BEŞİKTAŞIN KURULUŞU
1900 başlarıydı ve Türkiye'de kulüp düzeyinde spor faaliyetlerinin yapılması henüz yasaktı. Yani Kral 2. Edward'ın yasaklarının aynısı bizim ülkemiz için de geçerliydi. Spor kulüplerinin kurulması ve faaliyete geçmesi de siyasal nedenlerle mümkün değildi. Saray, her türlü toplantı ve gösteri yasağı uyguluyor ve özetle gençler spor yapmak imkanından mahrum kalıyordu.Yasak ve baskılara karşın gençler kendi ülkelerindeki gurbeti, yabancı ve azınlıklara tanınan serbestliğe ulaşmak çabası içinde yeneceklerdi. Yasak ve baskı dinlemeyenler İstanbul'un çeşitli semtlerinde birleşmeye başlamışlardı. Spor sevdalısı Beşiktaş'ın ilk öncüleri 1900 başlarında harekete geçen 26 genç insan; Hüseyin Bereket Mehmet Samil (Medine Muhafızı ve Şeyhülharem Osman Paşa'nın oğulları) Ahmet Fetgeri (Bahriye Subayı), Mehmet Ali Fetgeri (Yirmi Hareketli Terbiye-i Bedeniye ve Kadın Jimnastiği" adlı kitapların yazarı.), Fuat Balkan (Trakya Bağımsızlık Mücadelesi Önderlerinden, Türkiye'ye Eskrim Sporu'nu getiren ve aile fertleriyle 4 olimpiyata katılmış ender sporculardan.), Muhittin Pasa (Beyoğlu Mutasarrıfı), Mazhar Kazancı (C. Mustafa Paşa'da 11. Suvari Alayı Mulazim, Türkiye'nin ilk jimnastik hocalarından), Nazim Nazif Ander, Haydar Bey Cami Baykurt (Politikaci, Yazar… 1945'te çıkan Yeni Dünya Gazetisi'nin sahibi), Behçet Bey (Padişah Abdülhamit'in Kuşçubaşı'sı), Şevket Cenani (Basvekil Kadri Pasa'nın oğlu), Mahmut Naci Bey (Osmanlı Mebusan Meclisi Üyesi ve Trablusgarp Milletvekili), Refik Bey(Türkiye'nin ilk eskrimcilerinden), Şükrü Pasa (Serasker Rıza Paşa'nın oğlu), Hacı Ahmet Pasa (Enver Paşa'nın babası), Kılıç Ali ( Atatürk'ün silah arkadaşı,1. devre Gaziantep Milletvekili, Gündüz Kılıç'ın babası) Ziya Karamürsel (İstanbul Milletvekili), Kenan Bey (Padişah'ın özel hafiyesi), Yüzbaşı Fethi Bey (İlk şehit pilotumuz), Şeraffettin Bey(İzmir'e ilk giren suvari subayı), Şeref Bey (Yıldız", "Çırağan" ve "Dolmabahçe" saraylarına hizmet eden çeşitli arabalarla atların muhafaza edildiği, bugünkü İnonu Stadı'nın bulunduğu yerde olan, "Has Ahır"ın en onemli yetkili amiri.) Celal Davut Hami Bey, Fuat Paşa Kamil Beyler1902 yılının Kasım'ında Serencebey'de bir araya gelmiş ve kulüp kurmaya karar vermişlerdi. Bu istek 1903 yılının Mart ayında gerçekleşecekti.

Kara Kartallar Ünvanı Nereden Geldi ?
1932-33 sezonunda Istanbul Amatör Ligi'nin bitmesine bir hafta kalmisti. Son maç Besiktas ile Fenerbahçe arasindaydi. Bu maç sampiyonu belirleyecekti. Fenerbahçe Besiktas'tan iki puan öndeydi. Dolayisi ile bir beraberlik Fenerbahçe'yi sampiyon yapmaya yetecekti. Besiktas ise mutlaka kazanmaliydi.
Futbolu Besiktas'a getiren Seref Bey (soldaki resimde görünen) son zamanlarda yakalanmis oldugu hastaligin neticesinde her geçen gün eriyip gidiyordu. Ancak Seref Bey'in ömrü o önemli maçi görmeye vefa etmedi. Bedeni hastaliga daha fazla dayanamayan Seref Bey genç yasta hayata veda etti. Maçtan bir gün önce de topraga verildi. Tarih 16 Haziran 1933'dü. Final maçi oynananacak ve de sonunda ya Besiktas ya da Fenerbahçe sampiyon olacakti. Sahaya çikmadan önce Besiktas soyunma odasinda herkesin Seref Bey'in ölümü nedeni ile büyük bir üzüntü içinde oldugu görülüyordu. O sirada Hakki (Yeten) sessizligi bozarak arkadaslarina kendilerine gelmelerini söyledi. Eger Seref Bey hayatta olsaydi onun kendilerinden tek isteyeceginin bu maçi kazanmalari olacagini hatirlatti. Bunun üzerine Besiktas'li futbolcular Seref Bey'e layik olacak bir oyun ortaya koymak üzere and içerek sahaya ciktilar. Besiktas tarihinde ilk kez sahaya bu maçta simsiyah formalarla çikmisti. O matemin simgesiydi. Seref Bey'in kaybedilisinin acisini yansitiyordu.
Maç basladi. Fenerbahçe defansta kaliyor, bir puan için oynuyordu. Besiktas ise atak üstüne atak gelistiriyor ve gol atmak için yükleniyordu. Oyunun 24'üncü dakikasiydi. Nazim'in Fenerbahçe filelerine gönderdigi top tüm Besiktas'lilari ayaga kaldirmisti. Ancak hakem golü geçersiz saydi.
Oyunun büyük bölümü Fenerbahçe yari alaninda ve kalesi önünde oynandi. Ancak gol olmadi ve maç basladigi gibi 0-0 bitti. Bu sonuçla Fenerbahçe sampiyonluga uzanmisti.
Maçtan sonra konusanlar ligi ikinci sirada bitirmesine ragmen Besiktas'i öve öve bitiremiyorlardi.
- Ne takimdi öyle!
- 90 dakika içinde tam 66 kez akin yaptilar!
- Kartallar gibi saldirdilar.
- Evet. Aynen kara kartallar gibi...
Iste o siyah formalardan ve müthis futboldan sonra Besiktas sampiyonluga ulasamamisti ama büyük bir ünvan kazanmisti: KARA KARTALLAR. Son düzenleyen Kral_Aslan; 27 Ağustos 2007 13:04