonra bir kalıp aktarma makinesine yerleştirilir. Bu makinede yumuşak çelikten yapılmış bir aktarma silindiri büyük bir basınç altında kalıbın üzerinde döner ve kalıptaki oyma çizgiler çelik silindirin üzerindeki kabartma çizgileri oluşturur. Daha sonra bu çelik silindir de sertleştirilir.
Baskı kalıbı, parlatılmış çelik ya da bakırdan büyük, düz bir levhadır. Bu metal levha kalıp aktarma makinesinin içine yerleştirilir ve aktarma silindirinin her dönüşüyle başlangıçtaki kalıbın bir kopyası baskı kalıbı üzerine çıkar. Böylece başlangıçtaki kalıbın birçok kopyası baskı kalıbı üzerinde yan yana oluşur. Daha sonra elektroliz yöntemiyle yüzeyi kromla kaplanıp sertleştirilen kalıp baskı için hazır olur. Baskı makinesine yerleştirilen bu kalıpla pullar tabakalar halinde basılır.
Elde edilmek istenen sonuca göre, pul basımında ofset baskı, tipo baskı ve tifdruk baskı yöntemlerinin çeşitli biçimleri de kullanılır.
MsXLabs.org & Temel Britannica