Arama


ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
4 Ekim 2009       Mesaj #3
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Avrupa Direyi (Avrupa Faunası)
Vikipedi, özgür ansiklopedi


Zoogoğrafik Bölgeler

Avrupa'nın Biyocoğrafik Bölgeleri (Türkiye'nin Asya kısmı da dahil)
800pxeuropebiogeography

1. Atlas Okyanusu
Kuzey doğu Atlantik Okyanusu iki ana biyocoğrafik bölgeye ayrılabilir - Lusitanian (İngiliz Adaları'nın batısı, Bay of Biscay, Gibraltar'a kadarki İber kıyıları) ve Kuzey Avrupa Denizi (Kuzey Denizi ve Baltık Denizi). Açık biçimde farklı olan alan ise Makaronezya adaları bölgesidir.
Kuzey Denizi yaklaşık 230 tür balığa ev sahipliği yapmaktadır. Morina, mezgit, merlanos, saithe, pisibalığı, dil balığı, uskumru, ringa, pouting, çaçabalığı ve sandeel yaygın ve avlanmaya uygun balık türleridir. Kuzey Denizi'nde çeşitli derinlikler ve farklı tuzluluk oranları, sıcaklık ve su hareketlerinden dolayı bazı balıklar Kuzey Denizi'nin yalnıca ufak bir bölgelerinde yaşarlar (örneğin Mavi ağızlı kızıl balık, deniz kedisi). Kabuklulardan, ıstakoz ve karides ile kahverengi karides balıkçılığa uygundur. Kıyılar düzinelerce kuş türüne beslenme alanı sağlayarak habitat oluşturmaktadır. On milyonlarca kuş her yıl Kuzey Denizi'ni üreme, beslenme ve göç yolu olarak kullanmaktadır. Kutup fırtına kuşu, Kara bacaklı martı, Atlantik martısı, usturagagalı alk, fırtına kuşu, sümsük kuşu, ördek, dalgıçkuşu, karabatak, martı, auk, deniz kırlangıçları ve diğer deniz kuşları bu kıyıları eşsiz uyumlarıyla popüler hale getirmektedir.

Baltık Denizi diğer tuzlu denizlerden hem kara hem de deniz bölgesi olarak ayrılarak ekolojik bir ada konumundadır. The low salinity of the Baltık Denizinin düşük tuzluluğu Atlantik martısına göre daha küçük olan Baltık Denizi martısı gibi biraz farklı türlerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. En yaygın görülen dip canlısı türleri tatlı su canlıları olan Saduria entomon ve Monoporeia affinis'dır. Denizin dip yüzeyinin büyük bir kısmı anoksik olduğundan canlı hayatı yoktur.
Baltık Denizi ve Kuzey Denizi ayrıca çeşitli deniz memelilerine de ev sahipliği yapmaktadır (fok, gri fok).

2. Tatlısu

Avrupa, birçok Avrupa nehri ve Kutup, Baltık, Karadeniz ve Hazar Denizi'ne dökülen Rusya Nehirleri ile önemli tatlı su ekobölgelerine sahiptir. Yaklaşık olarak bilinen 15,000 tatlı su hayvanı türü Avrupa'da bulunmaktadır.

3. Kutup Tundrası
Kutup tundrası, İskandinavya'nın kuzey ucunda, Rusya'nın en kuzeyindeki Svalbard takımadaları ile Avrupa doğal ortamlarının en kuzeyde (ve en soğuk) olanıdır. Burada yaşayan bazı hayvanlar: ren geyiği, kutup tilkisi, kahverengi ayı, kakım, lemming, keklik, baykuş ve birçok böcek türüdür. Birçok tundra hayvanı soğuk mevsimleri kış uykusunda geçirmek durumundadır. İzlanda çok nadir toprak faunasıyla Kuzey Atlas Okyanusunda bir adadır. İnsanlar buraya ulaştıklarında burada yaşayan tek memeli kutup tilkisiydi. Adada sürüngen veya amfibi bulunmamaktadır fakat etrafındaki okyanus sularında zengin deniz faunasına sahiptir.

4. Ormanlar

Bir zamanlar Avrupa'nın yüzde seksen ila doksanı ormanlarla kaplıydı. Ormanlar Akdeniz'den Kutup Denizine kadar uzanmaktaydı. Ormnaların kıyıma uğradığı asırlarda Avrupa'nın orijinal ormanlarının yaklaşık yarısının yok olmasına rağmen, Avrupa hala İskandinavya ve Rusya'daki kuzey ormanı, Kafkaslardaki yağmur ormanları ve batı Akdeniz'deki meşe ormanları ile topraklarının çeyrek kısmında ormanlara sahiptir. Ilıman Avrupa'da yer alan karışık ormanlarda badem ağacı ve coniferous ağaçlarının baskınlığı görülmektedir. Orman alanlarının tarıma açılması için ağaçların kesilmesi, hayvan ekosisteminin büyük zarara uğramasına neden olmuş ve Avrupa anakarasının bazı bölgelerinde çiftlik hayvanlarının otlatılması yapılamamaktadır.

5. Bozkırlar

Avrasya Bozkırları terimi Macaristan bozkırlarının batı kıyılarından Moğolistan bozkırlarının doğu kıyılarına kadar uzanan Avrasya bölgesinin geniş bozkırlık alanlarını tarif etmek için kullanılır. Avrupa-Asya Bozkırlarının çoğu, Orta Asya bölgesinde yer alırken yalnızca küçük bir kısmı Doğu Avrupa bölgesinde yer almaktadır (Batı Rusya, Ukrayna bozkırları ve Pannonia düzlükleri). Bu düzlüklerde bulunan küçük memeli hayvanlar; (Altın çakal, tarla faresi, Avrupa tarla sincabı, Rus Desmanı).

6. Dağlık Bölgeler

Dağlık bölgeler kendine has faunasıyla insani eylemlerden çok az biçimde etkilenmişlerdir. En kuzeyde İskandinavya Dağları vardır. Pireneler endemizmin birçok örneğini sunmaktadır. Pirene Desmanı yalnızca bu dağların kuzey yamaçlarındaki akarsuların bazılarında bulunmaktadır, Pirene Nehir Semenderi de yüksek rakımlardaki akarsu ve göllerde yaşarlar. Pirene faunasının diğer bir özelliği Ariège mağaralarında yaşayan kör böceklerdir (Anophthalmus, Adelops). Pirene Dağ Keçisinin gizemli bir biçimde 2000 yılında soyu tükenmiştir; Pirene Kahverengi Ayısı da 1990'larda avlanma nedeniyle neredeyse soy tükenme ile karşı karşıya kalmıştır fakat 1996 yılında yeniden varlığına rastlanmıştır. Alplerde yaygın olarak görülebilen hayvanlar Alp Dağ Keçisi, Alp dağ sıçanı, Tengmalm Baykuşu ve kartavuğudur. Apennine Dağları, Marsican Kahverengi Ayısı ve İtalyan kurduna yaşam alanı sağlamaktadır. Karpat Dağları Orta ve Doğu Avrupa boyunca 1,500 km.'lik yay şeklinde bir dağ dizileridir ve Avrupa'daki kahverengi ayı, kurt, vaşak, dağ keçisi ve daha birçok hayvanın geniş popülasyonlarına yaşam alanı oluşturmaktadır.

7. Akdeniz

Eskiden, bölge çoğunlukla orman ve ağaçlık alanlarla çeviriliydi, fakat bilinçsiz insan kullanımıyla ormanlık alanlar daha zayıf bitki topluluklarından oluşan çalılık, fundalık, maki ağırlıklı bitki örtüsüne dönüştü. Yerel ormanların yok olması, canlı çeşitliliği üzerinde önemli etkiler yaptı ve tarımın gelişiminden sonra Akdeniz endemik memeli cinslerinin yaklaşık %90'ının soyu tükendi. Uluslararası Canlıları Koruma kurumu Akdeniz'in canlı çeşitliliği olarak en önemli bölgelerden biri olduğunu belirtmiştir.
Deniz faunasına bakıldığında, Akdeniz ve Atlas faunaları arasında oldukça güçlü akrabalık ve ilişkiler olduğu görülmektedir. Akdeniz'in su dibi faunası belirgin bir karakteristiğe sahip değildir ve nispeten düşüktür. Bu Messina tuzluluk krizi sonrası olayların bir sonucudur. Hint Okyanusu türlerinin Süveyş Kanalına doğru bir göçü başlamıştır. Birçok tür de (Akdeniz foku gibi) tükenme tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!