Arama


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
5 Temmuz 2006       Mesaj #7
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Hiç ulaşamayacağımı bildiğim halde seviyorum seni, biliyorsun değil mi?
Gecenin karanlığı ne kadar gerçekse, sen o kadar yalansın...
Tıpkı, o siyahlığı yok etmek için yakılmış lambalar gibi, ben de ancak sensizliğimi
sahteliklerle sıvayabilirim...

Sen hiç olmayacaksın ki!

Göğsüme bastırdığım bedenin olmayacak meselâ...
Ne ellerin olacak avucumda, ne bunları okuyacak gözlerin...
Ne de üstüne söyleyecek sözlerin...

Saçların olmayacak meselâ...
Kulaklarımda sesin,
yüzümde nefesin,
olmayacak...

Beni ne kadar çok sevdiğini anlatamayacaksın bana; dilin olmayacak,
Korkup rüyalarında beni çağıramayacaksın yanına; uykuların olmayacak,
Boynuma atlayıp, sarılamayacaksın bana; kolların olmayacak,
Yüzümde gezinip, yanağımı okşayamayacaksın benim; ellerin olmayacak,
Yürüyüp peşimden, gittiğim yerlere gelemeyeceksin benimle; ayakların olmayacak,
Beni hiç öpemeyeceksin meselâ; dudakların olmayacak...

Sen hiç olmayacaksın ki...

Hep bir parça eksik yaşayacağım, öte yanımda koskoca bir boşluk olarak kalacaksın; hiç dolmayacak.
Oysa; bütün hayatımı sana adayabilirdim. Adını dua gibi tembihleyebilirdim dilime.
Sadece ve sadece seni sevdiğim için, beni sevdiğin için yaşayabilirdim.


Ama sen, hiç olmayacaksın...