Arama

Asla Bitmeyen Konu - Tek Mesaj #191

nobody34 - avatarı
nobody34
Ziyaretçi
9 Temmuz 2006       Mesaj #191
nobody34 - avatarı
Ziyaretçi
Aşk bittiği zaman 2 yoldan hangisini seçersiniz??

Aşk denilen şeyin aslında bir idealizasyondan ibaret olduğunu düşünmüşümdür
hep... Aslında hepimizin kafasında hayatımızın erkeği veya hayatımızın
kadını ile ilgili bir kriterler dizini var.

Aşk denilen şeyin aslında bir idealizasyondan ibaret olduğunu düşünmüşümdür
hep...

Aslında hepimizin kafasında hayatımızın erkeği veya hayatımızın kadını ile
ilgili bir kriterler dizini var. Bir gün bir yerlerde birileriyle karşı
karşıya gelir ve karşımızdakinde, o kafamızdaki dizindeki diyelim ki yüz
maddeden otuz tanesini buluruz.

Geriye kalan yetmiş taneyi de sanki o kişi bunlara da sahipmiş gibi ona
yansıtırız..

Birdenbire o kişi hayatımızın odağı oluverir. Aradıklarımızın tümünün onda
olduğunu düşünürüz. Onu sıradışı ve özel görürüz.

Onunla bir ilişkiye ve paylaşıma adım atarız. Ayaklarımız yerden kesilmiş
gibidir. Onunla aramızdaki tüm engelleri kaldırarak ona daha yaklaştığımız
ve bütünleştiğimiz duygusuna kapılırız. Aşığızdır.

İşte bu andan itibaren idealizasyon yerini realizasyona bırakmaya başlar.
Onda varolmayan, ama bizim kendi beklentimizin onun üzerine yansımasıyla
varolduğunu sandığımız şeylerin, aslında varolmadığını keşfederiz.

Onu bildiğimiz ve keşfettiğimiz duygusu, artık üstesinden gelinecek başkaca
bir engel kalmadığı duygusu ile birlikte yaşanmaya başlar.

Kendi zihnimizde yarattığımız hayal, birliktelik uzadıkça, mutlaka
oluşturduğumuz gerçekle buluşuyor.

Yani idealizasyon bitiyor.
Yani her şey realize oluyor.
Yani aşk bitiyor.

YENİ BİR AŞK YOLU
Aşkın bittiği andan itibaren insanlar iki yoldan birini seçerler.

Birincisi "Tak sepeti koluna, herkes kendi yoluna" durumudur. Bu birinci
yolu seçenler genelde, daha çok ergenler veya yaşı ne olursa olsun hâlâ
ergenliğini aşamamış kişilerdir. Aşk bitmiş ise yenisini bulmak ve aramak
üzere yola çıkılır. Sonucun her defasında uzun vadede hayal kırıklığı ve
tatminsizlik olması kaçınılmazdır.

Aşk hep tüketilir ve her tüketiş, yeni arayışların başlangıcı olur.
Bazılarımız bu başlangıçlar adına içlerinde bulundukları ilişkileri
terkedip, ne yazık ki muhtemelen aynı sonu yaşayacakları yeni ilişkilere
yelken açarlar. Bazılarımız ise ilişkiyi terkedebilmek için gerekli alt
yapıya sahip olmadığı için mutsuzluğu ile yaşamaya, katlanmaya ve kendisine
kimi zaman çok da ahlaki olmayabilecek küçük kaçış yolları yaratmaya
çalışır.

HERŞEYE RAĞMEN YOLU
İkinci yol ise, "Her şeye rağmen..." yoludur, idealizasyon realize olmuştur,
aşk bitmiştir. Fakat buna rağmen karşımızdaki ile ilişkiyi devam
ettirebilmek için bir emek vermeye başlarız.

Verdiğimiz emeğin büyüklüğü, aslında karşımızdakine yaptığımız yatırımın
büyüklüğünü oluşturur. Bu yatırımın adı sevgidir. Kalıcıdır. Ona
güvenebilirsiniz.

Aşkın kalıcılık sihiri işte tamda buradadır. Karşımızdaki insanın
kişiliğinin sonsuzluğunu algılama becerimiz varsa o insanı tüketmeyiz,
tüketemeyiz. Tam tersine onda her gün yeni bir şeyler keşfetmenin zevkine
varırız. Aynı insanla tekrar tekrar aşk yaşayabiliriz.

Hepimizin sevgiye ihtiyacı var. Hepimiz hayatımızda sevgi olsun istiyoruz.
Fakat sevgiye sahip olunamaz , sevgi ancak yaşanır.

Bazı erkekler bunu hiçbir zaman bilemezler. Aşka sahip olabilmek için
karşılarındaki kadına sahip olmak isterler. Kadın da sahip olmayı bedenine
sahip olmak olarak algılarlar.

Bazı kadınlar da bunu hiçbir zaman bilemezler. Aşka sahip olabilmek için
karşılarındaki adama sahip olmak isterler. Erkeğe sahip olmayı ise, onun
beğenisine ve maddi gücüne sahip olmak olarak algılarlar.

Büyük aşkı yakalamış olmak, sizin kendinizi mutlu ve güvende hissetmenize
yetmeyecektir. Büyük aşkları, emek vererek büyük sevgi yatırımlarına
çevirebilmek, kalıcı ve sürekli bir ilişkinin anahtarıdır.
Hepinize, aşkınıza emek verdiğiniz mutlu bir hafta diliyorum..
vatan gazetesinden