Arama


MeLL - avatarı
MeLL
Ziyaretçi
6 Ekim 2009       Mesaj #8
MeLL - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

merhaba yazdıklarınızı okudum çok güzel anlatmışsınız..bende kapanmak istiyorum ama şeytan herdafasında aklıma gırıyo benimle çok uğraşıyo,kapanamıyorum bir türlü..şimdi işe de başladım çalıştığım yer namaz kılmak için çok müsait,ama ilerideki ideallerimi düşündükçe ters tepiyo fikirlerim hep sonra sonra diyorum...biliyorum gün önemli bizim için sonrası belki olmayabilir farkındayım ama kapanamıyorum.namazlarımı herdaim kılıyorum,neyin günah neyin sevap olduğunu da az çok biliyorum ama işte,bu ama kelimesi beni bitiriyo...geçenlerde namaz kılarken akrabalardan biri bana dedıkı(kur'an kurslarında okuyan biri)sen namazda kapanıyosun sonra açılıyosun senin kıldığın namaz kabul olmaz ki dedi..bu lafa o kadar çok üzüldüm ki kendi kendimi yedim bitirdim diyebılırım,şok oldum sonuç itibariyle allah'tan başka kim bilebilir,benim niyetim önemli değil mi.her kapanan namaz kılıyomu sanki,her hoca doğru söylüyomu sanki...herkes kendine...ben herşeyden önemlisi kendim için size akıl danışmak istedim..bir de şu var sevabı günahı ayırt edemesem neyse ama bile bile de yapmamak çok günah...nasıl olcak bu iş..dertleşecek biri arıyorum o siz olurmusunuzMsn Happy


Sayın kardeşim bu mesajı yeni okumak kısmet oldu. İnşaAllah bu yazıyı okuma fırsatı bulursunuz. Yukarıda bulunan mesajlardaki ayet meallerini okumuşsunuzdur. Kur'an-ı Kerim' de; tıpkı namaz gibi, örtünmek de farzdır. Buluğ çağına ermiş bir insana kapanmak farzdır. Farz demek ; kesinlikle yerine getirilmesi emredilen islam esaslarıdır.[Bu yalnız örtü emri için değil her farz için geçerlidir.] Bu seçimi yapmak da insanın cüz'i [Hür]iradesine kalmıştır. Dolayısıyla cüz' i irade ile seçim hakkına tabi tutulmuş esasların; seçimler doğrultusunda mükafatı ya da cezası vardır. Çok güzel söylemişsiniz 'Bir sonraki gün olmayabilir' diye. Çok haklısınız kardeşim! Ne zaman öleceğimiz belli değil. Ölüm bize her an gelebilir. Ve biz elimizden geldiğince Allaha kulluk etmek yolunda olmalıyız. Evet "Hiç ölmeyecekmiş gibi çalışın, yarın ölecekmiş gibi de ibadet edin." diye söz vardır. Yanlız bu söz yanlış anlaşılmaktadır. Bizim en önemli amacımız, yaratılış gayemiz; Allah'a hakkıyla kul olmaktır. Dünyada olan diğer meşgaleler [çalışmak, yemek, içmek, gezmek vs.] ancak ihtiyaç
dahilinde olmalıdır. Genelde yukarıdaki sözü söyleyen ve savunanlar hedeflerini dünyadaki istikballeri için çalışmakla-çabalamakla sınırlı tutup, ahiret için çalışmayı boşlamaktadırlar. Halbuki ebedi istikbal için çalışmak çok daha mantıklı ve doğrudur. Geçici bir saltanatın bir anlamı yoktur çünkü geçicidir... Böyle bir amaç için ebedi hayatı da mahvetmek insanı iki cihanda da kayıplara götürebilir. Dediğim gibi bizim en önemli gayemiz, yaratılış amacımız; Allaha hakkıyla kulluk etmek olduğu için; davranışlarımızı, düşüncelerimizi, zevklerimizi, prensiplerimizi ve ideallerimizi, kısaca tüm yaşam biçimimizi Allahın rızası çerçevesinde değerlendirip yaşamamız gerekmektedir. Nefis ve şeytanı da hesaba katarsak bunun için çaba göstermemiz gerekmektedir. Kulluk bunu gerektirir. İslam sadece namaz için ayrılan 1 saat veya herhangi birine yapılan bir iyilik veya bir dua değildir. İslam bir bütündür, bir yaşam biçimidir. Yüce Allah, mübarek kitabında tüm yaşamımızı şekillendirecek sistemli kurallar koymuştur ve bunların tümü hep birlikte ele alınmalıdır. Bu kuralların hepsi ; Nefsin ve şeytanın yoluna sapmayıp, dünyada da ahirette de selamete erişmemiz, birbirimizin haklarını gözetmemiz, refah içinde yaşamamız içindir. Her emirde ve yasakta kulun iyiliği için yaratılış fıtratı için büyük hikmetler - güzellikler vardır. Allahu Tealanın 'Hakîm' isminin tecellisidir bu durum.
Sevgili kardeşim son olarak konuya dönmek gerekirse; Bu gerçekleri araştırmanızı ve önemli detaylara dair bilgi sahibi olmanızı rica edeceğim. Bir farzı yerine getirmek, bazı dünyevi fedakarlıklar gerektirebilir. Ama bu geçici fedakarlıklar sonucunda sahip olacağınız ebedi mükafatları düşününüz. Ayrıca bizleri yaratan, onca nimet veren yüce yaratanımızın bir emrini, sırf beşeri merciler engel olacak diye terketmek, tağuta tapmaktır. Tağut; Allahı bırakıp, onun yerine başka ilahlar edinmektir. Bunu her zaman dille söylemek lazım gelmez, bazen eylemlerimizle gizli şirke[Allaha ortak koşma] düşeriz[Allahım hepimizi muhafaza etsin.Amin.] Bunlar iman esasları adına çok önemli ve kritik konulardır. Sizi temin ederim. Araştırmanızı rica edeceğim. Ben size gerçeklerden biraz bahsettim. Şimdi hür iradeniz ile; İdeallerinizi Allahın emirlerine göre değiştirmek- şekillendirmek- varolan ideallerinizden fedakarlık etmek veya varolan ideallerinizi gerçekleştirmek için ebedi saadetten fedakarlık etmek size kalmıştır. Allah bu noktada insanı hür iradesiyle başbaşa bırakmıştır. Bunun anlamı da dinde zorlamanın olmamasıdır. Ama müslüman isek, bu emir ve yasaklar ile mükellefiz. Dünyada her çeşit seçim hakkı var ama ahirette iyi-kötü amellerimize göre değerlendirileceğiz. Orada seçim hakkı yok. Seçimini buradan yapıp, ahiretteki sonuçlarını hesap ederek, ona göre çalışmak gerekmektedir. Yüce Allah, kitabında bu detaylardan bahsetmiştir. Sevgili kardeşim, bu konular çok hassastır. Ama ilk seçeneği seçmek dahi sizin için bir sınav aşamasıdır. Bu seçimi gerçekleştirmek, gelişme süreci zarfında bir çok sıkıntı ve zorluğu da beraberinde getirecektir. Bu da imtihandır. Kolay olmayacak, belki çevrenizden belki kendi kendinizden tepkiler alacaksınız. Ama unutmayın; Nefis hep kötülüğü emreder, bencildir sadece kendini düşünür, ruhun akıbetini düşünmez... Yüce Allah buyuruyorki:''İnsanlar: «İnandık! demeleriyle bırakılıp da imtihan edilmeyeceklerini mi sandılar? Andolsun ki, biz onlardan öncekileri de imtihandan geçirmişizdir. Elbette Allah, doğruları ortaya çıkaracak, yalancıları da mutlaka ortaya koyacaktır." (Ankebut/ 2-3)
Allah tabiki biz bir eylemi gerçekleştirmeden , ne yapacak olduğumuzu, sonsuz ilmiyle önceden bilmektedir. Ama gene de insanlara, kendilerinin yaptıklarını göstermek için dünyaya göndermiştir. Allah istediği için yanlış seçimler yapmıyoruz, Allah sonsuz ilmiyle yanlış yapacağımızı biliyor. Yani hür irademizle yanlış veya doğru seçimler yapıyoruz. Ama biz yapmadan Allah me karar vereceğimizi biliyor. Önceden bilmek, bilinen eylemi gerçekleştirmekle eş anlamda değildir.Konu bu! Sakın yanlış anlaşılmasın kardeşimMsn Happy
Bu konuların üzerinde durun derim. Allah yardımcınız olsun inşaAllah. Selametle kardeşimMsn Happy