ÖZNEL
sıf.
1. Fels. Düşünen varlık ya da bireysel bilinç olarak tanımlanan özneye bağlı olan şey (nesnel'in karşıtıdır) için kullanılır. (Bk. ansikl. böl.)
2. Bireysel olan, her bireyin kişiliğine, zevklerine, yönelimlerine göre değişebilen bir şey için kullanılır; sübjektif: Bu değerlendirmeniz son derece özneldir. Bir metnin öznel yorumu.
3. Kişisel görüşlere aşırı ağırlık tanıyan ve yan tutan şey için kullanılır; Nesnellikten yoksun öznel bir eleştiri.
—Dilbil. Adla dile getirilen eylemin öznesini gösteren ad tamlaması (ya da tamlayan durumu) için kullanılır (örn. Çocukların sevgisi “çocuklar seviyor" ile eşdeğerlidir).
—Patol. Öznel belirti, yalnız hasta tarafından algılanan hastalık belirtisi (örneğin ağrı). [Bir semptom, aslında, her zaman özneldir ve nesnel belirti karşılığıdır.]
—Ruhbil. Yalnızca tikel bir bireye, yani "özne"ye ilişkin.
- Tikel bir özne tarafından bilinen, hatta yalnız onun için bilinebilir olan.
- Öznel ruhbilim, İÇEBAKIŞÇI' RUHBİLİM' in eşanlamlısı.
- Öznel yargı, öznel ses, öznel ölçekler, doğruluk koşullarına bağlı bir bilgi biçiminin sağladığı “nesnel” verilerle bağlantılı oldukları kabul edilen yargı, ses ve ölçekler.
—ANSİKL. Fels. Kant'ta, özellikle ahlaki istenç alanında, bireysel varlığa ilişkin şey için kullanılır. (Kant şöyle der: “Pratik ilkeler, ileri sürdükleri şey, özne tarafından yalnızca kendi öz istenci için geçerli sayıldığı zaman özneldirler [alm. subjektiv] ya da özdeyişler oluştururlar; bu ileri şürüş, herhangi bir düşünen varlığın istenci için geçerli olarak kabul edildiği zamansa, nesnel ilkeler durumuna gelirler” (Pratik aklın eleştirisi (Kritik der praktisehen Vernunft)) ll Hegel'de, öznelliğe ilişkin.