Suyosunları ya da öbür adıyla algler ancak mikroskopla görülebilen tekhücreli canlılardan metrelerce boylanabilen dev deniz yosunlarına kadar değişik biçim ve boyutlara sahip ilkel canlılardır. Örneğin, durgun suların üzerinde oluşan yeşil köpük birikintileri hepinizin dikkatini çekmiştir ya da çoğunuzun ayağına denizde yüzerken kaygan deniz otları dolanmıştır. İşte günlük yaşantımızda sıkça rastladığımız bu canlılar suyosunlarıdır. Suyosunları, adının çağrıştırdığı gibi yalnızca suda yaşamaz, karayosunları gibi duvarlarda, kayalarda, ağaç gövdelerinde ve yeterli nem bulunan her yerde, hatta kaplumbağaların kabuklarında bile yaşayabilir. Suyosunlarının görünümleri her ne kadar bitkiyi andırırsa da, gerçek gövdeleri, yaprakları, kökleri ve çiçekleri yoktur. Buna karşılık, yeşil renkli klorofil pigmenti içerirler ve kendi besinlerini üretebilirler. Ama bazı türlerin içerdikleri öbür renk maddeleri (pigmentler) öylesine baskındır ki, klorofil görünmez hale gelir. Suyosunları renklerine göre yeşil suyosunları, esmer suyosunları, kırmızı suyosunları, altın suyosunları gibi gruplara ayrılır. Örneğin, Kızıldeniz'in suyunun zaman zaman kırmızımsı görünmesinin nedeni kırmızı suyosunlarıdır. Suyosunları eşeyli ya da hareketli sporlarla eşeysiz olarak üreyebilir. Suyosunlarının önemli bir bölümü denizlerde yaşar. Bunların başlıcalarından biri esmer suyosunlarıdır. Biçimleri türden türe değişirse de, esmer suyosunları genellikle derimsi bir sapla kayalara tutunan, üzeri hava kesecikleriyle bezenmiş, uzun, yassı, sert organlara sahiptir ve keseciklerin yardımıyla su yüzeyine yakın olarak yüzer. Böylelikle de güneş ışınlarını alarak fotosentez yapar. Esmer suyosunlarının bazısı, örneğin Atlas Okyanusu' nun kıyı kesimlerinde yetişenler 6 metreye kadar uzarken Büyük Okyanus'taki bazı türlerin boyu 65 metreyi aşar. Bu dev suyosunları Güney Okyanusu'nda uçsuz bucaksız sualtı ormanları oluşturur. Yeşil alglerin denizlerde yaşayan en yaygın üyelerinden biri deniz maruludur. Deniz kıyılarında ve kayaların üzerinde bulunan bu suyosunu, marul gibi kenarları kıvırcık, ince, yarısaydam ve yeşil "yapraklarıyla" ayırt edilir. En çok sıcak sularda„ bulunan kırmızı suyosunları ise alımlı ve zarif biçimleriyle denizaltı yaşamına renk katar. İpliksi, tüysü ya da yassı olanları vardır. Renkleri içerdikleri pigmentlerin oranına bağlı olarak kırmızıdan maviye doğru değişir. Suyosunlarının sayısız yararları arasında belki de en önemlisi denizlerdeki yaşama yaptıkları katkılardır. Fotosentez yoluyla kendi besinlerini üreterek bir yandan suya oksijen kazandırıp öte yandan da denizanası, karides gibi binlerce küçük deniz hayvanına besin sağlarlar. Suyosunlarını yiyerek beslenen bu hayvanlar da balıklara hatta balinalara yem olur. Buradan anlaşılabileceği gibi, denizlerdeki besin zincirinin en önemli halkası olan suyosunları olmasaydı, öbür üstün yapılı su canlılarının hiçbiri olamazdı. Suyosunlarından çok çeşitli alanlarda yararlanılır. Örneğin, yüksek oranda potasyum içeren esmer suyosunları hem gübre olarak kullanılır, hem de iyi bir iyot kaynağıdır. Başta kırmızı suyosunları olmak üzere birçok suyosunu çeşidi öteden beri özellikle doğu ülkelerinde yiyecek olarak tüketilmektedir. Bazı kırmızı suyosunu türlerinden ise agaragar ya da kısaca ağar denen, jelatinsi renksiz bir madde çıkarılır. Kozmetikten ilaç üretimine kadar çok çeşitli alanlarda kullanılan bu madde gıda sanayisinde de kıvam verici olarak dondurma, çorba, jöle ve soslara katılır.
Hareket halinde bir Volvox kolonisi Yeşil alglerin kavuşur algler (Conjugatophyceae) sınıfında ise konjugasyon adı verilen özel bir üreme tipi görülür. Spirogyra cinsi bu sınıftadır ve üremesinde karşılıklı gelen iki hücreden birinin içeriğinin diğerine akması ile zigot oluşur. Zigot mayoz bölünme geçirerek yeni bir ipliği oluşturur.