Arama

Beydeba - Tek Mesaj #3

çalışkan leyla - avatarı
çalışkan leyla
Ziyaretçi
12 Ekim 2009       Mesaj #3
çalışkan leyla - avatarı
Ziyaretçi
Ad:  beydeba3.JPG
Gösterim: 2062
Boyut:  33.8 KB

Beydaba - Kelile ve Dimne Masalları - Şaşkın Tilki


- Bir gün, dedi; bir tilki ormanda geziyordu.
Ağacın üzerinde semiz mi semiz bir horoz gördü.
Ağzının suyu aktı. Kenara sindi, saklandı, horoza saldıracağı sırada, garip bir ses:
- Güüm güm de güm güm!
Baktı, sesin geldiği yöne.Gördüğünden bir şey anlamadı.Tilki, davulu ne bilsin.Saf saf düşündü. “Bu da ne acaba? Nasıl bir yaratık bu böyle?” diye…Fakat sesi böyle ilginç olur da tadı olmaz mı? Bu düşünceyle horoza değil ona saldırmayı kurdu aklından…Bir süre bekledi.Davul rüzgarın sallamasıyla, “güm güm de güm güm!” diye sesler çıkarıyordu.Tilki,gerildi gerildi, davula doğru atıldı birden.
Fakat bir de ne görsün! İçi boş bir kasnak…
Yiyecek gibi değil.
Bu . arada horoz da kaçmıştı.
Tilki, yaptığına pişman, önüne baka baka uzaklaştı oradan.

******

Dimne, Arslan’a bu hikayeyi anlattıktan sonra,
- Doğrusu, dedi sizin gibi güçlü kuvvetli bir sultanın ne olduğu belirsiz bir gürültüden çekinmesi doğru değil efendim.
Arslan kuşkuyla baktı Dimne’ye.
. Şetrebe’nin böğürtüsü kuşkulu bakışlarının üzerine bir kez daha düşünce, Arslan’ı tekrar aldı bir korku.
Dimne, Arslan2dan olayı öğrenmek için izin istedi:
- Buyruğunuz olursa, gidip araştırayım, bu sesin kime ait olduğunu öğreneyim.
Arslan istemeye istemeye razı oldu.
Bir yandan seviniyor, bir yandan üzülüyordu. Dimne,yanında birkaç kişiyle yola çıktı.
Kralsa, sabırsızlık içinde beklemeye başladı;
- İzin vermekle doğru mu yaptı acaba? diye hayıflanıyordu.
Neden sonra Dimne huzura geldi.Gülümsüyordu.
Arslan, şaşırdı.
“Aklını kaçırmış olmalı” diye düşündü.
Dimne, kurnaz kurnaz gülümseyerek,
- Sizi korkutan o korkunç sesin sahibi kim, bilin bakalım? dedi.
Arslan, tuhaf tuhaf baktı Dimne’ye.
Dimne:
- İnanmayacaksınız ama, bir öküz, dedi.
- Öküz mü? diye atıldı Arslan.Nasıl da şaşırmıştı.
- Evet, öküz, diye devam etti Dimne, otlamaktan semirmiş büyük bir öküz.Ama sevimli mi sevimli…Dilerseniz gidip hemen getireyim huzurunuza.
Arslan kulaklarına inanamadı.
Niye olmasındı, öküze sahip olmak güzel olurdu.
- Pekala, getir bakalım, diye buyruk verdi.
Dimne, Şetrebe’nin yanına gitti.
Buralarda ne aradığını, ne zamandan beri bu ülkede yaşadığını sordu.
Şetrebe, başından geçenleri bir bir anlattı.
Dimne:
- Bu ülkenin sultanı var.Büyük ve güçlü bir arslan.Şimdiye dek onun huzuruna niçin çıkmadın? Doğrusu anlayamadım? diye sordu.
Şetrebe:
- Eğer canıma kastı yoksa niçin gitmeyeyim? diye kuşkulu kuşkulu konuştu.
Kurnaz Çakal güldü.
- Canına niye kastı olsun, tam tersi, senin gibi güçlü kuvvetli hayvanları çok sever o, dedi.
Bunun üzerine Şetrebe’yi sevinçle huzuruna kabul etti.
Onu uzun uzun dinledi.
Çok iltifatlarda bulundu.
Bununla da kalmadı, sarayda yaşamasını istedi.
Şetrebe, artık Padişah’ın adamı olmuştu.
Nereden nereye…
Artık kırlarda başıboş gezmek yoktu.Arslan’ın yanında ülke yönetiminde yardımcı olacaktı.
Aradan uzun bir zaman geçti.
Öküz, sarayda önemli görevler üstlendi.Kral, pek çok konuda ona danışıyordu.Toplantılarda yer alıyordu.Düşüncesine başvuruluyordu.Gün geçtikçe öküzün saraydaki durumu değişti, daha da iyiye gitti.
Öyle ki Dimne bile gölgede kalmıştı.
Kurnaz Çakal bundan rahatsızdı, kuşkusuz.
Gidip durumu, arkadaşı Kelile’ye anlattı.
- Sen, dedi Kelile, kendi elinle yapmışsın.Öküzü tut arslanın huzuruna götür.Onun has adamı yap.Sonra da şikayet et.Buna hakkın yok.
Dimne çok üzgündü.
Kelile ona bir öykü anlattı.
- Senin durumun öyküdeki adama benziyor, dinle de gör.
Son düzenleyen Safi; 30 Temmuz 2016 18:04